Check out the new design

Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran * - Translations’ Index


Translation of the meanings Surah: Al-‘Ankabūt   Ayah:
فَأَنجَيۡنَٰهُ وَأَصۡحَٰبَ ٱلسَّفِينَةِ وَجَعَلۡنَٰهَآ ءَايَةٗ لِّلۡعَٰلَمِينَ
Nuh'u ve onunla beraber gemide olan Müminleri boğularak helak olmaktan kurtardık ve o gemiyi, insanlara ibret alacakları bir öğüt kıldık.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَإِبۡرَٰهِيمَ إِذۡ قَالَ لِقَوۡمِهِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ وَٱتَّقُوهُۖ ذَٰلِكُمۡ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ
-Ey Peygamber!- İbrahim’in şu kıssasını hatırla! Hani kavmine şöyle demişti: “Yalnızca bir tek Allah’a ibadet edin! Emirlerini yerine getirerek ve yasaklarından kaçınarak sizi cezalandırmasından sakının! Şayet bilseniz, bu emredilen sizin için daha hayırlıdır."
Arabic explanations of the Qur’an:
إِنَّمَا تَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَوۡثَٰنٗا وَتَخۡلُقُونَ إِفۡكًاۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ تَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ لَا يَمۡلِكُونَ لَكُمۡ رِزۡقٗا فَٱبۡتَغُواْ عِندَ ٱللَّهِ ٱلرِّزۡقَ وَٱعۡبُدُوهُ وَٱشۡكُرُواْ لَهُۥٓۖ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ
-Ey Müşrikler!- Sizler fayda ve zarar vermeyen putlara ibadet ediyorsunuz. Bu putların ibadet edilmeye müstahak olduğunu iddia ettiğinizde yalan uyduruyorsunuz. Yüce Allah’ın dışında ibadet ettikleriniz sizi rızıklandırabilecek bir rızka sahip değillerdir. Rızkı yalnızca çokça rızık veren Yüce Allah'ın katından isteyin. Bir tek O'na ibadet edin. Sizleri nimetlendirdiği nimetlerden ötürü O'na şükredin. Kıyamet günü hesaba çekilmek ve karşılık görmek için bir tek O'na döndürüleceksiniz, putlara değil.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَإِن تُكَذِّبُواْ فَقَدۡ كَذَّبَ أُمَمٞ مِّن قَبۡلِكُمۡۖ وَمَا عَلَى ٱلرَّسُولِ إِلَّا ٱلۡبَلَٰغُ ٱلۡمُبِينُ
-Ey Müşrikler!- Sizler Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in getirdiklerini yalanlamaktasınız. Şüphesiz Nuh, Âd ve Semûd kavmi gibi, sizlerden önceki kavimler de kendilerine gönderilen peygamberleri yalanlamışlardı. Oysa elçilerin tek vazifesi yalnızca tebliğ etmektir. Apaçık tebliğ etmekten başka bir vazifesi yoktur. Elbette o size, Rabbinin tebliğ edilmesini emrettiklerini tebliğ etmiştir.
Arabic explanations of the Qur’an:
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ كَيۡفَ يُبۡدِئُ ٱللَّهُ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥٓۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ
O yalanlayanlar, Allah'ın mahlukatı emsalsiz olarak yoktan nasıl yarattığını, sonra da yok olmasının ardından onu tekrar nasıl (hayata) döndürdüğünü görmüyorlar mı? Muhakkak bu, Allah’a çok kolay gelir. O, her şeye kadirdir. Hiçbir şey O'nu aciz bırakamaz.
Arabic explanations of the Qur’an:
قُلۡ سِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَٱنظُرُواْ كَيۡفَ بَدَأَ ٱلۡخَلۡقَۚ ثُمَّ ٱللَّهُ يُنشِئُ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأٓخِرَةَۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ
-Ey Peygamber!- Yeniden dirilişi yalanlayanlara de ki: "Yeryüzünü dolaşın ve Allah’ın mahlukatı nasıl yoktan var ettiğine bir bakın. Yüce Allah, ölmelerinin ardından toplanarak hesap vermeleri için insanları ikinci defa tekrar diriltecektir. Şüphesiz Allah, her şeye güç yetirendir. Hiçbir şey O'nu aciz bırakamaz. Hiçbir şey, insanları ilk olarak yaratmasından aciz bırakamadığı gibi, O'nu insanları tekrar diriltmekten de aciz bırakamaz."
Arabic explanations of the Qur’an:
يُعَذِّبُ مَن يَشَآءُ وَيَرۡحَمُ مَن يَشَآءُۖ وَإِلَيۡهِ تُقۡلَبُونَ
Kullarından dilediğine adaletiyle azap eder ve keremiyle dilediğine de merhamet eder. Kıyamet günü hesaba çekmek için sizleri kabirlerinizden tekrar dirilttiği zaman bir tek O'na döndürüleceksiniz.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَمَآ أَنتُم بِمُعۡجِزِينَ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا فِي ٱلسَّمَآءِۖ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٖ
Siz yeryüzünde ve gökyüzünde, Rabbinizden kurtulabilecek ve de azabından kaçabilecek değilsiniz. Sizin, Allah’ın dışında işinizi üstlenecek bir dostunuz da yoktur. Allah’ın dışında O'nun azabını sizden kaldıracak bir yardımcınız da yoktur.
Arabic explanations of the Qur’an:
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَلِقَآئِهِۦٓ أُوْلَٰٓئِكَ يَئِسُواْ مِن رَّحۡمَتِي وَأُوْلَٰٓئِكَ لَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٞ
Allah -Subhanehu ve Teâlâ-’nın ayetlerine ve kıyamet günü onunla karşılaşacaklarına iman etmeyip, kâfir olanlar işte onlar benim rahmetimden ümit kesmiş kimselerdir. İnkârları sebebiyle onlar asla cennete giremeyeceklerdir. Ahirette onları bekleyen acı verici bir azap vardır.
Arabic explanations of the Qur’an:
Benefits of the verses in this page:
• الأصنام لا تملك رزقًا، فلا تستحق العبادة.
Putlar herhangi bir rızka sahip olmadıkları gibi, ibadet edilmeyi de hak etmezler.

• طلب الرزق إنما يكون من الله الذي يملك الرزق.
Rızık, yalnızca ona sahip olan Yüce Allah’tan istenir.

• بدء الخلق دليل على البعث.
İlk yaratılış, aynı zamanda (öldükten sonra) yeniden dirilişin bir delilidir.

• دخول الجنة محرم على من مات على كفره.
Kâfir olarak ölenlerin cennete girmeleri haram kılınmıştır.

 
Translation of the meanings Surah: Al-‘Ankabūt
Surahs’ Index Page Number
 
Translation of the Meanings of the Noble Qur'an - Turkish translation of Al-Mukhtsar in interpretation of the Noble Quran - Translations’ Index

Issued by Tafsir Center for Quranic Studies

close