Check out the new design

แปล​ความหมาย​อัลกุรอาน​ - คำแปลภาษาตุรกี - ศูนย์การแปลรุว๊าด * - สารบัญ​คำแปล

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

แปลความหมาย​ สูเราะฮ์: Al-Anbiyā’   อายะฮ์:
لَا يَسۡمَعُونَ حَسِيسَهَاۖ وَهُمۡ فِي مَا ٱشۡتَهَتۡ أَنفُسُهُمۡ خَٰلِدُونَ
Onlar Cehennem'in uğultusunu dahi duymazlar. Nefislerinin arzu ettiği şeyler içinde ebedî kalırlar.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
لَا يَحۡزُنُهُمُ ٱلۡفَزَعُ ٱلۡأَكۡبَرُ وَتَتَلَقَّىٰهُمُ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ هَٰذَا يَوۡمُكُمُ ٱلَّذِي كُنتُمۡ تُوعَدُونَ
En büyük korku bile onları tasalandırmaz ve melekler onları: “İşte bu, size vadedilen (mutlu) gününüzdür.” diyerek karşılarlar.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
يَوۡمَ نَطۡوِي ٱلسَّمَآءَ كَطَيِّ ٱلسِّجِلِّ لِلۡكُتُبِۚ كَمَا بَدَأۡنَآ أَوَّلَ خَلۡقٖ نُّعِيدُهُۥۚ وَعۡدًا عَلَيۡنَآۚ إِنَّا كُنَّا فَٰعِلِينَ
Gökleri kitap sayfalarının katlandığı gibi katlayacağımız günü düşün. Başlangıçta ilk yaratmayı nasıl yaptıysak, -üzerimize aldığımız bir vaad olarak- onu yine yapacağız. Biz bunu muhakkak yapacağız.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَلَقَدۡ كَتَبۡنَا فِي ٱلزَّبُورِ مِنۢ بَعۡدِ ٱلذِّكۡرِ أَنَّ ٱلۡأَرۡضَ يَرِثُهَا عِبَادِيَ ٱلصَّٰلِحُونَ
Andolsun, Zikir’den (Tevrat’tan) sonra Zebûr’da da, “Arza muhakkak benim salih kullarım mirasçı olacaktır.” diye yazmıştık.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
إِنَّ فِي هَٰذَا لَبَلَٰغٗا لِّقَوۡمٍ عَٰبِدِينَ
Şüphesiz bunda Allah’a kulluk eden bir toplum için yeterli bir bildiri/öğüt vardır.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَمَآ أَرۡسَلۡنَٰكَ إِلَّا رَحۡمَةٗ لِّلۡعَٰلَمِينَ
(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
قُلۡ إِنَّمَا يُوحَىٰٓ إِلَيَّ أَنَّمَآ إِلَٰهُكُمۡ إِلَٰهٞ وَٰحِدٞۖ فَهَلۡ أَنتُم مُّسۡلِمُونَ
De ki: “Bana ancak, ilâhınızın yalnızca bir tek ilâh olduğu vahyolunuyor. Artık Müslüman oluyor musunuz?”
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
فَإِن تَوَلَّوۡاْ فَقُلۡ ءَاذَنتُكُمۡ عَلَىٰ سَوَآءٖۖ وَإِنۡ أَدۡرِيٓ أَقَرِيبٌ أَم بَعِيدٞ مَّا تُوعَدُونَ
Eğer yüz çevirirlerse De ki: “Ben size eşit şekilde bildirip, açıkladım. Size vaat olunan yakın mıdır, uzak mıdır bilemiyorum.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
إِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلۡجَهۡرَ مِنَ ٱلۡقَوۡلِ وَيَعۡلَمُ مَا تَكۡتُمُونَ
'Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.''
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَإِنۡ أَدۡرِي لَعَلَّهُۥ فِتۡنَةٞ لَّكُمۡ وَمَتَٰعٌ إِلَىٰ حِينٖ
“Bilmiyorum, belki de o sizin için bir imtihandır. Bir süreye kadar bir faydalanmadır.''
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
قَٰلَ رَبِّ ٱحۡكُم بِٱلۡحَقِّۗ وَرَبُّنَا ٱلرَّحۡمَٰنُ ٱلۡمُسۡتَعَانُ عَلَىٰ مَا تَصِفُونَ
(Peygamber): “Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin türlü nitelemelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahman’dır.” dedi.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
 
แปลความหมาย​ สูเราะฮ์: Al-Anbiyā’
สารบัญสูเราะฮ์ หมายเลข​หน้า​
 
แปล​ความหมาย​อัลกุรอาน​ - คำแปลภาษาตุรกี - ศูนย์การแปลรุว๊าด - สารบัญ​คำแปล

แปลโดยทีมงานศูนย์แปลรุว๊าด ร่วมกับสมาคมการเผยแพร่ศาสนาอิสลามที่รอบวะฮ์ และสมาคมบริการเนื้อหาอิสลามด้วยภาษาต่าง ๆ

ปิด