Check out the new design

แปล​ความหมาย​อัลกุรอาน​ - คำแปลภาษาตุรกี - ชะอ์บาน บริติช * - สารบัญ​คำแปล

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

แปลความหมาย​ สูเราะฮ์: Maryam   อายะฮ์:
يَٰيَحۡيَىٰ خُذِ ٱلۡكِتَٰبَ بِقُوَّةٖۖ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡحُكۡمَ صَبِيّٗا
Ey Yahya! Kitaba kuvvetle sarıl. Ona daha çocukluğunda hikmet vermiştik.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَحَنَانٗا مِّن لَّدُنَّا وَزَكَوٰةٗۖ وَكَانَ تَقِيّٗا
Katımızdan bir merhamet ve arınmışlık vermiştik. O takva sahibiydi.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَبَرَّۢا بِوَٰلِدَيۡهِ وَلَمۡ يَكُن جَبَّارًا عَصِيّٗا
Anne ve babasına iyi davranırdı. Zorba ve isyankâr değildi.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَسَلَٰمٌ عَلَيۡهِ يَوۡمَ وُلِدَ وَيَوۡمَ يَمُوتُ وَيَوۡمَ يُبۡعَثُ حَيّٗا
Doğduğu gün öldüğün gün ve yeniden dirileceği gün ona selam olsun.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ مَرۡيَمَ إِذِ ٱنتَبَذَتۡ مِنۡ أَهۡلِهَا مَكَانٗا شَرۡقِيّٗا
Kitapta Meryem’i de an! Hani o, ailesinden ayrılarak doğuda bir yere gitmişti.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
فَٱتَّخَذَتۡ مِن دُونِهِمۡ حِجَابٗا فَأَرۡسَلۡنَآ إِلَيۡهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرٗا سَوِيّٗا
Kendisi ile onlar arasına bir de perde çekmişti. O’na ruhumuzu göndermiştik. O da tam bir insan sûretinde görünmüştü ona.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
قَالَتۡ إِنِّيٓ أَعُوذُ بِٱلرَّحۡمَٰنِ مِنكَ إِن كُنتَ تَقِيّٗا
Eğer Allah’tan sakınan biriysen senden Rahman’a sığınırım, dedi.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
قَالَ إِنَّمَآ أَنَا۠ رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَٰمٗا زَكِيّٗا
Ben, ancak Rabbinin bir elçisiyim. Sana tertemiz bir oğul vermek için gönderildim.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
قَالَتۡ أَنَّىٰ يَكُونُ لِي غُلَٰمٞ وَلَمۡ يَمۡسَسۡنِي بَشَرٞ وَلَمۡ أَكُ بَغِيّٗا
Benim nasıl bir oğlum olabilir ki? Bana hiçbir beşer dokunmamıştır ve ben iffetsiz bir kimse de değilim, dedi.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
قَالَ كَذَٰلِكِ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٞۖ وَلِنَجۡعَلَهُۥٓ ءَايَةٗ لِّلنَّاسِ وَرَحۡمَةٗ مِّنَّاۚ وَكَانَ أَمۡرٗا مَّقۡضِيّٗا
Bu, işte böyle. Rabbin dedi ki: “O bana çok kolaydır. Onu insanlar için bir ayet ve bizden bir rahmet kılacağız” dedi. Ve bu iş olup bitmiştir.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
۞ فَحَمَلَتۡهُ فَٱنتَبَذَتۡ بِهِۦ مَكَانٗا قَصِيّٗا
Nihayet ona gebe kaldı ve onunla (karnındaki bebekle) uzak bir yere çekildi.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
فَأَجَآءَهَا ٱلۡمَخَاضُ إِلَىٰ جِذۡعِ ٱلنَّخۡلَةِ قَالَتۡ يَٰلَيۡتَنِي مِتُّ قَبۡلَ هَٰذَا وَكُنتُ نَسۡيٗا مَّنسِيّٗا
Doğum sancısı onu bir hurma ağacının gövdesine getirdi. Keşke, dedi. Bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
فَنَادَىٰهَا مِن تَحۡتِهَآ أَلَّا تَحۡزَنِي قَدۡ جَعَلَ رَبُّكِ تَحۡتَكِ سَرِيّٗا
Aşağısından (melek) ona şöyle seslendi: Üzülme sakın, Rabbin senin ayağının altından bir ırmak akıttı.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
وَهُزِّيٓ إِلَيۡكِ بِجِذۡعِ ٱلنَّخۡلَةِ تُسَٰقِطۡ عَلَيۡكِ رُطَبٗا جَنِيّٗا
Hurma dalını kendine doğru salla, üstüne taze hurma dökülsün.
ตัฟสีรต่างๆ​ ภาษาอาหรับ:
 
แปลความหมาย​ สูเราะฮ์: Maryam
สารบัญสูเราะฮ์ หมายเลข​หน้า​
 
แปล​ความหมาย​อัลกุรอาน​ - คำแปลภาษาตุรกี - ชะอ์บาน บริติช - สารบัญ​คำแปล

แปลโดย ชะอ์บาน บริติช ได้รับการพัฒนาภายใต้การดูแลของทีมงานศูนย์แปลรุว๊าด และสามารถดูคำแปลต้นฉบับที่มีไว้เพื่อการเสนอแนะ ประเมินผลและพัฒนาอย่างต่อเนื่อง

ปิด