ترجمهٔ معانی قرآن کریم - ترجمه ى تركى كتاب مختصر در تفسير قرآن كريم * - لیست ترجمه ها


ترجمهٔ معانی سوره: سوره واقعه   آیه:

Sûretu'l-Vâkıa

از اهداف این سوره:
بيان أحوال العباد يوم المعاد.
Kıyamet günü, kulların ne durumda olacakları anlatılmıştır.

إِذَا وَقَعَتِ ٱلۡوَاقِعَةُ
Kıyametin kopması kaçınılmazdır.
تفسیرهای عربی:
لَيۡسَ لِوَقۡعَتِهَا كَاذِبَةٌ
Dünyada yalanladıkları gibi artık kıyametin kopmasını kimse yalanlayamayacaktır.
تفسیرهای عربی:
خَافِضَةٞ رَّافِعَةٌ
Kâfir ve fâcirleri cehenneme koyarak alçaltıcı; Mümin ve takva sahiplerini cennete koyarak yükselticidir.
تفسیرهای عربی:
إِذَا رُجَّتِ ٱلۡأَرۡضُ رَجّٗا
Yer büyük bir sarsıntı ile sarsıldığında.
تفسیرهای عربی:
وَبُسَّتِ ٱلۡجِبَالُ بَسّٗا
Dağlar paramparça olduğu zaman.
تفسیرهای عربی:
فَكَانَتۡ هَبَآءٗ مُّنۢبَثّٗا
Bu paramparça olmaktan dolayı yerinde sebat edemeden toz duman haline geldiği zaman.
تفسیرهای عربی:
وَكُنتُمۡ أَزۡوَٰجٗا ثَلَٰثَةٗ
O günde sizler üç sınıf olduğunuz zaman.
تفسیرهای عربی:
فَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ
Sağ taraf ehli öyle kimselerdir ki, imanları sebebiyle kitaplarını sağ taraftan alırlar. Onların makamları ne büyük, ne yüksektir!
تفسیرهای عربی:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ
Sol taraf ehli öyle kimselerdir ki, kitaplarını sol taraflarından alırlar. Onların makamları ne kötü, ne aşağılıktır!
تفسیرهای عربی:
وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ
Dünyada hayır işleme hususunda yarışanlar, ahirette cennete girme hususunda da en önce olanlardır.
تفسیرهای عربی:
أُوْلَٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ
İşte onlar, Allah'ın katında yakınlaştırılmış kimselerdir.
تفسیرهای عربی:
فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ
Onlar Naim cennetlerindedirler. Çeşitli nimetlerden faydalanmaktadırlar.
تفسیرهای عربی:
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Onlar bu ümmetten ve geçmiş ümmetlerden oluşan bir topluluktur.
تفسیرهای عربی:
وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
İnsanların az bir kısmı da ahir zamanda hayırda yarışıp yakınlaştırılmış kimselerdendir.
تفسیرهای عربی:
عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ
Altınla dokunmuş tahtlar üzerindedirler.
تفسیرهای عربی:
مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ
Karşılıklı oturup bu tahtlara yaslanırlar. Onlardan hiçbiri başkasının ensesine bakmaz.
تفسیرهای عربی:
از فواید آیات این صفحه:
• دوام تذكر نعم الله وآياته سبحانه موجب لتعظيم الله وحسن طاعته.
Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın ayetlerini ve nimetlerini devamlı hatırlamak, Yüce Allah'ı tazim etmeyi ve O'na en güzel şekilde itaat etmeyi gerekli kılar.

• انقطاع تكذيب الكفار بمعاينة مشاهد القيامة.
Kıyameti ayan beyan görmeleri ile kâfirlerin yalanlamaları ortadan kalkmıştır.

• تفاوت درجات أهل الجنة بتفاوت أعمالهم.
Amellerinin farklılıklarına göre cennet ehlinin dereceleri de farklı olacaktır.

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ
Kendilerine yaşlılık ve fanilik isabet etmeyen gençler, onlara hizmet etmek için etraflarında dolaşır.
تفسیرهای عربی:
بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ
(O hizmetçiler) kulpsuz kadehler, kulplu testiler ve cennetten akıp gelen ve kesintiye uğramayan şaraplarla dolu kadehlerle etraflarında dolaşırlar.
تفسیرهای عربی:
لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ
Dünyadaki içkiler gibi değildir. Onu içenin ne başı ağrır, ne de aklı gider.
تفسیرهای عربی:
وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
O hizmetlerinde bulunan gençler, istedikleri meyveler ile etraflarında dolanırlar.
تفسیرهای عربی:
وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
Nefislerinin arzuladığı kuş etleriyle de etraflarında dolanırlar.
تفسیرهای عربی:
وَحُورٌ عِينٞ
Cennette onlar için gözleri iri güzel kadınlar vardır.
تفسیرهای عربی:
كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ
Sanki sedefinin içinde saklı inciler gibi.
تفسیرهای عربی:
جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
(Bütün bunlar) dünyada işlemiş oldukları salih amellerin karşılığında mükâfat olarak verilir.
تفسیرهای عربی:
لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا
Cennette ne boş bir söz, ne de sahibine günah getirecek söz işitirler.
تفسیرهای عربی:
إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا
Meleklerin kendilerine verdiği selam ve birbirleri arasındaki selamlaşmalardan başka bir şey işitmezler.
تفسیرهای عربی:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ
Sağ taraf ehli; öyle kimselerdir ki, imanları sebebiyle kitapları sağ taraflarından verilir. Allah katında onların makamları ne büyük, ne yücedir!
تفسیرهای عربی:
فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ
Dikenleri olmayan ve kimseye eziyet vermeyen sedir ağaçlarında.
تفسیرهای عربی:
وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ
Salkımları bir araya toplanmış muz ağaçlarında.
تفسیرهای عربی:
وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ
Yok olmayacak devamlı uzun gölgeler vardır.
تفسیرهای عربی:
وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ
Durmadan akan sular vardır.
تفسیرهای عربی:
وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ
Sınırsız bir çok meyve vardır.
تفسیرهای عربی:
لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ
O (meyveler) kesinlikle tükenmez, mevsime ihtiyaç duymazlar. Hangi vakit isterseler bir mani olmadan ulaşırlar.
تفسیرهای عربی:
وَفُرُشٖ مَّرۡفُوعَةٍ
Tahtların üzerinde yükseltilmiş döşekler içindedirler.
تفسیرهای عربی:
إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ
Biz bu zikredilen hurileri alışılmışın dışında yeniden yarattık.
تفسیرهای عربی:
فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا
Onları daha önceden el değmemiş bakireler kıldık.
تفسیرهای عربی:
عُرُبًا أَتۡرَابٗا
Onları aynı yaşta, eşlerine sevgili kıldık.
تفسیرهای عربی:
لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Mutluluklarının göstergesi olarak sağ taraf ehli için onları (hurileri) yarattık.
تفسیرهای عربی:
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Onlar, geçmiş ümmetlere (gönderilmiş) peygamberlerin topluluklarıdır.
تفسیرهای عربی:
وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
Ümmetlerin sonuncusu Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ümetinden bir topluluktur.
تفسیرهای عربی:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ
Sol taraf ehli öyle kimselerdir ki, kitaplarını sol taraflarından verilir. Onların halleri ve akibetleri ne kötüdür!
تفسیرهای عربی:
فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ
Sıcaklığı şiddetli olan rüzgârlar ve sıcaklığı şiddetli olan sular içindedirler.
تفسیرهای عربی:
وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ
Kapkara duman gölgesinin içindedirler.
تفسیرهای عربی:
لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ
Güzel bir esinti de yoktur, güzel bir manzara da yoktur.
تفسیرهای عربی:
إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ
Şüphesiz ki onlar, bu azaba uğratılmadan önce dünyada bolluk içinde yaşıyorlardı. Onlar ancak arzularını önemsiyorlardı.
تفسیرهای عربی:
وَكَانُواْ يُصِرُّونَ عَلَى ٱلۡحِنثِ ٱلۡعَظِيمِ
Allah'ı küfretmek ve O'nun dışında putlara ibadet etmekte ısrar ediyorlardı.
تفسیرهای عربی:
وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Yeniden dirilişi inkâr edip, alay ederek ve bunun olmasını uzak görerek şöyle diyorlardı: "Ölüp, toprak ve çürümüş kemik yığını haline geldikten sonra yeniden mi diriltileceğiz?"
تفسیرهای عربی:
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
"Bizden önce ölen atalarımız da mı diriltilecekler?"
تفسیرهای عربی:
قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ
-Ey Resul!- Yeniden dirilişi inkâr edene de ki: "Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler (diriltileceklerdir)."
تفسیرهای عربی:
لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
Hesap ve karşılık için kıyamet gününde bir araya getirileceklerdir.
تفسیرهای عربی:
از فواید آیات این صفحه:
• العمل الصالح سبب لنيل النعيم في الآخرة.
Salih amel, ahiretteki nimetlere nail olmanın sebebidir.

• الترف والتنعم من أسباب الوقوع في المعاصي.
Nimet ve bolluk içinde olmak, günaha girmenin sebeplerindendir.

• خطر الإصرار على الذنب.
Günahlarda ısrarcı olmak çok tehlikelidir.

ثُمَّ إِنَّكُمۡ أَيُّهَا ٱلضَّآلُّونَ ٱلۡمُكَذِّبُونَ
Sonra siz -Ey yeniden dirilişi yalanlayanlar! Dosdoğru yoldan sapanlar!- Kıyamet günü, meyvelerin en kötüsü ve pisi olan zakkum ağacının meyvesini muhakkak yiyeceksiniz.
تفسیرهای عربی:
لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ
Sonra siz -Ey yeniden dirilişi yalanlayanlar! Dosdoğru yoldan sapanlar!- Kıyamet günü, meyvelerin en kötüsü ve pisi olan zakkum ağacının meyvesini muhakkak yiyeceksiniz.
تفسیرهای عربی:
فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ
Boş midelerinizi bu ağacın acı (meyvesi) ile dolduracaksınız.
تفسیرهای عربی:
فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ
Bunun üzerine de kaynar sudan içeceksiniz.
تفسیرهای عربی:
فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ
Sürekli susuzluk hissetme hastalığı sebebi ile devenin çok su içtiği gibi siz de ondan içeceksiniz.
تفسیرهای عربی:
هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Bu zikredilen acı yemek ve kaynar su, karşılık gününde kendisi ile karşılanacakları ziyafetleridir.
تفسیرهای عربی:
نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ
-Ey yalanlayanlar!- Siz yok iken biz sizi yarattık. Öldükten sonra sizi diriltip hayat vereceğimizi tasdik etmeniz gerekmez mi?
تفسیرهای عربی:
أَفَرَءَيۡتُم مَّا تُمۡنُونَ
-Ey insanlar- Hanımlarınızın rahimlerine döktüğünüz meniyi görmez misiniz?
تفسیرهای عربی:
ءَأَنتُمۡ تَخۡلُقُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡخَٰلِقُونَ
O meniyi yaratan siz misiniz? Yoksa onu yaratan biz miyiz?
تفسیرهای عربی:
نَحۡنُ قَدَّرۡنَا بَيۡنَكُمُ ٱلۡمَوۡتَ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ
Aranızda ölümü biz takdir ettik. Her birinizin takdir edilmiş bir eceli vardır. Ne öne alınır, ne de gecikir. Biz aciz de değiliz.
تفسیرهای عربی:
عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ أَمۡثَٰلَكُمۡ وَنُنشِئَكُمۡ فِي مَا لَا تَعۡلَمُونَ
Yaratılmış olduğunuz tabiatı tanıyıp, bildiğiniz şeklinizi bilmediğiniz tabiat ve şekilde değiştirip, yaratalım diye.
تفسیرهای عربی:
وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُولَىٰ فَلَوۡلَا تَذَكَّرُونَ
Sizi ilk olarak nasıl yarattığımızı biliyorsunuz? Sizi ilk olarak yaratanın öldükten sonra yeniden sizi diriltmeye kadir olduğunu bilip ibret almanız gerekmez mi?
تفسیرهای عربی:
أَفَرَءَيۡتُم مَّا تَحۡرُثُونَ
Tarlaya ektiğiniz tohumu görmez misiniz?
تفسیرهای عربی:
ءَأَنتُمۡ تَزۡرَعُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلزَّٰرِعُونَ
O tohumu bitiren siz misiniz? Yoksa bitiren biz miyiz?
تفسیرهای عربی:
لَوۡ نَشَآءُ لَجَعَلۡنَٰهُ حُطَٰمٗا فَظَلۡتُمۡ تَفَكَّهُونَ
Bu ekini olgunlaşmaya ve yetişmeye yakın kuru bir çöp yapmayı dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Ona ne isabet ettiğine dair şaşırıp kalırdınız.
تفسیرهای عربی:
إِنَّا لَمُغۡرَمُونَ
Şöyle dersiniz: "Harcadığımız şeylerin ziyana uğramasıyla azap ediliyoruz."
تفسیرهای عربی:
بَلۡ نَحۡنُ مَحۡرُومُونَ
"Bilakis biz rızıktan mahrum edildik."
تفسیرهای عربی:
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلۡمَآءَ ٱلَّذِي تَشۡرَبُونَ
Susadığınızda içtiğiniz suyu gördünüz mü?
تفسیرهای عربی:
ءَأَنتُمۡ أَنزَلۡتُمُوهُ مِنَ ٱلۡمُزۡنِ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنزِلُونَ
Gökteki buluttan onu indiren siz misiniz? Yoksa onu indiren biz miyiz?
تفسیرهای عربی:
لَوۡ نَشَآءُ جَعَلۡنَٰهُ أُجَاجٗا فَلَوۡلَا تَشۡكُرُونَ
Eğer bu suyu içme ve sulamada kullanamayacağınız şekilde çok tuzlu yapmak isteseydik, öyle yapardık. Size rahmet olarak bu suyu tatlı bir şekilde indirdiği için Yüce Allah'a şükretmeyecek misiniz?
تفسیرهای عربی:
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي تُورُونَ
Kendisinden faydalanmak için tutuşturduğunuz ateşi gördünüz mü?
تفسیرهای عربی:
ءَأَنتُمۡ أَنشَأۡتُمۡ شَجَرَتَهَآ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنشِـُٔونَ
Yakıp tutuşturduğunuz ağaçları sizler mi yarattınız? Yoksa size olan şefkatimizden dolayı onu yaratan bizler miyiz?
تفسیرهای عربی:
نَحۡنُ جَعَلۡنَٰهَا تَذۡكِرَةٗ وَمَتَٰعٗا لِّلۡمُقۡوِينَ
Biz bu ateşi, ahiret ateşini size hatırlatan bir ibret ve sizden yolculuk edenler için bir faydalanma kıldık.
تفسیرهای عربی:
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
-Ey Resul!- Azim olan Rabbini yakışık olmayan her şeyden tenzih et.
تفسیرهای عربی:
۞ فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ
Yüce Allah, yıldızların yer ve yörüngelerine yemin etmiştir.
تفسیرهای عربی:
وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ
Gerçekten yıldızların bu yörüngelerine edilen yemin -büyüklüğünü bilirseniz- içinde barındırdığı sayısız ibret ve ayetler bakımından pek büyüktür.
تفسیرهای عربی:
از فواید آیات این صفحه:
• دلالة الخلق الأول على سهولة البعث ظاهرة.
İlk yaratılış, yeniden diriltmenin kolay olduğunun delilidir.

• إنزال الماء وإنبات الأرض والنار التي ينتفع بها الناس نعم تقتضي من الناس شكرها لله، فالله قادر على سلبها متى شاء.
Suyun indirilmesi, yerin ekinler bitirmesi ve insanların faydalanmakta olduğu ateş, insanların Yüce Allah'a şükretmelerini gerektiren nimetlerdendir. Allah Teâlâ dilediği zaman bu nimetlerini çekip almaya kadirdir.

• الاعتقاد بأن للكواكب أثرًا في نزول المطر كُفْرٌ، وهو من عادات الجاهلية.
Yağmurun yağmasında yıldızların etkisi olduğuna inanmak küfürdür ve bu cahiliye adetlerindendir.

إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ
-Ey insanlar!- Size okunan bu Kur'an, içinde barındırdığı büyük faydalar bakımından pek değerli bir Kur'an'dır.
تفسیرهای عربی:
فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ
İnsanların gözlerinden gizlenmiş bir kitaptadır ki, o Levh-i Mahfûz'dur.
تفسیرهای عربی:
لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ
Ona ancak günah ve kusurlardan temizlenmiş melekler dokunabilir.
تفسیرهای عربی:
تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Tüm canlıların Rabbi olan Allah tarafından, peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirilmiştir.
تفسیرهای عربی:
أَفَبِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ أَنتُم مُّدۡهِنُونَ
-Ey müşrikler!- Siz; bu sözü (Kur'an'ı) yalanlıyor, tasdik etmiyor musunuz?
تفسیرهای عربی:
وَتَجۡعَلُونَ رِزۡقَكُمۡ أَنَّكُمۡ تُكَذِّبُونَ
Yüce Allah'ın sizi nimetlerle rızıklandırmasına karşılık O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz? Yağmurun yağmasını yıldızlara nispet edip; "Falanca ve filanca yıldız sayesinde bize yağmur verildi mi?" diyorsunuz.
تفسیرهای عربی:
فَلَوۡلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلۡحُلۡقُومَ
Can boğaza gelip dayandığında.
تفسیرهای عربی:
وَأَنتُمۡ حِينَئِذٖ تَنظُرُونَ
O vakit, siz önünüzde can çekişip ölüm döşeğinde olan kişiye bakakalırsınız.
تفسیرهای عربی:
وَنَحۡنُ أَقۡرَبُ إِلَيۡهِ مِنكُمۡ وَلَٰكِن لَّا تُبۡصِرُونَ
Biz; ilmimiz, kudretimiz ve meleklerimiz ile ölülerinize sizden daha yakınız. Fakat sizler o melekleri görmüyorsunuz.
تفسیرهای عربی:
فَلَوۡلَآ إِن كُنتُمۡ غَيۡرَ مَدِينِينَ
Madem iddia ettiğiniz gibi işlemiş olduğunuz amellerinizin karşılığını görmek için yeniden diriltilmeyeceksiniz.
تفسیرهای عربی:
تَرۡجِعُونَهَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Eğer doğru söylüyor iseniz, ölülerinizden çıkan bu ruhu geri çevirsenize! Ancak bunu yapmaya güç yetiremezsiniz.
تفسیرهای عربی:
فَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
Eğer ölen kimse hayırda yarışan birisi ise.
تفسیرهای عربی:
فَرَوۡحٞ وَرَيۡحَانٞ وَجَنَّتُ نَعِيمٖ
Onun için ardında yorgunluk olmayan rahatlık, güzel rızık ve rahmet vardır. Ve onun için canının çektiği şeylerle rızıklandırıldığı cennet vardır.
تفسیرهای عربی:
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
90-91 Eğer ölen kişi sağ taraf ehlinden ise onların durumu için kaygı duyma. Zira onlar için selamet ve güven vardır.
تفسیرهای عربی:
فَسَلَٰمٞ لَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
90-91 Eğer ölen kişi sağ taraf ehlinden ise onların durumu için kaygı duyma. Zira onlar için selamet ve güven vardır.
تفسیرهای عربی:
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٱلضَّآلِّينَ
Eğer ölen kişi dosdoğru yoldan sapan, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in getirdiklerini yalanlayanlardan ise.
تفسیرهای عربی:
فَنُزُلٞ مِّنۡ حَمِيمٖ
O kişinin karşılanacağı ziyafet alabildiğine kaynar sudur.
تفسیرهای عربی:
وَتَصۡلِيَةُ جَحِيمٍ
Onun için cehennem ateşinde yanmak vardır.
تفسیرهای عربی:
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ حَقُّ ٱلۡيَقِينِ
-Ey Resul!- Şüphesiz ki sana bu anlattıklarımız, üzerinde şüphe olmayan hakikatlerdir.
تفسیرهای عربی:
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
Azim olan Rabbinin adını tespih et ve O'nu bütün noksanlıklardan tenzih et!
تفسیرهای عربی:
از فواید آیات این صفحه:
• شدة سكرات الموت وعجز الإنسان عن دفعها.
Ölüm sarhoşluğu çok şiddetlidir ve insan bunu kendisinden defetmek konusunda son derece acizdir.

• الأصل أن البشر لا يرون الملائكة إلا إن أراد الله لحكمة.
Yüce Allah'ın bir hikmet gereği dilemesi hariç, asılda insanlar melekleri göremezler.

• أسماء الله (الأول، الآخر، الظاهر، الباطن) تقتضي تعظيم الله ومراقبته في الأعمال الظاهرة والباطنة.
Yüce Allah'ın (Evvel, Ahir, Zahir ve Bâtın) isimleri Allah'ı tazim etmeyi ve O'nun (kulları tarafından) açık ve gizli işlenen amellerde gözetlemesini içermektedir.

 
ترجمهٔ معانی سوره: سوره واقعه
فهرست سوره ها شماره صفحه
 
ترجمهٔ معانی قرآن کریم - ترجمه ى تركى كتاب مختصر در تفسير قرآن كريم - لیست ترجمه ها

ترجمه ى تركى كتاب مختصر در تفسير قرآن كريم. ناشر: مركز تفسير و مطالعات قرآنى.

بستن