Check out the new design

Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm * - Indise ng mga Salin


Salin ng mga Kahulugan Surah: Fussilat   Ayah:
وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦٓ أَنَّكَ تَرَى ٱلۡأَرۡضَ خَٰشِعَةٗ فَإِذَآ أَنزَلۡنَا عَلَيۡهَا ٱلۡمَآءَ ٱهۡتَزَّتۡ وَرَبَتۡۚ إِنَّ ٱلَّذِيٓ أَحۡيَاهَا لَمُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰٓۚ إِنَّهُۥ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ
O'nun birliğine ve azametine, yeniden diriltmesine delalet eden ayetlerinden bir tanesi de senin yeryüzünü çorak, ekin bitmez görmendir. Yeryüzüne yağmur suyunu indirdiğimizde içindeki gizlenmiş tohumlar gelişerek harekete geçer ve yükselir. Bu ölü toprağa ekinler ile hayat veren, hesap ve karşılıklarını vermek için ölüleri yeniden dirilterek hayat verendir. Şüphesiz ki O, her şeye kadirdir. Kupkuru toprağa hayat vermekten ve ölülere hayat verip, onları kabirlerinden çıkarıp diriltmekten O'nu aciz bırakamaz.
Ang mga Tafsir na Arabe:
إِنَّ ٱلَّذِينَ يُلۡحِدُونَ فِيٓ ءَايَٰتِنَا لَا يَخۡفَوۡنَ عَلَيۡنَآۗ أَفَمَن يُلۡقَىٰ فِي ٱلنَّارِ خَيۡرٌ أَم مَّن يَأۡتِيٓ ءَامِنٗا يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ ٱعۡمَلُواْ مَا شِئۡتُمۡ إِنَّهُۥ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ
Şüphesiz ki Allah'ın ayetleri hakkında doğrudan sapıp onları inkâr edenler, yalanlayanlar ve tahrif edenlerin hali bize gizli kalmaz, onları biliriz. Ateşe atılan mı yoksa kıyamet günü azaptan emin olarak gelen mi daha üstündür? -Ey insanlar!- Hayır ve şerden dilediğinizi yapın. Şüphesiz size hayrı ve şerri açıkladık. Yüce Allah, hayır ve şerden yaptığınızı görendir. Yapmış olduğunuz amellerinizden hiçbir şey O'na gizli kalmaz.
Ang mga Tafsir na Arabe:
إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِٱلذِّكۡرِ لَمَّا جَآءَهُمۡۖ وَإِنَّهُۥ لَكِتَٰبٌ عَزِيزٞ
Şüphesiz Yüce Allah'ın katından kendilerine gelen Kur'an'ı küfredenler, kıyamet günü azap edileceklerdir. Muhakkak ki o kitap, sağlam ve korunaklıdır. Onu tahrif etmek isteyen tahrif edemez, değiştirmek isteyen de değiştiremez.
Ang mga Tafsir na Arabe:
لَّا يَأۡتِيهِ ٱلۡبَٰطِلُ مِنۢ بَيۡنِ يَدَيۡهِ وَلَا مِنۡ خَلۡفِهِۦۖ تَنزِيلٞ مِّنۡ حَكِيمٍ حَمِيدٖ
Batıl; bu kitaba ne eksik ne fazlalık, ne değişiklik ne de tahrif olarak önünden ve arkasından gelip, yaklaşamaz. Dininde, takdir etmesinde ve yaratmasında Hakîm olan tarafından indirilmiştir. Her halükârda övülendir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
مَّا يُقَالُ لَكَ إِلَّا مَا قَدۡ قِيلَ لِلرُّسُلِ مِن قَبۡلِكَۚ إِنَّ رَبَّكَ لَذُو مَغۡفِرَةٖ وَذُو عِقَابٍ أَلِيمٖ
-Ey Resul!- Yalanlama hususunda sana söylenenler senden önceki peygamberlere de söylendi, sabret. Muhakkak senin Rabbin, kullarından kendine tövbe edene karşı mağfiret sahibi ve günahında ısrar edip tövbe etmeyen için ise elem dolu azap sahibidir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَلَوۡ جَعَلۡنَٰهُ قُرۡءَانًا أَعۡجَمِيّٗا لَّقَالُواْ لَوۡلَا فُصِّلَتۡ ءَايَٰتُهُۥٓۖ ءَا۬عۡجَمِيّٞ وَعَرَبِيّٞۗ قُلۡ هُوَ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ هُدٗى وَشِفَآءٞۚ وَٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ فِيٓ ءَاذَانِهِمۡ وَقۡرٞ وَهُوَ عَلَيۡهِمۡ عَمًىۚ أُوْلَٰٓئِكَ يُنَادَوۡنَ مِن مَّكَانِۭ بَعِيدٖ
Şayet biz bu Kur'an'ı Arap dilinden başka bir dilde indirmiş olsaydık, onlardan kâfir olanlar şöyle derlerdi: "Ayetleri tafsilatlı açıklanmalı değil miydi ki anlayabilelim? Onu getiren Arap iken, Kur'an başka bir dilde olabilir mi?" -Ey Resul!- Onlara de ki: "Kur'an - Allah'a iman eden ve resullerini doğrulayan kimseler için -sapıklıktan doğruluğa bir hidayet rehberi, göğüslerdeki cehalete ve bu cehalete tabi olan şeylere karşı bir şifadır. Allah'a iman etmeyenlerin kulaklarında bir ağırlık vardır. Kur'an, onlara karşı bir körlüktür, onu anlamazlar. Bu özelliklere sahip olan kimseler sanki uzak bir yerden kendilerine sesleniliyor da, onlara seslenenin sesini nasıl duysunlar?"
Ang mga Tafsir na Arabe:
وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ فَٱخۡتُلِفَ فِيهِۚ وَلَوۡلَا كَلِمَةٞ سَبَقَتۡ مِن رَّبِّكَ لَقُضِيَ بَيۡنَهُمۡۚ وَإِنَّهُمۡ لَفِي شَكّٖ مِّنۡهُ مُرِيبٖ
Ant olsun Biz Musa'ya Tevrat'ı verdik, hakkında ayrılığa düşüldü. Bazısı ona iman etti ve bazısı da onu küfretti. Kıyamet günü kullar arasında ihtilaf ettikleri hususlarda hükmetmek Allah'ın vaadi olmasaydı, ihtilaf edenler arasında Tevrat'la hükmedilirdi. Hak sahibi ile batıl sahibi açıklanırdı. Hak sahibine ikram edilir ve batıl ehli aşağılanırdı. Kâfirler, Kur'an hakkında şek ve şüphe içindedir.
Ang mga Tafsir na Arabe:
مَّنۡ عَمِلَ صَٰلِحٗا فَلِنَفۡسِهِۦۖ وَمَنۡ أَسَآءَ فَعَلَيۡهَاۗ وَمَا رَبُّكَ بِظَلَّٰمٖ لِّلۡعَبِيدِ
Kim salih amel işlerse, salih amelinin karşılığı kendisine döner. Hiç kimsenin salih ameli Allah Teâlâ'ya fayda sağlamaz. Kim de kötü bir amel işlerse onun zararı ancak sahibine döner. Yarattıklarından hiç kimsenin işlediği günah Allah Teâlâ'ya zarar veremez. Yüce Allah, herkese hak ettiğinin karşılığını verecektir. -Ey Resul!- Rabbim kullarına zulmedici değildir. Onların iyiliklerini azaltıp, günahlarını çoğaltmaz.
Ang mga Tafsir na Arabe:
Ilan sa mga Pakinabang ng mga Ayah sa Pahinang Ito:
• حَفِظ الله القرآن من التبديل والتحريف، وتَكَفَّل سبحانه بهذا الحفظ، بخلاف الكتب السابقة له.
Yüce Allah, Kur'an'ı tahrif ve değişiklikten muhafaza etmiştir. Diğer geçmiş kitapların aksine Allah -Subhanehu ve Teâlâ- bu kitabı korumayı üstlenmiştir.

• قطع الحجة على مشركي العرب بنزول القرآن بلغتهم.
Arap müşriklere, kendi dillerinde Kur'an'ın inmesi onların delillerini ortadan kaldırmıştır.

• نفي الظلم عن الله، وإثبات العدل له.
Zulüm, Yüce Allah'tan nefyedilmiş ve adalet vasfı O'nun için ispat edilmiştir.

 
Salin ng mga Kahulugan Surah: Fussilat
Indise ng mga Surah Numero ng Pahina
 
Salin ng mga Kahulugan ng Marangal na Qur'an - Salin sa Wikang Turko ng Al-Mukhtasar fī Tafsīr Al-Qur’an Al-Karīm - Indise ng mga Salin

Inilabas ng Markaz Tafsīr Lid-Dirāsāt Al-Qur’ānīyah (Sentro ng Tafsīr Para sa mga Pag-aaral Pang-Qur’an).

Isara