Check out the new design

《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 章: 艾菲拉   段:
۞ وَيَٰقَوۡمِ مَا لِيٓ أَدۡعُوكُمۡ إِلَى ٱلنَّجَوٰةِ وَتَدۡعُونَنِيٓ إِلَى ٱلنَّارِ
Ey Kavmim! Dünya hayatında ve ahirette Allah'a iman ve salih amel ile sizleri hüsrana uğramaktan kurtuluşa çağırırken, ne diye siz beni Allah'ı küfretmeye O'na asi olmaya ve ateşe girmeye çağırıyorsunuz?
阿拉伯语经注:
تَدۡعُونَنِي لِأَكۡفُرَ بِٱللَّهِ وَأُشۡرِكَ بِهِۦ مَا لَيۡسَ لِي بِهِۦ عِلۡمٞ وَأَنَا۠ أَدۡعُوكُمۡ إِلَى ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡغَفَّٰرِ
"Allah'a karşı kâfir olmamı ve O'nunla birlikte kendisine ibadet etmenin yanlış olduğunu bildiğim başka bir ilaha ibadet etmemi umarak beni batılınıza çağırıyorsunuz. Ben ise sizi hiç kimsenin kendisine galip gelemeyeceği Aziz/mutlak güç sahibi ve çok bağışlayıcı olan Allah'a iman etmeye çağırıyorum."
阿拉伯语经注:
لَا جَرَمَ أَنَّمَا تَدۡعُونَنِيٓ إِلَيۡهِ لَيۡسَ لَهُۥ دَعۡوَةٞ فِي ٱلدُّنۡيَا وَلَا فِي ٱلۡأٓخِرَةِ وَأَنَّ مَرَدَّنَآ إِلَى ٱللَّهِ وَأَنَّ ٱلۡمُسۡرِفِينَ هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِ
Gerçek şu ki, kendisine iman ve itaat etmeye çağırdığınız şeyin, dünyada ve ahirette çağırmaya değer bir tarafı yoktur. Kendisine dua edene icabet edemez. Hepimiz yalnızca Yüce Allah'a döneceğiz. Şüphesiz küfür ve günahlarda haddi aşanlar kıyamet günü ateşe girecek kimselerdir ve oradan ayrılmayacaklardır.
阿拉伯语经注:
فَسَتَذۡكُرُونَ مَآ أَقُولُ لَكُمۡۚ وَأُفَوِّضُ أَمۡرِيٓ إِلَى ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ بَصِيرُۢ بِٱلۡعِبَادِ
Onun nasihatini reddettiler. Bunun akabinde şöyle dedi: "Sizin için yaptığım nasihati hatırlayacaksınız. Onu kabul etmediğiniz için dövünüp duracaksınız. Ben bütün işlerimi yalnızca Yüce Allah'a havale ederim. Yüce Allah'a, kullarının işlediği amellerden hiçbir şey gizli kalmaz."
阿拉伯语经注:
فَوَقَىٰهُ ٱللَّهُ سَيِّـَٔاتِ مَا مَكَرُواْۖ وَحَاقَ بِـَٔالِ فِرۡعَوۡنَ سُوٓءُ ٱلۡعَذَابِ
Yüce Allah, Musa'yı öldürmek istediklerinde kötü hilelerinden onu muhafaza etti. Firavun ailesini ise suda boğulma azabı kuşattı. Yüce Allah dünyada onu (Firavun) ve askerlerinin tamamını suda boğdu.
阿拉伯语经注:
ٱلنَّارُ يُعۡرَضُونَ عَلَيۡهَا غُدُوّٗا وَعَشِيّٗاۚ وَيَوۡمَ تَقُومُ ٱلسَّاعَةُ أَدۡخِلُوٓاْ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ أَشَدَّ ٱلۡعَذَابِ
Öldükten sonra sabah akşam kabirlerinde ateşe sunulurlar. Kıyamet günü içinde bulundukları küfür, yalanlama ve Allah yolundan alıkoyma sebebiyle Firavun'a tabi olanları daha şiddetli ve büyük bir azaba sokun denilir.
阿拉伯语经注:
وَإِذۡ يَتَحَآجُّونَ فِي ٱلنَّارِ فَيَقُولُ ٱلضُّعَفَٰٓؤُاْ لِلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُنَّا لَكُمۡ تَبَعٗا فَهَلۡ أَنتُم مُّغۡنُونَ عَنَّا نَصِيبٗا مِّنَ ٱلنَّارِ
-Ey Resul- Ateş ehlinden kendilerine tabi olunanlar ile tabi olanların birbirleri ile tartıştıkları zamanı hatırla! Zayıf olanlar büyüklük taslayanlara şöyle derler: "Şüphesiz ki, dünyada iken sapıklıkta size uymuş kimselerdik. Şimdi Allah'ın azabının bir kısmını üstlenerek bizden giderebilir misiniz?"
阿拉伯语经注:
قَالَ ٱلَّذِينَ ٱسۡتَكۡبَرُوٓاْ إِنَّا كُلّٞ فِيهَآ إِنَّ ٱللَّهَ قَدۡ حَكَمَ بَيۡنَ ٱلۡعِبَادِ
Büyüklük taslayıp kendilerine tabi olunanlar: "Bizler -tabi olan ya da olunanlar olarak- ateşteyiz. Bizden hiç kimse başka birisinin azabının bir kısmını üstlenemez. Şüphesiz Yüce Allah, kulları arasında hüküm vermiştir. Herkese hak ettiği azabı da vermiştir."
阿拉伯语经注:
وَقَالَ ٱلَّذِينَ فِي ٱلنَّارِ لِخَزَنَةِ جَهَنَّمَ ٱدۡعُواْ رَبَّكُمۡ يُخَفِّفۡ عَنَّا يَوۡمٗا مِّنَ ٱلۡعَذَابِ
Tâbi olanlar ve kendilerine tabi olunup ateşte azap görmüş kimseler cehennemde görevli meleklere, ateşten çıkmaktan ve tövbe etmek için dünya hayatına tekrar döndürülmekten ümitlerini kesmiş bir şekilde şöyle derler: "Rabbinize dua edin de bu devamlı olan azabı bir gün olsun bizden hafifletsin."
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• أهمية التوكل على الله.
Yüce Allah’a tevekkül etmenin önemi bildirilmiştir.

• نجاة الداعي إلى الحق من مكر أعدائه.
Davetçi olan kimse düşmanlarının tuzaklarından hakka doğru kaçmıştır.

• ثبوت عذاب البرزخ.
Kabir azabı ispat edilmiştir.

• تعلّق الكافرين بأي سبب يريحهم من النار ولو لمدة محدودة، وهذا لن يحصل أبدًا.
Kâfirler, ateşten kurtulmak için az bir vakit dahi olsa onları kurtaracak herhangi bir sebebe sarılıp, bağlanırlar. Ne var ki bu kesinlikle gerçekleşmeyecektir.

 
含义的翻译 章: 艾菲拉
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

古兰经注释研究中心发行。

关闭