மொழிபெயர்ப்பு அத்தியாயம் ஸூரா அத்தாரிக் - துருக்கிய மொழிபெயர்ப்பு - டாக்டர். அலி ஓஸ்க் மற்றும் பலர் - அல்குர்ஆன் கலைக்களஞ்சியம்

Sûretu't-Târık

வசனம்: 1

وَٱلسَّمَآءِ وَٱلطَّارِقِ

Gökyüzüne ve târıka (sabah yıldızına ) yemin ederim.

வசனம்: 2

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلطَّارِقُ

Tarıkın ne olduğunu nereden bileceksin?

வசனம்: 3

ٱلنَّجۡمُ ٱلثَّاقِبُ

(O, karanlığı) delen yıldızdır.

வசனம்: 4

إِن كُلُّ نَفۡسٖ لَّمَّا عَلَيۡهَا حَافِظٞ

Hiç kimse yoktur ki üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasın.

வசனம்: 5

فَلۡيَنظُرِ ٱلۡإِنسَٰنُ مِمَّ خُلِقَ

İnsan neden yaratıldığına bir baksın!

வசனம்: 6

خُلِقَ مِن مَّآءٖ دَافِقٖ

Atılan bir sudan yaratıldı.

வசனம்: 7

يَخۡرُجُ مِنۢ بَيۡنِ ٱلصُّلۡبِ وَٱلتَّرَآئِبِ

(O su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar.

வசனம்: 8

إِنَّهُۥ عَلَىٰ رَجۡعِهِۦ لَقَادِرٞ

İşte Allah (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadirdir.

வசனம்: 9

يَوۡمَ تُبۡلَى ٱلسَّرَآئِرُ

Gizlenenlerin ortaya döküldüğü günde

வசனம்: 10

فَمَا لَهُۥ مِن قُوَّةٖ وَلَا نَاصِرٖ

insan için ne bir güç ne de bir yardımcı vardır.

வசனம்: 11

وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلرَّجۡعِ

Dönüş sahibi olan (yağmur yağdıran) göğe,

வசனம்: 12

وَٱلۡأَرۡضِ ذَاتِ ٱلصَّدۡعِ

(nebat ile) yarılan yere yemin ederim ki

வசனம்: 13

إِنَّهُۥ لَقَوۡلٞ فَصۡلٞ

Kur’an, (hak ile bâtılı) ayıran bir sözdür.

வசனம்: 14

وَمَا هُوَ بِٱلۡهَزۡلِ

O, asla bir şaka değildir.

வசனம்: 15

إِنَّهُمۡ يَكِيدُونَ كَيۡدٗا

Onlar bir tuzak kurarlar,

வசனம்: 16

وَأَكِيدُ كَيۡدٗا

ben de bir tuzak kurarım.

வசனம்: 17

فَمَهِّلِ ٱلۡكَٰفِرِينَ أَمۡهِلۡهُمۡ رُوَيۡدَۢا

Kâfirlere mühlet ver, onları biraz kendi hallerine bırak (pek yakında desteğimiz sana gelecek).