Check out the new design

クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳) * - 対訳の目次


対訳 章: 集団章   節:
أَوۡ تَقُولَ لَوۡ أَنَّ ٱللَّهَ هَدَىٰنِي لَكُنتُ مِنَ ٱلۡمُتَّقِينَ
Ya da kaderi delil getirip şöyle söyler: "Eğer Allah beni muvaffak kılsaydı, ben de muttakilerden olurdum. Emirlerini yerine getirir, yasaklarından sakınırdım."
アラビア語 クルアーン注釈:
أَوۡ تَقُولَ حِينَ تَرَى ٱلۡعَذَابَ لَوۡ أَنَّ لِي كَرَّةٗ فَأَكُونَ مِنَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ
Yahut azabı gördüğünde temenni ederek şöyle söyler: "Keşke benim için dünyaya dönüş imkânı olsaydı, Allah Teâlâ'ya tövbe ederdim ve amellerinde iyi olan kimselerden olurdum."
アラビア語 クルアーン注釈:
بَلَىٰ قَدۡ جَآءَتۡكَ ءَايَٰتِي فَكَذَّبۡتَ بِهَا وَٱسۡتَكۡبَرۡتَ وَكُنتَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
"İş, senin hidayeti temenni etmeyi iddia ettiğin gibi değildir. Şüphesiz ayetlerim sana geldi ve sen onları yalanlayıp büyüklük tasladın. Allah'ı, ayetlerini ve resullerini yalanlayanlardan oldun."
アラビア語 クルアーン注釈:
وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ تَرَى ٱلَّذِينَ كَذَبُواْ عَلَى ٱللَّهِ وُجُوهُهُم مُّسۡوَدَّةٌۚ أَلَيۡسَ فِي جَهَنَّمَ مَثۡوٗى لِّلۡمُتَكَبِّرِينَ
Allah'a ortak ve çocuk nispet edenlerin kıyamet günü yüzlerinin kapkara olduğuna şahit olursun. Bu bedbahtlıklarının alametidir. Cehennem, Allah'a ve resulüne iman etmekte kibirlenenlerin kalacağı yer değil midir? Evet! Muhakkak ki orada onlar için kalacakları bir yer vardır.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَيُنَجِّي ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ بِمَفَازَتِهِمۡ لَا يَمَسُّهُمُ ٱلسُّوٓءُ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ
Yüce Allah, Rablerinin emirlerini yerine getiren, yasaklarından sakınan takva sahiplerini mükâfat olarak cennete koyacak ve azaptan selamette kılacaktır. Onlara azap dokunmayacak ve dünyada kaçırmış oldukları şeylere de üzülmeyecekler.
アラビア語 クルアーン注釈:
ٱللَّهُ خَٰلِقُ كُلِّ شَيۡءٖۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ وَكِيلٞ
Yüce Allah her şeyin yaratıcısıdır. O'ndan başka yaratıcı yoktur ve O, her şeyi koruyan, onun işini idare eden ve onu dilediği gibi yönlendirendir.
アラビア語 クルアーン注釈:
لَّهُۥ مَقَالِيدُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ
Göklerdeki ve yerdeki hayrın hazinelerinin anahtarları yalnızca O'na aittir. Dilediğine bahşeder ve dilediğini de ondan men eder. Allah'ın ayetlerini inkâr edenler dünya hayatlarında imandan mahrum bırakıldıkları ve ahirette ise cehenneme girip orada ebedî kalacaklarından dolayı hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
アラビア語 クルアーン注釈:
قُلۡ أَفَغَيۡرَ ٱللَّهِ تَأۡمُرُوٓنِّيٓ أَعۡبُدُ أَيُّهَا ٱلۡجَٰهِلُونَ
-Ey Resul!- Kendi putlarına ibadet etme hususunda seni teşvik eden o müşriklere de ki: "Ey Rablerinden habersiz olan cahiller! Bana Yüce Allah'tan başkasına ibadet etmemi mi emrediyorsunuz? İbadeti Yüce Allah'tan başkası hak etmez. Ben, asla O'ndan başkasına ibadet etmeyeceğim."
アラビア語 クルアーン注釈:
وَلَقَدۡ أُوحِيَ إِلَيۡكَ وَإِلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكَ لَئِنۡ أَشۡرَكۡتَ لَيَحۡبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ
-Ey Resul!- Ant olsun ki Yüce Allah, sana ve senden önceki peygamberlere şöyle vahyetmiştir: "Allah ile birlikte başkasına ibadet edersen, salih amellerinin sevabı boşa gider. Dünyada dinin ile ve ahirette ise azap ile hüsrana uğrayanlardan olursun."
アラビア語 クルアーン注釈:
بَلِ ٱللَّهَ فَٱعۡبُدۡ وَكُن مِّنَ ٱلشَّٰكِرِينَ
Yalnızca Yüce Allah'a ibadet et ve hiç kimseyi O'na ortak koşma. Sana vermiş olduğu nimetlerden dolayı O'na şükredenlerden ol.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَمَا قَدَرُواْ ٱللَّهَ حَقَّ قَدۡرِهِۦ وَٱلۡأَرۡضُ جَمِيعٗا قَبۡضَتُهُۥ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَٱلسَّمَٰوَٰتُ مَطۡوِيَّٰتُۢ بِيَمِينِهِۦۚ سُبۡحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ
Müşrikler; Yüce Allah'a zayıf ve aciz varlıkları ortak koştuklarında Yüce Allah'ı hakkı ile yüceltip tazim edemediler. Yüce Allah'ın kudretinden gafil oldular. Kudretinin bir göstergesi de kıyamet günü yeryüzü dağlar, ağaçlar, nehirler ve denizlerin O'nun avucunda olmasıdır. Yedi kat göğün tamamı da sağ elinde dürülmüş olacaktır. Yüce Allah, müşriklerin itikat ettikleri ve söyledikleri sözlerden yüce ve münezzehtir.
アラビア語 クルアーン注釈:
本諸節の功徳:
• الكِبْر خلق ذميم مشؤوم يمنع من الوصول إلى الحق.
Kibir, hakka ulaşmayı engelleyen yerilmiş ve hiçbir hayrı olmayan kötü bir ahlaktır.

• سواد الوجوه يوم القيامة علامة شقاء أصحابها.
Kıyamet günü kararan yüzler, sahiplerinin bedbahtlığının alametidir.

• الشرك محبط لكل الأعمال الصالحة.
Şirk, bütün salih amelleri boşa çıkarır.

• ثبوت القبضة واليمين لله سبحانه دون تشبيه ولا تمثيل.
Yüce Allah hakkında teşbih ve benzetme yapmaksızın avuç ve sağ el ispat edilmiştir.

 
対訳 章: 集団章
章名の目次 ページ番号
 
クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳) - 対訳の目次

- Tafsir Center for Quranic Studies - 発行

閉じる