《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 段: (17) 章: 呼德
أَفَمَن كَانَ عَلَىٰ بَيِّنَةٖ مِّن رَّبِّهِۦ وَيَتۡلُوهُ شَاهِدٞ مِّنۡهُ وَمِن قَبۡلِهِۦ كِتَٰبُ مُوسَىٰٓ إِمَامٗا وَرَحۡمَةًۚ أُوْلَٰٓئِكَ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۚ وَمَن يَكۡفُرۡ بِهِۦ مِنَ ٱلۡأَحۡزَابِ فَٱلنَّارُ مَوۡعِدُهُۥۚ فَلَا تَكُ فِي مِرۡيَةٖ مِّنۡهُۚ إِنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يُؤۡمِنُونَ
Beraberinde Rabbi -Subhânehu ve Teâlâ-'dan bir delil ve ardından bir şahidin -ki bu Cebrail aleyhisselam'dır- takip ettiği ve kendisinden önce bir önder ve rahmet olarak Musa -aleyhisselam-'a indirilen Tevrat bulunan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ve onunla birlikte iman edenler ile sapıklıkta bocalayan kâfirler bir olmaz. Onlar (müminler); Kur'an'a ve Kur'an'ın kendisine indirildiği Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e iman etmişlerdir. Diğer dinlerden olan kimselerden her kim bunu inkâr ederse kıyamet günü ona vadedilen şey ateştir. -Ey Resul!- Kur'an ve o kâfirlere vadedilen azap hakkında şüphe içerisinde olma. O, içerisinde şüphe olmayan haktır. Fakat insanların çoğu, peş peşe gelen açık delillerin ve apaçık kanıtların varlığına rağmen bocalamakta ve iman etmemektedirler.
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• تحدي الله تعالى للمشركين بالإتيان بعشر سور من مثل القرآن، وبيان عجزهم عن الإتيان بذلك.
Müşriklerden Kur'an'ın benzeri olan on sure getirmelerini isteyerek Allah Teâlâ'nın, onlara meydan okuması ve onların bunu yapmaktan aciz kaldıkları beyan edilmiştir.

• إذا أُعْطِي الكافر مبتغاه من الدنيا فليس له في الآخرة إلّا النار.
Kâfire, dünyada arzu ettiği şeyler verilebilir ve onun için ahirette ateşten başka bir şey yoktur.

• عظم ظلم من يفتري على الله الكذب وعظم عقابه يوم القيامة.
Allah hakkında yalan uyduran kimsenin yaptığı zulmün ne kadar büyük olduğu ve bu kimsenin kıyamet günü çarptırılacağı cezanın çetin olacağı beyan edilmiştir.

 
含义的翻译 段: (17) 章: 呼德
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

土耳其语翻译版古兰经简明注释,古兰经注释中心发行。

关闭