Check out the new design

《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 章: 易卜拉欣   段:
مُهۡطِعِينَ مُقۡنِعِي رُءُوسِهِمۡ لَا يَرۡتَدُّ إِلَيۡهِمۡ طَرۡفُهُمۡۖ وَأَفۡـِٔدَتُهُمۡ هَوَآءٞ
İnsanlar kabirlerinden kalktığında (kendilerini) çağırana doğru koşarlar. Başlarını kaldırarak endişeli bir şekilde gökyüzüne bakarlar. Kendilerine bile dönüp bakamazlar. Bilakis gördükleri dehşet verici şeyden dolayı gözleri yerinden fırlamış bir şekilde bakakalırlar. Kalpleri ise idrak etmekten uzak, gördükleri dehşet verici şeyi anlayamayacak durumdadır.
阿拉伯语经注:
وَأَنذِرِ ٱلنَّاسَ يَوۡمَ يَأۡتِيهِمُ ٱلۡعَذَابُ فَيَقُولُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ رَبَّنَآ أَخِّرۡنَآ إِلَىٰٓ أَجَلٖ قَرِيبٖ نُّجِبۡ دَعۡوَتَكَ وَنَتَّبِعِ ٱلرُّسُلَۗ أَوَلَمۡ تَكُونُوٓاْ أَقۡسَمۡتُم مِّن قَبۡلُ مَا لَكُم مِّن زَوَالٖ
-Ey Resul!- Ümmetini kıyamet günü gelecek olan Allah'ın azabı ile korkut. Kendi nefislerine Allah'a şirk koşarak ve küfrederek zulüm edenler, o gün şöyle derler: Ey Rabbimiz! Bize mühlet ver, azabımızı geçiktir, kısa bir süre için bizi dünyaya tekrardan döndür sana iman edelim. Bize gönderdiğin resullerine tabi olalım, derler. Onlar azarlanacak ve kendilerine şöyle denilecektir: Öldükten sonra dirilmeyi inkâr ederek, dünya hayatından ahirete intikal etmeyeceğiz diye dünyada iken yemin edenler siz değil miydiniz?
阿拉伯语经注:
وَسَكَنتُمۡ فِي مَسَٰكِنِ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ وَتَبَيَّنَ لَكُمۡ كَيۡفَ فَعَلۡنَا بِهِمۡ وَضَرَبۡنَا لَكُمُ ٱلۡأَمۡثَالَ
Allah'ı inkâr ederek kendi nefislerine zulmeden Hûd'un kavmi ve Salih'in kavmi gibi geçmiş ümmetlerin diyarlarına yerleştiniz. Onları helaka uğrattığımız sizlere apaçık beyan oldu. Öğüt almanız için Allah'ın kitabında size bir çok misaller getirdik, ancak bundan öğüt almadınız.
阿拉伯语经注:
وَقَدۡ مَكَرُواْ مَكۡرَهُمۡ وَعِندَ ٱللَّهِ مَكۡرُهُمۡ وَإِن كَانَ مَكۡرُهُمۡ لِتَزُولَ مِنۡهُ ٱلۡجِبَالُ
Geçmişte yaşamış zalim toplulukların diyarına yerleşenler Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'i öldürmek ve davetini sonlandırmak için tuzaklar kurdular. Onların kurmuş olduğu planlardan hiçbirisi Yüce Allah'a gizli kalmaz. Onların bu planları zayıftır. Allah'ın onlar için yaptığı planın aksine onların planları zayıflığından dolayı ne dağları yerinden oynatır ne de başka bir şey yapar.
阿拉伯语经注:
فَلَا تَحۡسَبَنَّ ٱللَّهَ مُخۡلِفَ وَعۡدِهِۦ رُسُلَهُۥٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٞ ذُو ٱنتِقَامٖ
-Ey Resul!- Resullerine galibiyeti ve dini aşikâr kılacağını vadetmiş olan Yüce Allah'ın resullerine vadettiği şeyden döneceğini zannetme! Şüphesiz ki Yüce Allah Azîz'dir, kimse O'na galip gelemez. Dostlarını da kuvvetli kılacaktır. Kendisine ve resullerine düşmanlık edenlerden şiddetli bir şekilde intikam alır.
阿拉伯语经注:
يَوۡمَ تُبَدَّلُ ٱلۡأَرۡضُ غَيۡرَ ٱلۡأَرۡضِ وَٱلسَّمَٰوَٰتُۖ وَبَرَزُواْ لِلَّهِ ٱلۡوَٰحِدِ ٱلۡقَهَّارِ
Bu intikam kıyamet günü kâfirlerden alınacaktır. Yeryüzü pak beyaz bir yere dönüştürülecek ve gökler de başka göklere dönüştürülecektir. Öyle ki, insanlar Kahhâr, mutlak hâkim, hiç kimsenin kendisine hükmedemediği, mutlak galip, hiç kimsenin kendisine galip gelemediği, azametinde ve mülkünde tek olan Allah'ın huzurunda durmak için bedenleri ve amelleri ile kabirlerinden çıkacaklardır.
阿拉伯语经注:
وَتَرَى ٱلۡمُجۡرِمِينَ يَوۡمَئِذٖ مُّقَرَّنِينَ فِي ٱلۡأَصۡفَادِ
49-50 -Ey Resul!- Yeryüzünün ve gökyüzünün başkasıyla değiştirildiği gün, kâfir ve müşriklerin bazısının bazısına zincirlerle bağlandığını görürsün. Elleri ve ayakları boyunlarında zincirlerle bağlanarak birleştirilir. O gün giyecekleri elbiseleri katrandandır (o da hızlı tutuşan bir maddedir). Asık olan yüzlerini ateş kaplar.
阿拉伯语经注:
سَرَابِيلُهُم مِّن قَطِرَانٖ وَتَغۡشَىٰ وُجُوهَهُمُ ٱلنَّارُ
49-50 -Ey Rasû!l- Yeryüzünün ve gökyüzünün başkasıyla değiştirildiği gün, kâfir ve müşriklerin bazısının bazısına zincirlerle bağlandığını görürsün. Elleri ve ayakları boyunlarında zincirlerle bağlanarak birleştirilir. O gün giyecekleri elbiseleri katrandandır (o da hızlı tutuşan bir maddedir). Asık olan yüzlerini ateş kaplar.
阿拉伯语经注:
لِيَجۡزِيَ ٱللَّهُ كُلَّ نَفۡسٖ مَّا كَسَبَتۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ
Yüce Allah herkese hayır ve şerden kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar. Şüphesiz ki Allah, amellerin hesabını çabuk görendir.
阿拉伯语经注:
هَٰذَا بَلَٰغٞ لِّلنَّاسِ وَلِيُنذَرُواْ بِهِۦ وَلِيَعۡلَمُوٓاْ أَنَّمَا هُوَ إِلَٰهٞ وَٰحِدٞ وَلِيَذَّكَّرَ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirilen bu Kur'an Yüce Allah'tan insanlara bir bildiridir. İçinde barındırdığı korkutucu ve şiddetli tehditten korkmaları, ibadet edilmeye layık hak ilahın Allah Teâlâ olduğunu bilip hiçbir şeyi ortak koşmadan O'na ibadet etmeleri, aklıselim sahiplerinin ibret ve öğüt almaları içindir. Çünkü onlar vaazlardan ve öğütlerden isitifade ederler.
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• تصوير مشاهد يوم القيامة وجزع الخلق وخوفهم وضعفهم ورهبتهم، وتبديل الأرض والسماوات.
Kıyamet günü, insanların endişesi, korkusu, zayıflığı, göklerin ve yerin değiştirilmesi tasvir edilmiştir.

• وصف شدة العذاب والذل الذي يلحق بأهل المعصية والكفر يوم القيامة.
Kıyamet günü küfür ehli ve günahkârlara isabet edecek zillet ve şiddetli azap vasfedilmiştir.

• أن العبد في سعة من أمره في حياته في الدنيا، فعليه أن يجتهد في الطاعة، فإن الله تعالى لا يتيح له فرصة أخرى إذا بعثه يوم القيامة.
Şüphesiz kula dünya hayatında çokça fırsat verilmiştir. Allah'a itaatte çok hırslı olması gerekir. Şüphesiz Allah Teâlâ, kıyamet günü onu dirilttiğinde itaat etmesi için ona başka bir fırsat tanımaz.

 
含义的翻译 章: 易卜拉欣
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

古兰经注释研究中心发行。

关闭