ಪವಿತ್ರ ಕುರ್‌ಆನ್ ಅರ್ಥಾನುವಾದ - ಅಲ್-ಮುಖ್ತಸರ್ ಫಿ ತಫ್ಸೀರಿಲ್ ಕುರ್‌ಆನಿಲ್ ಕರೀಮ್ - ತುರ್ಕಿ ಅನುವಾದ * - ಅನುವಾದಗಳ ವಿಷಯಸೂಚಿ

ಅರ್ಥಗಳ ಅನುವಾದ ಅಧ್ಯಾಯ: ಸೂರ ಅಲ್ -ವಾಕಿಅ   ಶ್ಲೋಕ:
ಅಧ್ಯಾಯಗಳ ವಿಷಯಸೂಚಿ ಪುಟ ಸಂಖ್ಯೆ HTML

Sûretu'l-Vâkıa

ಅಧ್ಯಾಯದ ಉದ್ದೇಶಗಳು:
بيان أحوال العباد يوم المعاد.
Kıyamet günü, kulların ne durumda olacakları anlatılmıştır.

ಶ್ಲೋಕ: 1

إِذَا وَقَعَتِ ٱلۡوَاقِعَةُ
Kıyametin kopması kaçınılmazdır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 2

لَيۡسَ لِوَقۡعَتِهَا كَاذِبَةٌ
Dünyada yalanladıkları gibi artık kıyametin kopmasını kimse yalanlayamayacaktır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 3

خَافِضَةٞ رَّافِعَةٌ
Kâfir ve fâcirleri cehenneme koyarak alçaltıcı; Mümin ve takva sahiplerini cennete koyarak yükselticidir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 4

إِذَا رُجَّتِ ٱلۡأَرۡضُ رَجّٗا
Yer büyük bir sarsıntı ile sarsıldığında.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 5

وَبُسَّتِ ٱلۡجِبَالُ بَسّٗا
Dağlar paramparça olduğu zaman.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 6

فَكَانَتۡ هَبَآءٗ مُّنۢبَثّٗا
Bu paramparça olmaktan dolayı yerinde sebat edemeden toz duman haline geldiği zaman.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 7

وَكُنتُمۡ أَزۡوَٰجٗا ثَلَٰثَةٗ
O günde sizler üç sınıf olduğunuz zaman.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 8

فَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ
Sağ taraf ehli öyle kimselerdir ki, imanları sebebiyle kitaplarını sağ taraftan alırlar. Onların makamları ne büyük, ne yüksektir!
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 9

وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ
Sol taraf ehli öyle kimselerdir ki, kitaplarını sol taraflarından alırlar. Onların makamları ne kötü, ne aşağılıktır!
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 10

وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ
Dünyada hayır işleme hususunda yarışanlar, ahirette cennete girme hususunda da en önce olanlardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 11

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ
İşte onlar, Allah'ın katında yakınlaştırılmış kimselerdir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 12

فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ
Onlar Naim cennetlerindedirler. Çeşitli nimetlerden faydalanmaktadırlar.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 13

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Onlar bu ümmetten ve geçmiş ümmetlerden oluşan bir topluluktur.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 14

وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
İnsanların az bir kısmı da ahir zamanda hayırda yarışıp yakınlaştırılmış kimselerdendir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 15

عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ
Altınla dokunmuş tahtlar üzerindedirler.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 16

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ
Karşılıklı oturup bu tahtlara yaslanırlar. Onlardan hiçbiri başkasının ensesine bakmaz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
ಈ ಪುಟದಲ್ಲಿರುವ ಶ್ಲೋಕಗಳ ಉಪಯೋಗಗಳು:
• دوام تذكر نعم الله وآياته سبحانه موجب لتعظيم الله وحسن طاعته.
Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın ayetlerini ve nimetlerini devamlı hatırlamak, Yüce Allah'ı tazim etmeyi ve O'na en güzel şekilde itaat etmeyi gerekli kılar.
• انقطاع تكذيب الكفار بمعاينة مشاهد القيامة.
Kıyameti ayan beyan görmeleri ile kâfirlerin yalanlamaları ortadan kalkmıştır.
• تفاوت درجات أهل الجنة بتفاوت أعمالهم.
Amellerinin farklılıklarına göre cennet ehlinin dereceleri de farklı olacaktır.

ಶ್ಲೋಕ: 17

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ
Kendilerine yaşlılık ve fanilik isabet etmeyen gençler, onlara hizmet etmek için etraflarında dolaşır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 18

بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ
(O hizmetçiler) kulpsuz kadehler, kulplu testiler ve cennetten akıp gelen ve kesintiye uğramayan şaraplarla dolu kadehlerle etraflarında dolaşırlar.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 19

لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ
Dünyadaki içkiler gibi değildir. Onu içenin ne başı ağrır, ne de aklı gider.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 20

وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
O hizmetlerinde bulunan gençler, istedikleri meyveler ile etraflarında dolanırlar.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 21

وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
Nefislerinin arzuladığı kuş etleriyle de etraflarında dolanırlar.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 22

وَحُورٌ عِينٞ
Cennette onlar için gözleri iri güzel kadınlar vardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 23

كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ
Sanki sedefinin içinde saklı inciler gibi.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 24

جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
(Bütün bunlar) dünyada işlemiş oldukları salih amellerin karşılığında mükâfat olarak verilir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 25

لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا
Cennette ne boş bir söz, ne de sahibine günah getirecek söz işitirler.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 26

إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا
Meleklerin kendilerine verdiği selam ve birbirleri arasındaki selamlaşmalardan başka bir şey işitmezler.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 27

وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ
Sağ taraf ehli; öyle kimselerdir ki, imanları sebebiyle kitapları sağ taraflarından verilir. Allah katında onların makamları ne büyük, ne yücedir!
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 28

فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ
Dikenleri olmayan ve kimseye eziyet vermeyen sedir ağaçlarında.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 29

وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ
Salkımları bir araya toplanmış muz ağaçlarında.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 30

وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ
Yok olmayacak devamlı uzun gölgeler vardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 31

وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ
Durmadan akan sular vardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 32

وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ
Sınırsız bir çok meyve vardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 33

لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ
O (meyveler) kesinlikle tükenmez, mevsime ihtiyaç duymazlar. Hangi vakit isterseler bir mani olmadan ulaşırlar.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 34

وَفُرُشٖ مَّرۡفُوعَةٍ
Tahtların üzerinde yükseltilmiş döşekler içindedirler.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 35

إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ
Biz bu zikredilen hurileri alışılmışın dışında yeniden yarattık.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 36

فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا
Onları daha önceden el değmemiş bakireler kıldık.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 37

عُرُبًا أَتۡرَابٗا
Onları aynı yaşta, eşlerine sevgili kıldık.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 38

لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Mutluluklarının göstergesi olarak sağ taraf ehli için onları (hurileri) yarattık.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 39

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Onlar, geçmiş ümmetlere (gönderilmiş) peygamberlerin topluluklarıdır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 40

وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
Ümmetlerin sonuncusu Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ümetinden bir topluluktur.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 41

وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ
Sol taraf ehli öyle kimselerdir ki, kitaplarını sol taraflarından verilir. Onların halleri ve akibetleri ne kötüdür!
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 42

فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ
Sıcaklığı şiddetli olan rüzgârlar ve sıcaklığı şiddetli olan sular içindedirler.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 43

وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ
Kapkara duman gölgesinin içindedirler.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 44

لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ
Güzel bir esinti de yoktur, güzel bir manzara da yoktur.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 45

إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ
Şüphesiz ki onlar, bu azaba uğratılmadan önce dünyada bolluk içinde yaşıyorlardı. Onlar ancak arzularını önemsiyorlardı.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 46

وَكَانُواْ يُصِرُّونَ عَلَى ٱلۡحِنثِ ٱلۡعَظِيمِ
Allah'ı küfretmek ve O'nun dışında putlara ibadet etmekte ısrar ediyorlardı.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 47

وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Yeniden dirilişi inkâr edip, alay ederek ve bunun olmasını uzak görerek şöyle diyorlardı: "Ölüp, toprak ve çürümüş kemik yığını haline geldikten sonra yeniden mi diriltileceğiz?"
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 48

أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
"Bizden önce ölen atalarımız da mı diriltilecekler?"
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 49

قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ
-Ey Resul!- Yeniden dirilişi inkâr edene de ki: "Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler (diriltileceklerdir)."
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 50

لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
Hesap ve karşılık için kıyamet gününde bir araya getirileceklerdir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
ಈ ಪುಟದಲ್ಲಿರುವ ಶ್ಲೋಕಗಳ ಉಪಯೋಗಗಳು:
• العمل الصالح سبب لنيل النعيم في الآخرة.
Salih amel, ahiretteki nimetlere nail olmanın sebebidir.
• الترف والتنعم من أسباب الوقوع في المعاصي.
Nimet ve bolluk içinde olmak, günaha girmenin sebeplerindendir.
• خطر الإصرار على الذنب.
Günahlarda ısrarcı olmak çok tehlikelidir.

ಶ್ಲೋಕ: 51

ثُمَّ إِنَّكُمۡ أَيُّهَا ٱلضَّآلُّونَ ٱلۡمُكَذِّبُونَ
Sonra siz -Ey yeniden dirilişi yalanlayanlar! Dosdoğru yoldan sapanlar!- Kıyamet günü, meyvelerin en kötüsü ve pisi olan zakkum ağacının meyvesini muhakkak yiyeceksiniz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 52

لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ
Sonra siz -Ey yeniden dirilişi yalanlayanlar! Dosdoğru yoldan sapanlar!- Kıyamet günü, meyvelerin en kötüsü ve pisi olan zakkum ağacının meyvesini muhakkak yiyeceksiniz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 53

فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ
Boş midelerinizi bu ağacın acı (meyvesi) ile dolduracaksınız.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 54

فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ
Bunun üzerine de kaynar sudan içeceksiniz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 55

فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ
Sürekli susuzluk hissetme hastalığı sebebi ile devenin çok su içtiği gibi siz de ondan içeceksiniz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 56

هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Bu zikredilen acı yemek ve kaynar su, karşılık gününde kendisi ile karşılanacakları ziyafetleridir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 57

نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ
-Ey yalanlayanlar!- Siz yok iken biz sizi yarattık. Öldükten sonra sizi diriltip hayat vereceğimizi tasdik etmeniz gerekmez mi?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 58

أَفَرَءَيۡتُم مَّا تُمۡنُونَ
-Ey insanlar- Hanımlarınızın rahimlerine döktüğünüz meniyi görmez misiniz?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 59

ءَأَنتُمۡ تَخۡلُقُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡخَٰلِقُونَ
O meniyi yaratan siz misiniz? Yoksa onu yaratan biz miyiz?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 60

نَحۡنُ قَدَّرۡنَا بَيۡنَكُمُ ٱلۡمَوۡتَ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ
Aranızda ölümü biz takdir ettik. Her birinizin takdir edilmiş bir eceli vardır. Ne öne alınır, ne de gecikir. Biz aciz de değiliz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 61

عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ أَمۡثَٰلَكُمۡ وَنُنشِئَكُمۡ فِي مَا لَا تَعۡلَمُونَ
Yaratılmış olduğunuz tabiatı tanıyıp, bildiğiniz şeklinizi bilmediğiniz tabiat ve şekilde değiştirip, yaratalım diye.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 62

وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُولَىٰ فَلَوۡلَا تَذَكَّرُونَ
Sizi ilk olarak nasıl yarattığımızı biliyorsunuz? Sizi ilk olarak yaratanın öldükten sonra yeniden sizi diriltmeye kadir olduğunu bilip ibret almanız gerekmez mi?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 63

أَفَرَءَيۡتُم مَّا تَحۡرُثُونَ
Tarlaya ektiğiniz tohumu görmez misiniz?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 64

ءَأَنتُمۡ تَزۡرَعُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلزَّٰرِعُونَ
O tohumu bitiren siz misiniz? Yoksa bitiren biz miyiz?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 65

لَوۡ نَشَآءُ لَجَعَلۡنَٰهُ حُطَٰمٗا فَظَلۡتُمۡ تَفَكَّهُونَ
Bu ekini olgunlaşmaya ve yetişmeye yakın kuru bir çöp yapmayı dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Ona ne isabet ettiğine dair şaşırıp kalırdınız.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 66

إِنَّا لَمُغۡرَمُونَ
Şöyle dersiniz: "Harcadığımız şeylerin ziyana uğramasıyla azap ediliyoruz."
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 67

بَلۡ نَحۡنُ مَحۡرُومُونَ
"Bilakis biz rızıktan mahrum edildik."
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 68

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلۡمَآءَ ٱلَّذِي تَشۡرَبُونَ
Susadığınızda içtiğiniz suyu gördünüz mü?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 69

ءَأَنتُمۡ أَنزَلۡتُمُوهُ مِنَ ٱلۡمُزۡنِ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنزِلُونَ
Gökteki buluttan onu indiren siz misiniz? Yoksa onu indiren biz miyiz?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 70

لَوۡ نَشَآءُ جَعَلۡنَٰهُ أُجَاجٗا فَلَوۡلَا تَشۡكُرُونَ
Eğer bu suyu içme ve sulamada kullanamayacağınız şekilde çok tuzlu yapmak isteseydik, öyle yapardık. Size rahmet olarak bu suyu tatlı bir şekilde indirdiği için Yüce Allah'a şükretmeyecek misiniz?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 71

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي تُورُونَ
Kendisinden faydalanmak için tutuşturduğunuz ateşi gördünüz mü?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 72

ءَأَنتُمۡ أَنشَأۡتُمۡ شَجَرَتَهَآ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنشِـُٔونَ
Yakıp tutuşturduğunuz ağaçları sizler mi yarattınız? Yoksa size olan şefkatimizden dolayı onu yaratan bizler miyiz?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 73

نَحۡنُ جَعَلۡنَٰهَا تَذۡكِرَةٗ وَمَتَٰعٗا لِّلۡمُقۡوِينَ
Biz bu ateşi, ahiret ateşini size hatırlatan bir ibret ve sizden yolculuk edenler için bir faydalanma kıldık.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 74

فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
-Ey Resul!- Azim olan Rabbini yakışık olmayan her şeyden tenzih et.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 75

۞ فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ
Yüce Allah, yıldızların yer ve yörüngelerine yemin etmiştir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 76

وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ
Gerçekten yıldızların bu yörüngelerine edilen yemin -büyüklüğünü bilirseniz- içinde barındırdığı sayısız ibret ve ayetler bakımından pek büyüktür.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
ಈ ಪುಟದಲ್ಲಿರುವ ಶ್ಲೋಕಗಳ ಉಪಯೋಗಗಳು:
• دلالة الخلق الأول على سهولة البعث ظاهرة.
İlk yaratılış, yeniden diriltmenin kolay olduğunun delilidir.
• إنزال الماء وإنبات الأرض والنار التي ينتفع بها الناس نعم تقتضي من الناس شكرها لله، فالله قادر على سلبها متى شاء.
Suyun indirilmesi, yerin ekinler bitirmesi ve insanların faydalanmakta olduğu ateş, insanların Yüce Allah'a şükretmelerini gerektiren nimetlerdendir. Allah Teâlâ dilediği zaman bu nimetlerini çekip almaya kadirdir.
• الاعتقاد بأن للكواكب أثرًا في نزول المطر كُفْرٌ، وهو من عادات الجاهلية.
Yağmurun yağmasında yıldızların etkisi olduğuna inanmak küfürdür ve bu cahiliye adetlerindendir.

ಶ್ಲೋಕ: 77

إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ
-Ey insanlar!- Size okunan bu Kur'an, içinde barındırdığı büyük faydalar bakımından pek değerli bir Kur'an'dır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 78

فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ
İnsanların gözlerinden gizlenmiş bir kitaptadır ki, o Levh-i Mahfûz'dur.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 79

لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ
Ona ancak günah ve kusurlardan temizlenmiş melekler dokunabilir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 80

تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Tüm canlıların Rabbi olan Allah tarafından, peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirilmiştir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 81

أَفَبِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ أَنتُم مُّدۡهِنُونَ
-Ey müşrikler!- Siz; bu sözü (Kur'an'ı) yalanlıyor, tasdik etmiyor musunuz?
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 82

وَتَجۡعَلُونَ رِزۡقَكُمۡ أَنَّكُمۡ تُكَذِّبُونَ
Yüce Allah'ın sizi nimetlerle rızıklandırmasına karşılık O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz? Yağmurun yağmasını yıldızlara nispet edip; "Falanca ve filanca yıldız sayesinde bize yağmur verildi mi?" diyorsunuz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 83

فَلَوۡلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلۡحُلۡقُومَ
Can boğaza gelip dayandığında.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 84

وَأَنتُمۡ حِينَئِذٖ تَنظُرُونَ
O vakit, siz önünüzde can çekişip ölüm döşeğinde olan kişiye bakakalırsınız.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 85

وَنَحۡنُ أَقۡرَبُ إِلَيۡهِ مِنكُمۡ وَلَٰكِن لَّا تُبۡصِرُونَ
Biz; ilmimiz, kudretimiz ve meleklerimiz ile ölülerinize sizden daha yakınız. Fakat sizler o melekleri görmüyorsunuz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 86

فَلَوۡلَآ إِن كُنتُمۡ غَيۡرَ مَدِينِينَ
Madem iddia ettiğiniz gibi işlemiş olduğunuz amellerinizin karşılığını görmek için yeniden diriltilmeyeceksiniz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 87

تَرۡجِعُونَهَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Eğer doğru söylüyor iseniz, ölülerinizden çıkan bu ruhu geri çevirsenize! Ancak bunu yapmaya güç yetiremezsiniz.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 88

فَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
Eğer ölen kimse hayırda yarışan birisi ise.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 89

فَرَوۡحٞ وَرَيۡحَانٞ وَجَنَّتُ نَعِيمٖ
Onun için ardında yorgunluk olmayan rahatlık, güzel rızık ve rahmet vardır. Ve onun için canının çektiği şeylerle rızıklandırıldığı cennet vardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 90

وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
90-91 Eğer ölen kişi sağ taraf ehlinden ise onların durumu için kaygı duyma. Zira onlar için selamet ve güven vardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 91

فَسَلَٰمٞ لَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
90-91 Eğer ölen kişi sağ taraf ehlinden ise onların durumu için kaygı duyma. Zira onlar için selamet ve güven vardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 92

وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٱلضَّآلِّينَ
Eğer ölen kişi dosdoğru yoldan sapan, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in getirdiklerini yalanlayanlardan ise.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 93

فَنُزُلٞ مِّنۡ حَمِيمٖ
O kişinin karşılanacağı ziyafet alabildiğine kaynar sudur.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 94

وَتَصۡلِيَةُ جَحِيمٍ
Onun için cehennem ateşinde yanmak vardır.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 95

إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ حَقُّ ٱلۡيَقِينِ
-Ey Resul!- Şüphesiz ki sana bu anlattıklarımız, üzerinde şüphe olmayan hakikatlerdir.
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:

ಶ್ಲೋಕ: 96

فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
Azim olan Rabbinin adını tespih et ve O'nu bütün noksanlıklardan tenzih et!
ಅರಬ್ಬಿ ವ್ಯಾಖ್ಯಾನಗಳು:
ಈ ಪುಟದಲ್ಲಿರುವ ಶ್ಲೋಕಗಳ ಉಪಯೋಗಗಳು:
• شدة سكرات الموت وعجز الإنسان عن دفعها.
Ölüm sarhoşluğu çok şiddetlidir ve insan bunu kendisinden defetmek konusunda son derece acizdir.
• الأصل أن البشر لا يرون الملائكة إلا إن أراد الله لحكمة.
Yüce Allah'ın bir hikmet gereği dilemesi hariç, asılda insanlar melekleri göremezler.
• أسماء الله (الأول، الآخر، الظاهر، الباطن) تقتضي تعظيم الله ومراقبته في الأعمال الظاهرة والباطنة.
Yüce Allah'ın (Evvel, Ahir, Zahir ve Bâtın) isimleri Allah'ı tazim etmeyi ve O'nun (kulları tarafından) açık ve gizli işlenen amellerde gözetlemesini içermektedir.
 
ಅರ್ಥಗಳ ಅನುವಾದ ಅಧ್ಯಾಯ: ಸೂರ ಅಲ್ -ವಾಕಿಅ
ಅಧ್ಯಾಯಗಳ ವಿಷಯಸೂಚಿ ಪುಟ ಸಂಖ್ಯೆ
 
ಪವಿತ್ರ ಕುರ್‌ಆನ್ ಅರ್ಥಾನುವಾದ - ಅಲ್-ಮುಖ್ತಸರ್ ಫಿ ತಫ್ಸೀರಿಲ್ ಕುರ್‌ಆನಿಲ್ ಕರೀಮ್ - ತುರ್ಕಿ ಅನುವಾದ - ಅನುವಾದಗಳ ವಿಷಯಸೂಚಿ

ಅಲ್-ಮುಖ್ತಸರ್ ಫಿ ತಫ್ಸೀರಿಲ್ ಕುರ್‌ಆನಿಲ್ ಕರೀಮ್ - ತುರ್ಕಿ ಅನುವಾದ - ಕುರ್‌ಆನ್ ತಫ್ಸೀರ್ ಸ್ಟಡಿ ಸೆಂಟರ್

ಮುಚ್ಚಿ