Check out the new design

แปล​ความหมาย​อัลกุรอาน​ - คำแปลภาษาตุรกี - ชะอ์บาน บริติช * - สารบัญ​คำแปล

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

แปลความหมาย​ สูเราะฮ์: Al-Kahf   อายะฮ์:
وَلَقَدۡ صَرَّفۡنَا فِي هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانِ لِلنَّاسِ مِن كُلِّ مَثَلٖۚ وَكَانَ ٱلۡإِنسَٰنُ أَكۡثَرَ شَيۡءٖ جَدَلٗا
Andolsun ki, bu Kur'an’da insan için her örneği verdik. Fakat tartışmaya en çok düşkün varlık insandır.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَمَا مَنَعَ ٱلنَّاسَ أَن يُؤۡمِنُوٓاْ إِذۡ جَآءَهُمُ ٱلۡهُدَىٰ وَيَسۡتَغۡفِرُواْ رَبَّهُمۡ إِلَّآ أَن تَأۡتِيَهُمۡ سُنَّةُ ٱلۡأَوَّلِينَ أَوۡ يَأۡتِيَهُمُ ٱلۡعَذَابُ قُبُلٗا
İnsanlara hidayet geldiği zaman, onları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret dilemekten alıkoyan ancak öncekilere gelenin, kendi başlarına gelmesi yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir!
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَمَا نُرۡسِلُ ٱلۡمُرۡسَلِينَ إِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَۚ وَيُجَٰدِلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِٱلۡبَٰطِلِ لِيُدۡحِضُواْ بِهِ ٱلۡحَقَّۖ وَٱتَّخَذُوٓاْ ءَايَٰتِي وَمَآ أُنذِرُواْ هُزُوٗا
Peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Kâfirler, batıl ile hakkı ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alay konusu yaparlar.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن ذُكِّرَ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِۦ فَأَعۡرَضَ عَنۡهَا وَنَسِيَ مَا قَدَّمَتۡ يَدَاهُۚ إِنَّا جَعَلۡنَا عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ أَكِنَّةً أَن يَفۡقَهُوهُ وَفِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَقۡرٗاۖ وَإِن تَدۡعُهُمۡ إِلَى ٱلۡهُدَىٰ فَلَن يَهۡتَدُوٓاْ إِذًا أَبَدٗا
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, ondan yüz çeviren ve önceden yaptıklarını unutan kimseden daha zalim kim vardır? Biz, onların kalplerine, iyice anlamalarına engel örtüler ve kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğru yol göstericisine çağırsan da; onlar hiç bir zaman doğru yola girmezler.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَرَبُّكَ ٱلۡغَفُورُ ذُو ٱلرَّحۡمَةِۖ لَوۡ يُؤَاخِذُهُم بِمَا كَسَبُواْ لَعَجَّلَ لَهُمُ ٱلۡعَذَابَۚ بَل لَّهُم مَّوۡعِدٞ لَّن يَجِدُواْ مِن دُونِهِۦ مَوۡئِلٗا
Rabbin ise çok mağfiret edendir, rahmet sahibidir. Eğer onları yaptıkları dolayısıyla hemen (azap ile) yakalayıverseydi elbette onlara azabı çabucak verirdi. Fakat onlara bir süre tanınmıştır. Ondan başka bir sığınak asla bulamazlar.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَتِلۡكَ ٱلۡقُرَىٰٓ أَهۡلَكۡنَٰهُمۡ لَمَّا ظَلَمُواْ وَجَعَلۡنَا لِمَهۡلِكِهِم مَّوۡعِدٗا
İşte şu ülkeler; zulmettikleri zaman onları helak ettik. Onları helak etmek için de belli bir zaman belirledik.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِفَتَىٰهُ لَآ أَبۡرَحُ حَتَّىٰٓ أَبۡلُغَ مَجۡمَعَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ أَوۡ أَمۡضِيَ حُقُبٗا
Hani Musa, genç arkadaşına: İki denizin birleştiği yere ulaşmaya veya yıllarca yürümeye kararlıyım, demişti.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
فَلَمَّا بَلَغَا مَجۡمَعَ بَيۡنِهِمَا نَسِيَا حُوتَهُمَا فَٱتَّخَذَ سَبِيلَهُۥ فِي ٱلۡبَحۡرِ سَرَبٗا
Onlar, iki denizin birleştiği yere ulaştıklarında balıklarını unuttular. O da denizde bir yol tutup gitti.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
 
แปลความหมาย​ สูเราะฮ์: Al-Kahf
สารบัญสูเราะฮ์ หมายเลข​หน้า​
 
แปล​ความหมาย​อัลกุรอาน​ - คำแปลภาษาตุรกี - ชะอ์บาน บริติช - สารบัญ​คำแปล

แปลโดย ชะอ์บาน บริติช ได้รับการพัฒนาภายใต้การดูแลของทีมงานศูนย์แปลรุว๊าด และสามารถดูคำแปลต้นฉบับที่มีไว้เพื่อการเสนอแนะ ประเมินผลและพัฒนาอย่างต่อเนื่อง

ปิด