Check out the new design

Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm * - Indise ng mga Salin


Salin ng mga Kahulugan Surah: Yūsuf   Ayah:
يَٰبَنِيَّ ٱذۡهَبُواْ فَتَحَسَّسُواْ مِن يُوسُفَ وَأَخِيهِ وَلَا تَاْيۡـَٔسُواْ مِن رَّوۡحِ ٱللَّهِۖ إِنَّهُۥ لَا يَاْيۡـَٔسُ مِن رَّوۡحِ ٱللَّهِ إِلَّا ٱلۡقَوۡمُ ٱلۡكَٰفِرُونَ
Babası onlara dedi ki: Ey oğullarım! Gidin, Yusuf ve kardeşinin haberlerini araştırın. Yüce Allah'ın kulunun gamı kederini giderip onu rahatlatmasından ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz ki kâfirler topluluğu ancak Allah'ın gam ve kederi giderip kulunu rahatlatmasından ümidini keser. Çünkü kâfirler Allah'ın kudretinin büyüklüğünden cahildirler ve kullarına olan fazlı ihsanı onlara gizli kalmıştır.
Ang mga Tafsir na Arabe:
فَلَمَّا دَخَلُواْ عَلَيۡهِ قَالُواْ يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡعَزِيزُ مَسَّنَا وَأَهۡلَنَا ٱلضُّرُّ وَجِئۡنَا بِبِضَٰعَةٖ مُّزۡجَىٰةٖ فَأَوۡفِ لَنَا ٱلۡكَيۡلَ وَتَصَدَّقۡ عَلَيۡنَآۖ إِنَّ ٱللَّهَ يَجۡزِي ٱلۡمُتَصَدِّقِينَ
Babalarının emrini yerine getirdiler. Yusuf ve kardeşini aramak için yola koyuldular. Yusuf'un yanına girdiklerinde ona şöyle dediler: Bize darlık ve sıkıntı isabet etti. Çok az değersiz bir sermaye ile geldik. Daha önceden bize ölçüp verdiğin gibi tam bir şekilde ölçüp ver. Değersiz olan bu sermayemizi görmezden gelip bize daha fazlasını tasadduk et. Şüphesiz ki yüce Allah, sadaka verenlerin karşılığını en güzel şekilde verir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ هَلۡ عَلِمۡتُم مَّا فَعَلۡتُم بِيُوسُفَ وَأَخِيهِ إِذۡ أَنتُمۡ جَٰهِلُونَ
Söylediklerini duyduğunda onlara merhamet duyarak kalbi yumuşadı. Kendisini onlara tanıtarak şöyle dedi: Siz yaptığınız şeyin akıbetinden cahil kimseler iken Yusuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالُوٓاْ أَءِنَّكَ لَأَنتَ يُوسُفُۖ قَالَ أَنَا۠ يُوسُفُ وَهَٰذَآ أَخِيۖ قَدۡ مَنَّ ٱللَّهُ عَلَيۡنَآۖ إِنَّهُۥ مَن يَتَّقِ وَيَصۡبِرۡ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجۡرَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Şaşırarak, yoksa sen Yusuf musun? dediler. Yusuf onlara: "Evet ben Yusuf'um" dedi. Bu benim yanımda gördüğünüz ise öz kardeşimdir. Yüce Allah bize içinde bulunduğumuz durumdan kurtulma ve kadrimizi/değerimizi yükseltme lütfunda bulundu. Şüphesiz ki kim emirlerine itaat edip yasaklarından sakınır ve musibetlere sabrederse, yaptığı iş ihsan işlerindendir. Allah Teâlâ ihsan sahibi kullarının ecrini zayi etmez. Bilakis onlar için onu saklar.
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالُواْ تَٱللَّهِ لَقَدۡ ءَاثَرَكَ ٱللَّهُ عَلَيۡنَا وَإِن كُنَّا لَخَٰطِـِٔينَ
Kardeşleri ona karşı yapmış olduklarından dolayı özür dileyerek şöyle dediler: "Vallahi yüce Allah sana vermiş olduğu olgunluk vasfı ile seni bize üstün kıldı. Ant olsun ki biz sana yaptıklarımızla zulmeden ve kötülük yapanlardan olduk."
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالَ لَا تَثۡرِيبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡيَوۡمَۖ يَغۡفِرُ ٱللَّهُ لَكُمۡۖ وَهُوَ أَرۡحَمُ ٱلرَّٰحِمِينَ
Onlar Yusuf'tan özür dilemeden önce Yusuf dedi ki: Bugün sizin için ceza olarak azarlama ve kınama yoktur. Yüce Allah'tan sizi bağışlamasını dilerim. Şüphesiz ki O, Subhânehu ve Teâlâ merhametlilerin en merhametlisidir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
ٱذۡهَبُواْ بِقَمِيصِي هَٰذَا فَأَلۡقُوهُ عَلَىٰ وَجۡهِ أَبِي يَأۡتِ بَصِيرٗا وَأۡتُونِي بِأَهۡلِكُمۡ أَجۡمَعِينَ
Onlara gömleğini vererek, haber götürdüklerinde babasının gözlerinin tekrardan açılmasını istedi. Yusuf şöyle dedi: Bu gömleğimi götürün ve babamın yüzüne sürün tekrardan görmeye başlasın. Bütün ailenizi de benim yanıma getirin.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَلَمَّا فَصَلَتِ ٱلۡعِيرُ قَالَ أَبُوهُمۡ إِنِّي لَأَجِدُ رِيحَ يُوسُفَۖ لَوۡلَآ أَن تُفَنِّدُونِ
Kafile Mısır'dan yola çıkıp şehirden ayrılınca, Yakup -aleyhisselam- çocuklarına ve etrafındakilere dedi ki: "Beni cahillikle suçlamayacak ve bu adam ne dediğini bilmeyen bir bunak demeyecekseniz inanın ki, ben Yusuf'un kokusunu alıyorum."
Ang mga Tafsir na Arabe:
قَالُواْ تَٱللَّهِ إِنَّكَ لَفِي ضَلَٰلِكَ ٱلۡقَدِيمِ
Etrafında bulunan çocukları dediler ki: "Vallahi sen hala Yusuf'un senin yanındaki makamı ve onu yeniden görme hususunda eski kuruntuların içindesin."
Ang mga Tafsir na Arabe:
Ilan sa mga Pakinabang ng mga Ayah sa Pahinang Ito:
• عظم معرفة يعقوب عليه السلام بالله حيث لم يتغير حسن ظنه رغم توالي المصائب ومرور السنين.
Yakup -aleyhisselam-'ın yüce Allah hakkındaki marifetinin büyüklüğünü gösterir. Öyle ki musibetlerin ard arda gelmesi ve yılların geçmesine rağmen hüsnü zannında hiçbir değişiklik olmamıştır.

• من خلق المعتذر الصادق أن يطلب التوبة من الله، ويعترف على نفسه ويطلب الصفح ممن تضرر منه.
Gerçek manada hatasından dönüp özür dileyen kimsenin ahlaki bir özelliği de Allah'tan tövbe talebinde bulunması, kendisinin bu (yanlışı) kabul etmesi ve zarar verdiği kimselerden af dilemesidir.

• بالتقوى والصبر تنال أعظم الدرجات في الدنيا وفي الآخرة.
Takva ve sabır ile dünya ve ahirette en büyük makamlara ulaşılır.

• قبول اعتذار المسيء وترك الانتقام، خاصة عند التمكن منه، وترك تأنيبه على ما سلف منه.
Kötülük eden kimsenin özrünü kabul edip özellikle de imkânı olduğu halde ondan intikam almayı ve geçmişte yaptıklarından dolayı azarlamayı/kınamayı terk etmek gerekir.

 
Salin ng mga Kahulugan Surah: Yūsuf
Indise ng mga Surah Numero ng Pahina
 
Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm - Indise ng mga Salin

Inilabas ng Markaz Tafsīr Lid-Dirāsāt Al-Qur’ānīyah (Sentro ng Tafsīr Para sa mga Pag-aaral Pang-Qur’an).

Isara