Check out the new design

Përkthimi i kuptimeve të Kuranit Fisnik - El Muhtesar fi tefsir el Kuran el Kerim - Përkthimi turqisht * - Përmbajtja e përkthimeve


Përkthimi i kuptimeve Surja: El Enam   Ajeti:
وَمَا قَدَرُواْ ٱللَّهَ حَقَّ قَدۡرِهِۦٓ إِذۡ قَالُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ عَلَىٰ بَشَرٖ مِّن شَيۡءٖۗ قُلۡ مَنۡ أَنزَلَ ٱلۡكِتَٰبَ ٱلَّذِي جَآءَ بِهِۦ مُوسَىٰ نُورٗا وَهُدٗى لِّلنَّاسِۖ تَجۡعَلُونَهُۥ قَرَاطِيسَ تُبۡدُونَهَا وَتُخۡفُونَ كَثِيرٗاۖ وَعُلِّمۡتُم مَّا لَمۡ تَعۡلَمُوٓاْ أَنتُمۡ وَلَآ ءَابَآؤُكُمۡۖ قُلِ ٱللَّهُۖ ثُمَّ ذَرۡهُمۡ فِي خَوۡضِهِمۡ يَلۡعَبُونَ
Müşrikler, Allah'ın peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- için "Allah hiçbir beşere vahiyden bir şey indirmedi" dedikleri zaman Allah'ı gereği gibi yüceltmediler. -Ey Rasûl!- Onlara de ki: Kavmi için nur, hidayet ve manevi rehber olması için Tevrat'ı Musa'ya indiren kimdir? Yahudiler hevalarına uygun olanı kâğıtlara yazıp açıklıyorlar, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in vasfı gibi hevalarına muhalefet eden şeyleri de gizliyorlardı. -Ey Araplar!- Siz ve sizden önceki atalarınızın bilmediği Kur'an size öğretildi. -Ey Rasûl!- Onlara de ki: Bunları Allah indirdi, sonra onları cahilliklerinde ve sapıklıklarında bırak, ölüm gelinceye kadar dalga geçsinler, alay etsinler.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَهَٰذَا كِتَٰبٌ أَنزَلۡنَٰهُ مُبَارَكٞ مُّصَدِّقُ ٱلَّذِي بَيۡنَ يَدَيۡهِ وَلِتُنذِرَ أُمَّ ٱلۡقُرَىٰ وَمَنۡ حَوۡلَهَاۚ وَٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۖ وَهُمۡ عَلَىٰ صَلَاتِهِمۡ يُحَافِظُونَ
-Ey Peygamber!- Bu Kur'an sana indirdiğimiz bir kitaptır. O mübarek bir kitaptır. Kendisinden önce indirilen semavî kitapları da doğrulayandır. Mekke ehlini, yeryüzünün doğusunda ve batısında bulunan diğer bütün insanları hidayet buluncaya kadar bu kitapla uyarman içindir. Ahiret hayatına ve bu kitaba iman edenler, içinde bulunan hükümlerle amel edenler, namazlarını, rükünleri, farzları, müstehapları ile hakkıyla yerine getirip ve dinde belirlenen vakitlerinde kılan kimselerdir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّنِ ٱفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا أَوۡ قَالَ أُوحِيَ إِلَيَّ وَلَمۡ يُوحَ إِلَيۡهِ شَيۡءٞ وَمَن قَالَ سَأُنزِلُ مِثۡلَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُۗ وَلَوۡ تَرَىٰٓ إِذِ ٱلظَّٰلِمُونَ فِي غَمَرَٰتِ ٱلۡمَوۡتِ وَٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ بَاسِطُوٓاْ أَيۡدِيهِمۡ أَخۡرِجُوٓاْ أَنفُسَكُمُۖ ٱلۡيَوۡمَ تُجۡزَوۡنَ عَذَابَ ٱلۡهُونِ بِمَا كُنتُمۡ تَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ غَيۡرَ ٱلۡحَقِّ وَكُنتُمۡ عَنۡ ءَايَٰتِهِۦ تَسۡتَكۡبِرُونَ
Allah'a karşı yalan iftirada bulunarak; Allah, beşere hiçbir şey indirmedi veya Allah kendisine hiçbir şey indirmemiş olmasına rağmen yalan söyleyerek ‘’Allah bana vahyetti’’ diyen ya da Allah'ın Kur'an'da indirdiği gibi ‘’ben de indireceğim’’ diyen kimseden başkası daha büyük bir zulüm işlemiş olamaz. -Ey Resul!- O zalimler, ölüm sekeratı içindeyken, melekler ellerini azaplandırmak ve onlara vurmak için uzattığında onları azarlayarak "Biz nefislerinizi sımsıkı kavramışken haydi kendinizi kurtarın", bugün vahiy, peygamberlik ve Allah'ın vahiy indirdiği gibi indirme iddiasında bulunup Allah adına yalan uydurmanızdan ve Allah'ın ayetlerine iman etmeyip kibirlenmenizden dolayı sizi zelil eden ve alçaltan azapla cezalandırılacaksınız derler. Eğer onları o halde görsen, hallerini çok ürkütücü ve korkunç görürsün.
Tefsiret në gjuhën arabe:
وَلَقَدۡ جِئۡتُمُونَا فُرَٰدَىٰ كَمَا خَلَقۡنَٰكُمۡ أَوَّلَ مَرَّةٖ وَتَرَكۡتُم مَّا خَوَّلۡنَٰكُمۡ وَرَآءَ ظُهُورِكُمۡۖ وَمَا نَرَىٰ مَعَكُمۡ شُفَعَآءَكُمُ ٱلَّذِينَ زَعَمۡتُمۡ أَنَّهُمۡ فِيكُمۡ شُرَكَٰٓؤُاْۚ لَقَد تَّقَطَّعَ بَيۡنَكُمۡ وَضَلَّ عَنكُم مَّا كُنتُمۡ تَزۡعُمُونَ
Onlara tekrar diriliş gününde şöyle denilir: Bugün bizim yanımıza teker teker, yanınızda mallarınız ve önderliğiniz olmadan aynı sizi ilk yarattığımız gibi ayaklarınız yalın ve sünnetsiz olarak geldiniz. Size rağmen, size verdiklerimizi dünyada arkanızda bıraktınız. Bugün sizin için aracı olduklarını iddia ettiğiniz ve ibadeti hak ettiklerini iddia ederek Allah'a ortak koştuğunuz ilahlarınızın sizinle beraber olmadıklarını görüyoruz. Aranızdaki bağlar kopmuş ve onları Allah'ın ortakları görüp sizin için şefaatçi olacakları iddialarınız sizden uzaklaşıp gitmiştir.
Tefsiret në gjuhën arabe:
Dobitë e ajeteve të kësaj faqeje:
• إنزال الكتب على الأنبياء هو سُنَّة الله في المرسلين، والنبي عليه الصلاة والسلام واحد منهم.
Gönderilen peygamberlere kitaplar indirilmesi Allah'ın sünnetidir. Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- de onlardan biridir.

• أعظم الناس كذبًا وفرية هو الذي يكذب على الله تعالى، فينسب أو ينفي ويثبت في حق الله تعالى أمرًا ليس عليه دليل صحيح.
İnsanların en yalan ve iftiracı olanı Allah Teâlâ adına yalan uyduran kimsedir. Zira bu kimseler Allah Teâlâ hakkında sahih olmayan deliller ispat eder yahut nefyedip, inkâr eder ya da nispet eder.

• كل أحد يبعث يوم القيامة فردًا متجردًا عن المناصب والألقاب، فقيرًا، ويحاسب وحده.
Kıyamet gününde herkes tek başına, makam ve unvanlardan arınmış bir şekilde, fakir olarak diriltilir ve yalnız başına hesaba çekilir.

 
Përkthimi i kuptimeve Surja: El Enam
Përmbajtja e sureve Numri i faqes
 
Përkthimi i kuptimeve të Kuranit Fisnik - El Muhtesar fi tefsir el Kuran el Kerim - Përkthimi turqisht - Përmbajtja e përkthimeve

Botuar nga Qendra e Tefsirit për Studime Kuranore.

Mbyll