Check out the new design

Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran * - Translations’ Index


Translation of the meanings Surah: Al-‘Ankabūt   Ayah:
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَنُكَفِّرَنَّ عَنۡهُمۡ سَيِّـَٔاتِهِمۡ وَلَنَجۡزِيَنَّهُمۡ أَحۡسَنَ ٱلَّذِي كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
İman edip, başlarına getirdiğimiz imtihana sabredenler ve salih ameller işleyenlerin günahlarını yaptıkları salih amellerle sileceğiz ve ahirette onları dünyada yaptıkları amellerin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَوَصَّيۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ بِوَٰلِدَيۡهِ حُسۡنٗاۖ وَإِن جَٰهَدَاكَ لِتُشۡرِكَ بِي مَا لَيۡسَ لَكَ بِهِۦ عِلۡمٞ فَلَا تُطِعۡهُمَآۚ إِلَيَّ مَرۡجِعُكُمۡ فَأُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ
İnsana, anne-babasına iyilik ve ihsanda bulunmasını vasiyet ettik. -Ey İnsan!- Eğer anne-baban, ilminin olmadığı bir konuda bana ortak koşman için seni zorlarlarsa -Sad b. Ebi Vakkas -radıyallahu anh-‘ın annesinin ona yaptığı gibi- o ikisine de bu emrinde itaat etme. Çünkü yaratıcının yasakladığı bir konuda yaratılmış olana itaat edilmez. Kıyamet günü sizin dönüşünüz bir tek banadır. Sizlere dünyada yapmış olduklarınızı bildireceğim ve sizlere bunun karşılığını vereceğim.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَنُدۡخِلَنَّهُمۡ فِي ٱلصَّٰلِحِينَ
Yüce Allah’a iman edip salih ameller işleyenleri, kıyamet günü salih kimselerin arasına sokacağız ve onlarla beraber haşredecek ve bol sevaplarla mükâfatlandıracağız.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ فَإِذَآ أُوذِيَ فِي ٱللَّهِ جَعَلَ فِتۡنَةَ ٱلنَّاسِ كَعَذَابِ ٱللَّهِۖ وَلَئِن جَآءَ نَصۡرٞ مِّن رَّبِّكَ لَيَقُولُنَّ إِنَّا كُنَّا مَعَكُمۡۚ أَوَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِأَعۡلَمَ بِمَا فِي صُدُورِ ٱلۡعَٰلَمِينَ
İnsanlardan bazıları da; "Allah'a iman ettik." derler. Fakat kâfirler ona imanı sebebiyle eziyet edecek olsa, kendisine yaptıkları bu eziyeti Allah’ın azabı gibi görür ve kâfirlere uyarak imanlarından dönerler. -Ey Peygamber!- Eğer Rabbinden sana bir zafer hasıl olsa şöyle derler: "Ey Müminler! Şüphesiz biz iman üzerine sizinle beraberdik." Allah insanların kalplerinde bulunanı en iyi bilen değil midir? Kalplerindeki iman ve küfür olan şeyler ona gizli kalmaz. Nasıl oluyor da Allah kalplerinde olan şeyleri daha iyi bildiği halde kalplerinde olanı Allah'a haber veriyorlar.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَلَيَعۡلَمَنَّ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَلَيَعۡلَمَنَّ ٱلۡمُنَٰفِقِينَ
Elbette Allah; kendisine gerçekten iman edenleri bilir, kendisine iman ettiklerini izhar edip küfrü gizleyen münafıkları da kesinlikle bilir.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّبِعُواْ سَبِيلَنَا وَلۡنَحۡمِلۡ خَطَٰيَٰكُمۡ وَمَا هُم بِحَٰمِلِينَ مِنۡ خَطَٰيَٰهُم مِّن شَيۡءٍۖ إِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ
Kâfirler, bir tek Allah'a iman edenlere şöyle dediler: “Bizim dinimize ve üzerinde bulunduğumuz inançlara uyun ki, biz de sizin günahlarınızı taşıyalım. Böylece siz olmadan sadece bizler cezalandırılalım.” Oysa onlar diğerlerinin günahlarını yüklenebilecek değiller. Onlar söyledikleri bu sözlerinde sadece yalan söylüyorlar.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَلَيَحۡمِلُنَّ أَثۡقَالَهُمۡ وَأَثۡقَالٗا مَّعَ أَثۡقَالِهِمۡۖ وَلَيُسۡـَٔلُنَّ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ عَمَّا كَانُواْ يَفۡتَرُونَ
Kendi batıllarına çağıran bu müşrikler, işledikleri günahları taşıyacakları gibi, onlara tabi olanların günahlarından hiçbir şey eksilmeden davetlerine icabet eden kimselerin günahlarını da taşıyacaklar. Kıyamet günü, dünyada üzerinde anlaşmazlığa düştükleri batıl konulardan elbette sorgulanacaklardır.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوۡمِهِۦ فَلَبِثَ فِيهِمۡ أَلۡفَ سَنَةٍ إِلَّا خَمۡسِينَ عَامٗا فَأَخَذَهُمُ ٱلطُّوفَانُ وَهُمۡ ظَٰلِمُونَ
Muhakkak biz Nuh’u bir peygamber olarak kavmine gönderdik. O da dokuz yüz elli sene boyunca, onları Allah’ı birlemeye davet ederek aralarında yaşadı. Onlarsa onu yalanladılar ve küfürlerine devam ettiler. Allah'a karşı küfürleri ve peygamberlerini yalanlamalarından ötürü içinde bulundukları zulümleri sebebiyle tufan onları yakalayıverdi ve boğularak helak oldular.
Arabic explanations of the Qur’an:
Benefits of the verses in this page:
• الأعمال الصالحة يُكَفِّر الله بها الذنوب.
Yüce Allah, salih amellerle günahları örter.

• تأكُّد وجوب البر بالأبوين.
Anne-babaya iyilik yapmanın farz olduğu vurgulanmıştır.

• الإيمان بالله يقتضي الصبر على الأذى في سبيله.
Yüce Allah’a iman, onun yolunda başa gelen eziyetlere sabretmeyi gerektirir.

• من سنَّ سُنَّة سيئة فعليه وزرها ووزر من عمل بها من غير أن ينقص من أوزارهم شيء.
Her kim kötü bir çığır açarsa, açtığı bu çığırın günahı ve bu günahı işleyenlerin günahlarından hiç bir şey eksilmeden tüm günahları bu kimsenin boynuna yüklenir.

 
Translation of the meanings Surah: Al-‘Ankabūt
Surahs’ Index Page Number
 
Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran - Translations’ Index

Issued by Tafsir Center for Quranic Studies

close