Check out the new design

クルアーンの対訳 - トルコ語対訳 - Dr. Ali Ozk * - 対訳の目次

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

対訳 章: 詩人たち章   節:

Sûratu'ş-Şuarâ'

طسٓمٓ
Tâ. Sîn. Mîm.
アラビア語 クルアーン注釈:
تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُبِينِ
Bunlar, apaçık Kitab’ın âyetleridir.
アラビア語 クルアーン注釈:
لَعَلَّكَ بَٰخِعٞ نَّفۡسَكَ أَلَّا يَكُونُواْ مُؤۡمِنِينَ
(Rasûlüm!) Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse kendine kıyacaksın!
アラビア語 クルアーン注釈:
إِن نَّشَأۡ نُنَزِّلۡ عَلَيۡهِم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ ءَايَةٗ فَظَلَّتۡ أَعۡنَٰقُهُمۡ لَهَا خَٰضِعِينَ
Biz dilesek, onların üzerine gökten bir mucize indiririz de, ona boyunları eğilip kalır.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَمَا يَأۡتِيهِم مِّن ذِكۡرٖ مِّنَ ٱلرَّحۡمَٰنِ مُحۡدَثٍ إِلَّا كَانُواْ عَنۡهُ مُعۡرِضِينَ
Kendilerine, Rahmân (o çok esirgeyici Allah) dan hiçbir yeni öğüt gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler. @修正済み
Kendilerine, o çok esirgeyici Allah'tan hiçbir yeni öğüt gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَقَدۡ كَذَّبُواْ فَسَيَأۡتِيهِمۡ أَنۢبَٰٓؤُاْ مَا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Üstelik (ona) «yalandır» derler, fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.
アラビア語 クルアーン注釈:
أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ إِلَى ٱلۡأَرۡضِ كَمۡ أَنۢبَتۡنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوۡجٖ كَرِيمٍ
Yeryüzüne bir bakmazlar mı! Orada her güzel çiftten nice bitkiler yetiştirdik.
アラビア語 クルアーン注釈:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Şüphesiz bunlarda (Allah'ın kudretine) bir nişâne vardır; ama çoğu iman etmezler.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Şüphe yok ki Rabbin, mutlak galip ve engin merhamet sahibidir.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَإِذۡ نَادَىٰ رَبُّكَ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱئۡتِ ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّٰلِمِينَ
Hani Rabbin Musa'ya: O zalimler güruhuna, git diye seslenmişti.
アラビア語 クルアーン注釈:
قَوۡمَ فِرۡعَوۡنَۚ أَلَا يَتَّقُونَ
Firavun'un kavmine. Hâlâ (başlarına gelecekten) sakınmayacaklar mı onlar?
アラビア語 クルアーン注釈:
قَالَ رَبِّ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يُكَذِّبُونِ
Musa şöyle dedi: Rabbim! Doğrusu, beni yalancılıkla suçlamalarından korkuyorum.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَيَضِيقُ صَدۡرِي وَلَا يَنطَلِقُ لِسَانِي فَأَرۡسِلۡ إِلَىٰ هَٰرُونَ
"Göğsüm daralıyor; dilim çözülmüyor; onun için Harun'a da elçilik ver. @修正済み
(Bu durumda) içim daralır, dilim dönmez; onun için Harun'a da elçilik ver.
アラビア語 クルアーン注釈:
وَلَهُمۡ عَلَيَّ ذَنۢبٞ فَأَخَافُ أَن يَقۡتُلُونِ
Onların bana isnad ettikleri bir suç da var. Bundan ötürü beni öldürmelerinden korkuyorum.
アラビア語 クルアーン注釈:
قَالَ كَلَّاۖ فَٱذۡهَبَا بِـَٔايَٰتِنَآۖ إِنَّا مَعَكُم مُّسۡتَمِعُونَ
Allah buyurdu: Hayır (seni asla öldüremezler)! İkiniz mucizelerimizle gidin. Şüphesiz ki, biz sizinle beraberiz, (her şeyi) işitmekteyiz.
アラビア語 クルアーン注釈:
فَأۡتِيَا فِرۡعَوۡنَ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Haydi Firavun’a gidip deyin ki: Gerçekten biz, âlemlerin Rabbi'nin elçisiyiz;
アラビア語 クルアーン注釈:
أَنۡ أَرۡسِلۡ مَعَنَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
İsrailoğullarını bizimle beraber gönder.
アラビア語 クルアーン注釈:
قَالَ أَلَمۡ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدٗا وَلَبِثۡتَ فِينَا مِنۡ عُمُرِكَ سِنِينَ
(Kendisine Allah'ın emri tebliğ edilince Firavun) dedi ki: Biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi? Hayatının birçok yıllarını aramızda geçirmedin mi?
アラビア語 クルアーン注釈:
وَفَعَلۡتَ فَعۡلَتَكَ ٱلَّتِي فَعَلۡتَ وَأَنتَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!
アラビア語 クルアーン注釈:
 
対訳 章: 詩人たち章
章名の目次 ページ番号
 
クルアーンの対訳 - トルコ語対訳 - Dr. Ali Ozk - 対訳の目次

クルアーン・翻訳 - Ali Ozek 他 ルゥワード翻訳事業センター監修

閉じる