Kilniojo Korano reikšmių vertimas - Turkų k. vertimas - Šaban Britš * - Vertimų turinys

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies
Reikšmių vertimas Sūra: Sūra Aš-Šu’ara   Aja (Korano eilutė):
Sūrų turinys Puslapio numeris HTML

Sûratu'ş-Şuarâ'

Aja (Korano eilutė): 1

طسٓمٓ
Tâ Sîn Mîm.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 2

تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡمُبِينِ
Bunlar, apaçık kitabın ayetleridir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 3

لَعَلَّكَ بَٰخِعٞ نَّفۡسَكَ أَلَّا يَكُونُواْ مُؤۡمِنِينَ
Mümin olmuyorlar diye neredeyse kendini mahvedeceksin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 4

إِن نَّشَأۡ نُنَزِّلۡ عَلَيۡهِم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ ءَايَةٗ فَظَلَّتۡ أَعۡنَٰقُهُمۡ لَهَا خَٰضِعِينَ
Dilersek, üzerlerine gökten bir ayet/mucize indiririz de boyunları öne eğilip kalır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 5

وَمَا يَأۡتِيهِم مِّن ذِكۡرٖ مِّنَ ٱلرَّحۡمَٰنِ مُحۡدَثٍ إِلَّا كَانُواْ عَنۡهُ مُعۡرِضِينَ
Rahman’dan kendilerine öğüt gelmiş olmasın ki, ondan yüz çevirmesinler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 6

فَقَدۡ كَذَّبُواْ فَسَيَأۡتِيهِمۡ أَنۢبَٰٓؤُاْ مَا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ
Onlar, yalanladılar; ama alay ettikleri şeyin haberleri onlara gelecektir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 7

أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ إِلَى ٱلۡأَرۡضِ كَمۡ أَنۢبَتۡنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوۡجٖ كَرِيمٍ
Yeryüzüne hiç bakmıyorlar mı? Her çiftten nice hoş bitkiler bitirdik.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 8

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
İşte bunda da bir ayet vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 9

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Elbette Rabbin, çok güçlüdür, çok merhametlidir. @Pataisyta
Elbette Rabbin, işte O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 10

وَإِذۡ نَادَىٰ رَبُّكَ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱئۡتِ ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّٰلِمِينَ
Hani Rabbin, Musa’ya: Zalim kavme git! diye seslenmişti.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 11

قَوۡمَ فِرۡعَوۡنَۚ أَلَا يَتَّقُونَ
Firavun’un kavmine. Onlar hala sakınmayacaklar mı?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 12

قَالَ رَبِّ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يُكَذِّبُونِ
Rabbim! Beni yalanlamalarından korkuyorum, dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 13

وَيَضِيقُ صَدۡرِي وَلَا يَنطَلِقُ لِسَانِي فَأَرۡسِلۡ إِلَىٰ هَٰرُونَ
Göğsüm daralır, dilim açılmaz. Onun için Harun’a da (vahiy) gönder.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 14

وَلَهُمۡ عَلَيَّ ذَنۢبٞ فَأَخَافُ أَن يَقۡتُلُونِ
Üstelik onlara karşı işlediğim bir de suçum var. Beni öldürmelerinden korkarım.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 15

قَالَ كَلَّاۖ فَٱذۡهَبَا بِـَٔايَٰتِنَآۖ إِنَّا مَعَكُم مُّسۡتَمِعُونَ
Asla (bunu yapamazlar), dedi. İkiniz, ayetlerimle birlikte gidin. Şüphesiz biz, sizinle beraberiz işitmekteyiz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 16

فَأۡتِيَا فِرۡعَوۡنَ فَقُولَآ إِنَّا رَسُولُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Firavun’a gidin ve deyin ki: Biz, alemlerin Rabbi (Allah'ın) elçileriyiz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 17

أَنۡ أَرۡسِلۡ مَعَنَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
İsrailoğulları'nı bizimle beraber gönder.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 18

قَالَ أَلَمۡ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدٗا وَلَبِثۡتَ فِينَا مِنۡ عُمُرِكَ سِنِينَ
Firavun dedi ki: Çocukken seni içimizde büyütmedik mi? Ömrün boyunca senelerce aramızda kalmadın mı?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 19

وَفَعَلۡتَ فَعۡلَتَكَ ٱلَّتِي فَعَلۡتَ وَأَنتَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ
Sonunda o yaptığın (cinayeti) yaptın, Sen nankörün birisin!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 20

قَالَ فَعَلۡتُهَآ إِذٗا وَأَنَا۠ مِنَ ٱلضَّآلِّينَ
Ben, onu yaptığım zaman dalalet içinde olanlardan biriydim, dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 21

فَفَرَرۡتُ مِنكُمۡ لَمَّا خِفۡتُكُمۡ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكۡمٗا وَجَعَلَنِي مِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Sizden korktuğum için de kaçtım. Sonra Rabbim bana hüküm/ilim verdi ve beni rasûllerden kıldı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 22

وَتِلۡكَ نِعۡمَةٞ تَمُنُّهَا عَلَيَّ أَنۡ عَبَّدتَّ بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
Başıma kaktığın bu nimet, (aslında) İsrailoğulları’nı kendine köle edinmendir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 23

قَالَ فِرۡعَوۡنُ وَمَا رَبُّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Firavun dedi ki: Alemlerin Rabbi de nedir?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 24

قَالَ رَبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَآۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ
Göklerin, yerin ve aralarındaki her şeyin Rabbi. Eğer yakinen anlayabilirseniz, dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 25

قَالَ لِمَنۡ حَوۡلَهُۥٓ أَلَا تَسۡتَمِعُونَ
(Firavun,) Etrafındakilere: Duyuyor musunuz? dedi. @Pataisyta
Duyuyor musunuz? dedi Firavun, etrafındakilere.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 26

قَالَ رَبُّكُمۡ وَرَبُّ ءَابَآئِكُمُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Musa:O sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir, dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 27

قَالَ إِنَّ رَسُولَكُمُ ٱلَّذِيٓ أُرۡسِلَ إِلَيۡكُمۡ لَمَجۡنُونٞ
(Firavun ise:)Size gönderilen elçi elbette delidir, dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 28

قَالَ رَبُّ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ وَمَا بَيۡنَهُمَآۖ إِن كُنتُمۡ تَعۡقِلُونَ
O, doğunun, batının ve arasındakilerin Rabbi’dir, dedi. Eğer aklınızı akleden kimselerseniz (iman edersiniz).
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 29

قَالَ لَئِنِ ٱتَّخَذۡتَ إِلَٰهًا غَيۡرِي لَأَجۡعَلَنَّكَ مِنَ ٱلۡمَسۡجُونِينَ
(Firavun) Eğer benden başka bir ilah edinirsen, seni elbette zindana atılanlardan edeceğim! dedi
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 30

قَالَ أَوَلَوۡ جِئۡتُكَ بِشَيۡءٖ مُّبِينٖ
Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 31

قَالَ فَأۡتِ بِهِۦٓ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ
Haydi doğru söylüyorsan onu getir, bakalım! dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 32

فَأَلۡقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعۡبَانٞ مُّبِينٞ
Bunun üzerine Musa asasını atmış ve o da hemen apaçık bir yılan oluvermişti.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 33

وَنَزَعَ يَدَهُۥ فَإِذَا هِيَ بَيۡضَآءُ لِلنَّٰظِرِينَ
Elini çekip çıkardı, o da bakanlara bembeyaz oluverdi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 34

قَالَ لِلۡمَلَإِ حَوۡلَهُۥٓ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٌ عَلِيمٞ
(Firavun) Etrafındaki ileri gelenlere: “Bu, muhakkak bilgin bir sihirbaz!” dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 35

يُرِيدُ أَن يُخۡرِجَكُم مِّنۡ أَرۡضِكُم بِسِحۡرِهِۦ فَمَاذَا تَأۡمُرُونَ
Sihirleriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 36

قَالُوٓاْ أَرۡجِهۡ وَأَخَاهُ وَٱبۡعَثۡ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ
Onu ve kardeşini beklet. Şehirlere de toplayıcılar gönder, dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 37

يَأۡتُوكَ بِكُلِّ سَحَّارٍ عَلِيمٖ
Sana bütün bilgiç sihirbazları getirsinler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 38

فَجُمِعَ ٱلسَّحَرَةُ لِمِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
Sihirbazlar, belli bir günde, belirlenen bir vakitte toplandılar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 39

وَقِيلَ لِلنَّاسِ هَلۡ أَنتُم مُّجۡتَمِعُونَ
Halka da: “Siz de toplandınız mı?” denildi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 40

لَعَلَّنَا نَتَّبِعُ ٱلسَّحَرَةَ إِن كَانُواْ هُمُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Eğer galip gelen sihirbazlar olursa herhalde biz de onlara uymaya devam ederiz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 41

فَلَمَّا جَآءَ ٱلسَّحَرَةُ قَالُواْ لِفِرۡعَوۡنَ أَئِنَّ لَنَا لَأَجۡرًا إِن كُنَّا نَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبِينَ
Sihirbazlar geldikleri zaman, Firavun’a: Biz galip gelirsek, bize bir ücret var, değil mi? dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 42

قَالَ نَعَمۡ وَإِنَّكُمۡ إِذٗا لَّمِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
Evet, dedi. Siz o zaman, bana yakınlaştırılmış kimselerden olacaksınız.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 43

قَالَ لَهُم مُّوسَىٰٓ أَلۡقُواْ مَآ أَنتُم مُّلۡقُونَ
Musa sihirbazlara: Ne atacaksanız atın! dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 44

فَأَلۡقَوۡاْ حِبَالَهُمۡ وَعِصِيَّهُمۡ وَقَالُواْ بِعِزَّةِ فِرۡعَوۡنَ إِنَّا لَنَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبُونَ
Onlar da, iplerini ve değneklerini attılar ve: Firavun’un izzeti adına (yemin ederek) elbette galip gelecekler bizleriz! dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 45

فَأَلۡقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ
Musa da değneğini attığı zaman, onların uydurdukları şeyleri yutmaya başladı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 46

فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ
Bunun üzerine sihirbazlar secdeye kapandılar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 47

قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Alemlerin Rabbine iman ettik, dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 48

رَبِّ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ
Musa’nın ve Harun’un Rabbine!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 49

قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَ فَلَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ
Ben size izin vermeden önce ona iman mı ettiniz? Anlaşıldı ki o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse yakında bileceksiniz elleriniz ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim ve tümünüzü astıracağım! dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 50

قَالُواْ لَا ضَيۡرَۖ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ
Onlar da: Bir zararı yok. Zaten Rabbimize döneceğiz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 51

إِنَّا نَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَٰيَٰنَآ أَن كُنَّآ أَوَّلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
İman edenlerin ilki olduğumuz için Rabbimizin günahlarımızı bağışlayacağını umarız.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 52

۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ
Musa’ya, kullarımı geceleyin yola çıkar. Zira siz mutlaka takip edileceksiniz! diye vahyettik.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 53

فَأَرۡسَلَ فِرۡعَوۡنُ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ
Firavun ise şehirlere toplayıcılar gönderip:
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 54

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرۡذِمَةٞ قَلِيلُونَ
Onlar, kuşkusuz, azınlık olan bir topluluktur.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 55

وَإِنَّهُمۡ لَنَا لَغَآئِظُونَ
Onlar bizi kesinlikle öfkelendirmişlerdir
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 56

وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَٰذِرُونَ
Ama biz tedbirli bir toplumuz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 57

فَأَخۡرَجۡنَٰهُم مِّن جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ
(Allah Teâlâ buyurdu ki): Biz de onları, bahçelerden ve pınarlardan çıkardık.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 58

وَكُنُوزٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ
Hazinelerden ve şerefli makamlardan...
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 59

كَذَٰلِكَۖ وَأَوۡرَثۡنَٰهَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
İşte, bunlara İsrailoğulları'nı mirasçı kıldık.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 60

فَأَتۡبَعُوهُم مُّشۡرِقِينَ
Güneşin doğuşuyla birlikte onların peşine düştüler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 61

فَلَمَّا تَرَٰٓءَا ٱلۡجَمۡعَانِ قَالَ أَصۡحَٰبُ مُوسَىٰٓ إِنَّا لَمُدۡرَكُونَ
İki topluluk birbirini görünce, Musa’nın arkadaşları: İşte bize yetiştiler, dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 62

قَالَ كَلَّآۖ إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهۡدِينِ
Musa: Hayır, asla! dedi. Çünkü, Rabbim benimle beraberdir ve bana yol gösterecektir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 63

فَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنِ ٱضۡرِب بِّعَصَاكَ ٱلۡبَحۡرَۖ فَٱنفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرۡقٖ كَٱلطَّوۡدِ ٱلۡعَظِيمِ
İşte o sırada, Musa’ya: Asanı denize vur, diye vahyettik. O, hemen yarıldı ve (on iki yol açıldı) her parçası koca bir dağ gibi oluverdi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 64

وَأَزۡلَفۡنَا ثَمَّ ٱلۡأٓخَرِينَ
Oraya ötekilerini de yaklaştırdık.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 65

وَأَنجَيۡنَا مُوسَىٰ وَمَن مَّعَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ
Musa’yı ve yanındakilerin tümünü kurtardık.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 66

ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Sonra da, arkalarından gelenleri suda boğduk.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 67

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Şüphesiz bunda bir “ayet/işaret” vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 68

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Elbette Rabbin, çok güçlüdür, çok merhametlidir. @Pataisyta
Elbette Rabbin, işte O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 69

وَٱتۡلُ عَلَيۡهِمۡ نَبَأَ إِبۡرَٰهِيمَ
Onlara İbrahim’in haberini de oku!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 70

إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوۡمِهِۦ مَا تَعۡبُدُونَ
Hani, babasına ve halkına: Neye ibadet ediyorsunuz? demişti.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 71

قَالُواْ نَعۡبُدُ أَصۡنَامٗا فَنَظَلُّ لَهَا عَٰكِفِينَ
Onlar da: Putlara ibadet ediyoruz, onlara devamlı (ibadet ederek) hiç ayrılmayız, dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 72

قَالَ هَلۡ يَسۡمَعُونَكُمۡ إِذۡ تَدۡعُونَ
Onlara dua ettiğiniz de sizi işitiyorlar mı? dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 73

أَوۡ يَنفَعُونَكُمۡ أَوۡ يَضُرُّونَ
Ya da size faydaları veya zararları dokunuyor mu?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 74

قَالُواْ بَلۡ وَجَدۡنَآ ءَابَآءَنَا كَذَٰلِكَ يَفۡعَلُونَ
Hayır, dediler. Atalarımızı böyle yapıyor bulduk.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 75

قَالَ أَفَرَءَيۡتُم مَّا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ
Şimdi gördünüz mü nelere ibadet ettiğinizi? dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 76

أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُمُ ٱلۡأَقۡدَمُونَ
Sizin ve önceki atalarınızın…
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 77

فَإِنَّهُمۡ عَدُوّٞ لِّيٓ إِلَّا رَبَّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Alemlerin Rabbi olan (Allah'tan) başka, (ibadet ettiklerininiz) hepsi benim düşmanımdır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 78

ٱلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهۡدِينِ
Beni yaratan ve bana yol gösteren O’dur. @Pataisyta
Beni yaratan O’dur, bana yol gösteren O’dur.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 79

وَٱلَّذِي هُوَ يُطۡعِمُنِي وَيَسۡقِينِ
Beni yediren ve içiren de O’dur.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 80

وَإِذَا مَرِضۡتُ فَهُوَ يَشۡفِينِ
Hasta olduğumda, bana şifa veren...
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 81

وَٱلَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحۡيِينِ
Beni öldürecek olan, sonra yeniden beni diriltecek olan O’dur.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 82

وَٱلَّذِيٓ أَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لِي خَطِيٓـَٔتِي يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Hesap günü günahlarımı bağışlamasını ümit ettiğim de O’dur.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 83

رَبِّ هَبۡ لِي حُكۡمٗا وَأَلۡحِقۡنِي بِٱلصَّٰلِحِينَ
Rabbim bana hüküm/ilim ver ve beni iyiler arasına kat!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 84

وَٱجۡعَل لِّي لِسَانَ صِدۡقٖ فِي ٱلۡأٓخِرِينَ
Ve beni, sonrakiler içinde “doğrunun dili/doğrulukla anılan” kıl!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 85

وَٱجۡعَلۡنِي مِن وَرَثَةِ جَنَّةِ ٱلنَّعِيمِ
Beni Naîm cennetlerinin varislerinden kıl!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 86

وَٱغۡفِرۡ لِأَبِيٓ إِنَّهُۥ كَانَ مِنَ ٱلضَّآلِّينَ
Babamı da bağışla! Çünkü o, sapıklık içinde olanlardandır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 87

وَلَا تُخۡزِنِي يَوۡمَ يُبۡعَثُونَ
İnsanların yeniden diriltilecekleri gün beni rezil etme!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 88

يَوۡمَ لَا يَنفَعُ مَالٞ وَلَا بَنُونَ
O gün, ne mal fayda verir ve ne de çocuklar...
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 89

إِلَّا مَنۡ أَتَى ٱللَّهَ بِقَلۡبٖ سَلِيمٖ
Ancak kişi Allah’a (şirkten) selim olan bir kalp ile gelmiş ola.!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 90

وَأُزۡلِفَتِ ٱلۡجَنَّةُ لِلۡمُتَّقِينَ
O gün cennet, takva sahipleri için yaklaştırılmıştır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 91

وَبُرِّزَتِ ٱلۡجَحِيمُ لِلۡغَاوِينَ
Cehennem de kâfirler için ortaya çıkarı verilir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 92

وَقِيلَ لَهُمۡ أَيۡنَ مَا كُنتُمۡ تَعۡبُدُونَ
Onlara: Allah’tan başka kendilerine ibadet ettikleriniz hani nerede ?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 93

مِن دُونِ ٱللَّهِ هَلۡ يَنصُرُونَكُمۡ أَوۡ يَنتَصِرُونَ
Hiç size yardım ediyorlar veya kendilerini kurtarabiliyorlar mı? denilir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 94

فَكُبۡكِبُواْ فِيهَا هُمۡ وَٱلۡغَاوُۥنَ
Ve onlar, kâfirlerle birlikte Cehennem'in içine atılır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 95

وَجُنُودُ إِبۡلِيسَ أَجۡمَعُونَ
Ve İblis’in tüm ordusu da.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 96

قَالُواْ وَهُمۡ فِيهَا يَخۡتَصِمُونَ
Orada, birbirleriyle çekişerek, şöyle derler:
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 97

تَٱللَّهِ إِن كُنَّا لَفِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٍ
Vallahi biz, açıkça sapıklıktaydık.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 98

إِذۡ نُسَوِّيكُم بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Çünkü sizi alemlerin Rabbi ile eşit tutmuştuk.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 99

وَمَآ أَضَلَّنَآ إِلَّا ٱلۡمُجۡرِمُونَ
Bizi hep o günahkârlar saptırdı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 100

فَمَا لَنَا مِن شَٰفِعِينَ
Şimdi, bir şefaatçimiz de yok. @Pataisyta
Şimdi, bir şefaatçimiz de yok. Sıcak bir dost da yok.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 101

وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٖ
Sıcak bir dost da yok. @Pataisyta
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 102

فَلَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak! @Pataisyta
Ah keşke bizim için (dünyaya) bir dönüş daha olsa da, müminlerden olsak! İşte bunda bir ibret vardır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 103

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
İşte bunda bir ibret vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir. @Pataisyta
Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 104

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Elbette Rabbin, çok güçlüdür, çok merhametlidir. @Pataisyta
Elbette Rabbin, işte O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 105

كَذَّبَتۡ قَوۡمُ نُوحٍ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Nuh’un kavmi de elçileri yalanlamıştı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 106

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ نُوحٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Kardeşleri Nuh, onlara şöyle demişti: “Hiç Allah’tan korkmuyor musunuz?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 107

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Ben, sizin için güvenilir bir elçiyim.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 108

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 109

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Buna karşılık sizden bir ücret de istemiyorum. Benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 110

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 111

۞ قَالُوٓاْ أَنُؤۡمِنُ لَكَ وَٱتَّبَعَكَ ٱلۡأَرۡذَلُونَ
Sana ayak takımı tabi olmuşken, biz sana inanır mıyız? dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 112

قَالَ وَمَا عِلۡمِي بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Onların yaptıkları hakkında bir bilgim yoktur.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 113

إِنۡ حِسَابُهُمۡ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّيۖ لَوۡ تَشۡعُرُونَ
Onların hesabı ancak Rabbime aittir. Eğer anlarsanız.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 114

وَمَآ أَنَا۠ بِطَارِدِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Ben, müminleri kovacak değilim.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 115

إِنۡ أَنَا۠ إِلَّا نَذِيرٞ مُّبِينٞ
Ben, ancak apaçık bir uyarıcıyım.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 116

قَالُواْ لَئِن لَّمۡ تَنتَهِ يَٰنُوحُ لَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمَرۡجُومِينَ
Eğer buna son vermezsen ey Nuh! Sen gerçekten taşlanacaklardan olacaksın! dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 117

قَالَ رَبِّ إِنَّ قَوۡمِي كَذَّبُونِ
Rabbim! Kavmim beni yalanladı, dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 118

فَٱفۡتَحۡ بَيۡنِي وَبَيۡنَهُمۡ فَتۡحٗا وَنَجِّنِي وَمَن مَّعِيَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Artık benimle onların arasında sen hükmünü ver. Beni ve beraberimdeki müminleri kurtar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 119

فَأَنجَيۡنَٰهُ وَمَن مَّعَهُۥ فِي ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ
Bunun üzerine biz, onu ve yanındakileri o yüklü/dolu gemide kurtuluşa erdirdik.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 120

ثُمَّ أَغۡرَقۡنَا بَعۡدُ ٱلۡبَاقِينَ
Sonra geride kalanları da suda boğduk.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 121

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
İşte bunda da bir ayet/ibret vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 122

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Şüphesiz Rabbin, çok güçlü, çok merhametli olan O’dur.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 123

كَذَّبَتۡ عَادٌ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Ad Kavmi de peygamberleri yalanlamıştı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 124

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Kardeşleri Hûd onlara: Hiç Allah’tan korkmuyor musunuz? demişti.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 125

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Ben sizin için güvenilir bir peygamberim.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 126

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 127

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Buna karşılık sizden bir ücret de istemiyorum. Benim ücretim ancak Alemlerin Rabbine aittir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 128

أَتَبۡنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ ءَايَةٗ تَعۡبَثُونَ
Siz, her tepeye bir alamet bina edip eğlenir misiniz?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 129

وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمۡ تَخۡلُدُونَ
Ebedi kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı yapıyorsunuz?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 130

وَإِذَا بَطَشۡتُم بَطَشۡتُمۡ جَبَّارِينَ
Yakaladığınız zamanda zorbaca tutuyorsunuz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 131

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 132

وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِيٓ أَمَدَّكُم بِمَا تَعۡلَمُونَ
Size bildiğiniz şeyleri sunandan korkun!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 133

أَمَدَّكُم بِأَنۡعَٰمٖ وَبَنِينَ
Size hayvanlar ve çocuklar sundu.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 134

وَجَنَّٰتٖ وَعُيُونٍ
Bahçeler ve pınarlar… @Pataisyta
Bahçeler ve pınarlar sundu.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 135

إِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
Ben, sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 136

قَالُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡنَآ أَوَعَظۡتَ أَمۡ لَمۡ تَكُن مِّنَ ٱلۡوَٰعِظِينَ
Onlar da şöyle dediler:Öğüt versen de vermesen de bizim için birdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 137

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا خُلُقُ ٱلۡأَوَّلِينَ
Bu, ancak öncekilerin geleneğidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 138

وَمَا نَحۡنُ بِمُعَذَّبِينَ
Biz, azaba uğrayacak değiliz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 139

فَكَذَّبُوهُ فَأَهۡلَكۡنَٰهُمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Hûd’u yalanladılar. Biz de onları yok ettik. İşte bunda bir ibret vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 140

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Elbette Rabbin, çok güçlüdür, çok merhametlidir. @Pataisyta
Elbette Rabbin, işte O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 141

كَذَّبَتۡ ثَمُودُ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Semûd Kavmi de peygamberlerini yalanlamıştı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 142

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ صَٰلِحٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Kardeşleri Salih, onlara: Hiç Allah’tan sakınmıyor musunuz? demişti.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 143

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Ben, sizin için güvenilir bir elçiyim.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 144

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Allah’tan sakının ve bana itaat edin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 145

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Bu işe karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 146

أَتُتۡرَكُونَ فِي مَا هَٰهُنَآ ءَامِنِينَ
Siz, burada (dünyada) güven içinde mi bırakılacaksınız?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 147

فِي جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ
Bahçelerde, pınarlarda...
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 148

وَزُرُوعٖ وَنَخۡلٖ طَلۡعُهَا هَضِيمٞ
Ekinler ve yumuşak tomurcuklu hurmalıklar içinde…
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 149

وَتَنۡحِتُونَ مِنَ ٱلۡجِبَالِ بُيُوتٗا فَٰرِهِينَ
Dağları oyup, ustalıkla evler yapıyorsunuz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 150

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Artık, Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 151

وَلَا تُطِيعُوٓاْ أَمۡرَ ٱلۡمُسۡرِفِينَ
Aşırı olanların emrine uymayın!
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 152

ٱلَّذِينَ يُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا يُصۡلِحُونَ
Onlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, ıslah etmiyorlar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 153

قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلۡمُسَحَّرِينَ
Sen, ancak büyülenmiş birisin, dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 154

مَآ أَنتَ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا فَأۡتِ بِـَٔايَةٍ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ
Sen de sadece bizim gibi bir insansın. Eğer, sözlerin doğruysa bize bir ayet/ mucize getir bakalım.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 155

قَالَ هَٰذِهِۦ نَاقَةٞ لَّهَا شِرۡبٞ وَلَكُمۡ شِرۡبُ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
İşte şu, bir devedir. Su içme hakkı (belli bir gün) onundur, belli bir gün sizindir, dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 156

وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوٓءٖ فَيَأۡخُذَكُمۡ عَذَابُ يَوۡمٍ عَظِيمٖ
Sakın ona bir kötülük etmeyin; yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 157

فَعَقَرُوهَا فَأَصۡبَحُواْ نَٰدِمِينَ
Buna rağmen kestiler sonra da pişman oldular.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 158

فَأَخَذَهُمُ ٱلۡعَذَابُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
Çünkü onları azap yakaladı. Bu olayda gerçekten bir ibret vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 159

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Elbette Rabbin, çok güçlüdür, çok merhametlidir. @Pataisyta
Elbette Rabbin, işte O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 160

كَذَّبَتۡ قَوۡمُ لُوطٍ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Lut’un kavmi de elçileri yalanlamıştı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 161

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ لُوطٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Kardeşleri Lut onlara: Hiç Allah’tan sakınmıyor musunuz? demişti.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 162

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Ben, sizin için güvenilir bir Rasûlüm.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 163

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Allah’tan sakının ve bana itaat edin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 164

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Bu işime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbi’ne aittir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 165

أَتَأۡتُونَ ٱلذُّكۡرَانَ مِنَ ٱلۡعَٰلَمِينَ
İnsanların içinde erkeklere mi yanaşıyorsunuz?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 166

وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمۡ رَبُّكُم مِّنۡ أَزۡوَٰجِكُمۚ بَلۡ أَنتُمۡ قَوۡمٌ عَادُونَ
Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da.. Gerçekten siz, haddi aşan bir topluluksunuz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 167

قَالُواْ لَئِن لَّمۡ تَنتَهِ يَٰلُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُخۡرَجِينَ
Ey Lut! Eğer son vermezsen, elbette sürülüp çıkarılanlardan olacaksın, dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 168

قَالَ إِنِّي لِعَمَلِكُم مِّنَ ٱلۡقَالِينَ
Ben sizin yaptıklarınızdan buğzedenlerdenim dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 169

رَبِّ نَجِّنِي وَأَهۡلِي مِمَّا يَعۡمَلُونَ
Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıklarından kurtar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 170

فَنَجَّيۡنَٰهُ وَأَهۡلَهُۥٓ أَجۡمَعِينَ
Onu ve tüm ailesini kurtardık.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 171

إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ
Sadece geride kalanlar içindeki (hanımı olan) bir kocakarı hariç.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 172

ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ
Sonra, diğerlerini yerle bir ettik.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 173

وَأَمۡطَرۡنَا عَلَيۡهِم مَّطَرٗاۖ فَسَآءَ مَطَرُ ٱلۡمُنذَرِينَ
Üzerlerine şiddetli bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 174

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
İşte bunda da bir ayet/ibret vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 175

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Elbette Rabbin, çok güçlüdür, çok merhametlidir. @Pataisyta
Elbette Rabbin, işte O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 176

كَذَّبَ أَصۡحَٰبُ لۡـَٔيۡكَةِ ٱلۡمُرۡسَلِينَ
Eyke halkı da peygamberleri (Şuayb'ı) yalanlamıştı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 177

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ شُعَيۡبٌ أَلَا تَتَّقُونَ
Şuayb onlara: Hiç Allah’tan sakınmıyor musunuz? demişti.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 178

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ
Ben, sizin için güvenilir bir Rasûlüm.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 179

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Allah’tan sakının ve bana itaat edin.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 180

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Bu işime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 181

۞ أَوۡفُواْ ٱلۡكَيۡلَ وَلَا تَكُونُواْ مِنَ ٱلۡمُخۡسِرِينَ
Ölçüyü tam tutun. Eksik tartanlardan olmayın.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 182

وَزِنُواْ بِٱلۡقِسۡطَاسِ ٱلۡمُسۡتَقِيمِ
Dosdoğru terazi ile tartın.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 183

وَلَا تَبۡخَسُواْ ٱلنَّاسَ أَشۡيَآءَهُمۡ وَلَا تَعۡثَوۡاْ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُفۡسِدِينَ
İnsanların eşyalarını değerinden düşürmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 184

وَٱتَّقُواْ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ وَٱلۡجِبِلَّةَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Sizi ve daha önceki nesilleri yaratandan sakının
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 185

قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلۡمُسَحَّرِينَ
Sen, ancak büyülenmiş bir adamsın, dediler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 186

وَمَآ أَنتَ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا وَإِن نَّظُنُّكَ لَمِنَ ٱلۡكَٰذِبِينَ
Sen, sadece bizim gibi bir insansın. Gerçekten senin yalancı olduğunu sanıyoruz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 187

فَأَسۡقِطۡ عَلَيۡنَا كِسَفٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ
Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşürüver.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 188

قَالَ رَبِّيٓ أَعۡلَمُ بِمَا تَعۡمَلُونَ
Sizin yaptıklarınızı Rabbim çok iyi biliyor, dedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 189

فَكَذَّبُوهُ فَأَخَذَهُمۡ عَذَابُ يَوۡمِ ٱلظُّلَّةِۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَذَابَ يَوۡمٍ عَظِيمٍ
Onu yalanlamışlardı da, onları (azapla dolu) gölgeli bir günün azabı yakalamıştı. O, büyük günün azabı idi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 190

إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ
İşte bu olayda da bir ayet/ ibret vardır. Buna rağmen onların çoğu mümin değillerdir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 191

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
Elbette Rabbin, çok güçlüdür, çok merhametlidir. @Pataisyta
Elbette Rabbin, işte O, çok güçlüdür, çok merhametlidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 192

وَإِنَّهُۥ لَتَنزِيلُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Şüphesiz bu (Kur'an), alemlerin Rabbinin indirmesidir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 193

نَزَلَ بِهِ ٱلرُّوحُ ٱلۡأَمِينُ
O'nu Ruhu'l-Emîn/Cebrail indirdi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 194

عَلَىٰ قَلۡبِكَ لِتَكُونَ مِنَ ٱلۡمُنذِرِينَ
Uyarıcılardan olman için senin kalbine.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 195

بِلِسَانٍ عَرَبِيّٖ مُّبِينٖ
Apaçık Arapça ile…
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 196

وَإِنَّهُۥ لَفِي زُبُرِ ٱلۡأَوَّلِينَ
O, önceki kitaplarda da (vardır).
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 197

أَوَلَمۡ يَكُن لَّهُمۡ ءَايَةً أَن يَعۡلَمَهُۥ عُلَمَٰٓؤُاْ بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ
İsrailoğulları’nın bilginlerinin onu bilmeleri, onlar için bir ayet/delil değil midir?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 198

وَلَوۡ نَزَّلۡنَٰهُ عَلَىٰ بَعۡضِ ٱلۡأَعۡجَمِينَ
Eğer onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 199

فَقَرَأَهُۥ عَلَيۡهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ مُؤۡمِنِينَ
O da onlara (Kur'an'ı Arapça) okusaydı, yine de ona inanmazlardı.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 200

كَذَٰلِكَ سَلَكۡنَٰهُ فِي قُلُوبِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
İşte böylece onu suçluların kalbine sokarız da…
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 201

لَا يُؤۡمِنُونَ بِهِۦ حَتَّىٰ يَرَوُاْ ٱلۡعَذَابَ ٱلۡأَلِيمَ
Acıklı azabı görünceye kadar yine de ona iman etmezler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 202

فَيَأۡتِيَهُم بَغۡتَةٗ وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُونَ
O azap, onlara farkında olmadıkları bir anda ansızın gelir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 203

فَيَقُولُواْ هَلۡ نَحۡنُ مُنظَرُونَ
İşte o zaman: Acaba bize biraz daha süre tanınır mı? derler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 204

أَفَبِعَذَابِنَا يَسۡتَعۡجِلُونَ
Oysa onlar, bir an önce azabımız için acele etmiyorlar mıydı?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 205

أَفَرَءَيۡتَ إِن مَّتَّعۡنَٰهُمۡ سِنِينَ
Gördün mü onları senelerce nimetlendirsek,
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 206

ثُمَّ جَآءَهُم مَّا كَانُواْ يُوعَدُونَ
Sonra da onlara vaat edilen azap gelse.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 207

مَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يُمَتَّعُونَ
İçinde bulundukları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 208

وَمَآ أَهۡلَكۡنَا مِن قَرۡيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ
Biz, hiçbir memleketi uyarıcılar göndermedikçe helâk etmedik.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 209

ذِكۡرَىٰ وَمَا كُنَّا ظَٰلِمِينَ
Bu, bir hatırlatmadır. Biz zalimler değiliz.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 210

وَمَا تَنَزَّلَتۡ بِهِ ٱلشَّيَٰطِينُ
Kur’an’ı şeytanlar indirmedi.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 211

وَمَا يَنۢبَغِي لَهُمۡ وَمَا يَسۡتَطِيعُونَ
Bu onlara düşmez, buna güçleri de yetmez.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 212

إِنَّهُمۡ عَنِ ٱلسَّمۡعِ لَمَعۡزُولُونَ
Çünkü onlar, vahyi dinlemekten uzak tutulmuşlardır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 213

فَلَا تَدۡعُ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَتَكُونَ مِنَ ٱلۡمُعَذَّبِينَ
Allah ile beraber başka bir ilaha dua etme, yoksa azap görenlerden olursun.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 214

وَأَنذِرۡ عَشِيرَتَكَ ٱلۡأَقۡرَبِينَ
En yakın akrabalarını uyar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 215

وَٱخۡفِضۡ جَنَاحَكَ لِمَنِ ٱتَّبَعَكَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Sana tabi olan müminlere (merhamet) kanadını indir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 216

فَإِنۡ عَصَوۡكَ فَقُلۡ إِنِّي بَرِيٓءٞ مِّمَّا تَعۡمَلُونَ
Eğer sana isyan ederlerse, ben sizin yaptıklarınızdan uzağım, de.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 217

وَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱلۡعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ
Çok güçlü, çok merhametli olan Allah’a tevekkül et.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 218

ٱلَّذِي يَرَىٰكَ حِينَ تَقُومُ
218-219 O, seni (namaza) kalktığın zaman da; secde edenler arasında (onlarla birlikte rukü, secde… ile) hareket etmeni de görür. @Pataisyta
O, seni (namaza) kalktığın zaman da; secde edenler arasında (onlarla birlikte rukü, secde… ile) hareket etmeni de görür.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 219

وَتَقَلُّبَكَ فِي ٱلسَّٰجِدِينَ
218-219 O, seni (namaza) kalktığın zaman da; secde edenler arasında (onlarla birlikte rukü, secde… ile) hareket etmeni de görür. @Pataisyta
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 220

إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ
Çünkü o her şeyi işitendir, bilendir.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 221

هَلۡ أُنَبِّئُكُمۡ عَلَىٰ مَن تَنَزَّلُ ٱلشَّيَٰطِينُ
Şeytanların kime indiğini size haber vereyim mi?
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 222

تَنَزَّلُ عَلَىٰ كُلِّ أَفَّاكٍ أَثِيمٖ
Onlar, her yalancıya, günahkâra inerler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 223

يُلۡقُونَ ٱلسَّمۡعَ وَأَكۡثَرُهُمۡ كَٰذِبُونَ
Onlar (şeytanlara) kulak verirler, çoğu zaten yalancıdır.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 224

وَٱلشُّعَرَآءُ يَتَّبِعُهُمُ ٱلۡغَاوُۥنَ
Şairlere gelince, onlara da azgınlar uyar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 225

أَلَمۡ تَرَ أَنَّهُمۡ فِي كُلِّ وَادٖ يَهِيمُونَ
Bilmez misin ki onlar her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 226

وَأَنَّهُمۡ يَقُولُونَ مَا لَا يَفۡعَلُونَ
Ve yapmadıkları şeyleri söylerler.
Tafsyrai arabų kalba:

Aja (Korano eilutė): 227

إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ وَذَكَرُواْ ٱللَّهَ كَثِيرٗا وَٱنتَصَرُواْ مِنۢ بَعۡدِ مَا ظُلِمُواْۗ وَسَيَعۡلَمُ ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ أَيَّ مُنقَلَبٖ يَنقَلِبُونَ
İman eden, salih ameller yapan ve çokça Allah’a zikreden, zulme uğradıkları zaman (şiirleri ile) savunan (şairler) hariç. Zalimler, hangi dönüşe (hangi akıbete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.
Tafsyrai arabų kalba:
 
Reikšmių vertimas Sūra: Sūra Aš-Šu’ara
Sūrų turinys Puslapio numeris
 
Kilniojo Korano reikšmių vertimas - Turkų k. vertimas - Šaban Britš - Vertimų turinys

Kilniojo Korano reikšmių vertimas į turkų kalbą, išvertė Šaban Britš. Jis buvo pataisytas prižiūrint Ruad vertimų centrui, o originalų vertimą galima peržiūrėti nuomonės išreiškimo, vertinimo ir nuolatinio tobulinimo tikslais.

Uždaryti