Check out the new design

ශුද්ධවූ අල් කුර්ආන් අර්ථ කථනය - තුර්කි පරිවර්තනය - ආචාර්ය. අලි ඔස්ක් සහ වෙනත් විද්වත් කණ්ඩායමක් විසින් * - පරිවර්තන පටුන

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

අර්ථ කථනය පරිච්ඡේදය: අල් අන්බියා   වාක්‍යය:
وَكَمۡ قَصَمۡنَا مِن قَرۡيَةٖ كَانَتۡ ظَالِمَةٗ وَأَنشَأۡنَا بَعۡدَهَا قَوۡمًا ءَاخَرِينَ
Zalim olan nice beldeyi kırıp geçirdik; arkasından da nice başka topluluklar vücuda getirdik.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
فَلَمَّآ أَحَسُّواْ بَأۡسَنَآ إِذَا هُم مِّنۡهَا يَرۡكُضُونَ
Azabımızı hissettiklerinde birde bakarsın ki oralardan (azap bölgesinden) kaçıyorlar!
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
لَا تَرۡكُضُواْ وَٱرۡجِعُوٓاْ إِلَىٰ مَآ أُتۡرِفۡتُمۡ فِيهِ وَمَسَٰكِنِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تُسۡـَٔلُونَ
«Kaçmayın! İçinde bulunduğunuz refaha ve yurtlarınıza dönün! Çünkü size sorular sorulacak!»
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
قَالُواْ يَٰوَيۡلَنَآ إِنَّا كُنَّا ظَٰلِمِينَ
(Fakat onlar, Allah'ın azâbı onlara gelipte kaçamayacaklarını anlayınca) «Vay başımıza gelenlere! dediler, gerçekten biz zalim insanlarmışız.» @නිවැරදිකරු
«Vay başımıza gelenlere! dediler, gerçekten biz zalim insanlarmışız.»
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
فَمَا زَالَت تِّلۡكَ دَعۡوَىٰهُمۡ حَتَّىٰ جَعَلۡنَٰهُمۡ حَصِيدًا خَٰمِدِينَ
Biz kendilerini, kuruyup biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar bu feryatları sürüp gider.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَآءَ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا لَٰعِبِينَ
Biz, göğü, yeri ve bunlar arasındakileri, oyun olsun diye (boş yere) yaratmadık. @නිවැරදිකරු
Biz, göğü, yeri ve bunlar arasındakileri, oyuncular (işi, eğlencesi) olarak yaratmadık.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
لَوۡ أَرَدۡنَآ أَن نَّتَّخِذَ لَهۡوٗا لَّٱتَّخَذۡنَٰهُ مِن لَّدُنَّآ إِن كُنَّا فَٰعِلِينَ
Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi tarafımızdan edinirdik. (Bu irademizin eseri olurdu. Ama) biz (bunu) yapanlardan değiliz.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
بَلۡ نَقۡذِفُ بِٱلۡحَقِّ عَلَى ٱلۡبَٰطِلِ فَيَدۡمَغُهُۥ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٞۚ وَلَكُمُ ٱلۡوَيۡلُ مِمَّا تَصِفُونَ
Bilakis biz, hakkı bâtılın tepesine bindiririz de o, bâtılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, bâtıl yok olup gitmiştir. (Allah'a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size!
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
وَلَهُۥ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَمَنۡ عِندَهُۥ لَا يَسۡتَكۡبِرُونَ عَنۡ عِبَادَتِهِۦ وَلَا يَسۡتَحۡسِرُونَ
Göklerde ve yerde kimler varsa O'na aittir. O'nun katındaki (melek) ler , O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar. @නිවැරදිකරු
Göklerde ve yerde kimler varsa O'na aittir. O'nun huzurunda bulunanlar, O'na ibadet hususunda kibirlenmezler ve yorulmazlar.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
يُسَبِّحُونَ ٱلَّيۡلَ وَٱلنَّهَارَ لَا يَفۡتُرُونَ
Onlar, bıkıp usanmaksızın gece gündüz (Allah'ı) tesbih ederler.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
أَمِ ٱتَّخَذُوٓاْ ءَالِهَةٗ مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ هُمۡ يُنشِرُونَ
Yoksa (o müşrikler), yerden birtakım ilâhlar edindiler de, (ölüleri) onlar mı diriltecekler? @නිවැරදිකරු
Yoksa (o müşrikler), yerden birtakım tanrılar edindiler de, (ölüleri) onlar mı diriltecekler?
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
لَوۡ كَانَ فِيهِمَآ ءَالِهَةٌ إِلَّا ٱللَّهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبۡحَٰنَ ٱللَّهِ رَبِّ ٱلۡعَرۡشِ عَمَّا يَصِفُونَ
Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, yer ve gök, (bunların nizamı) kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş'ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir. @නිවැරදිකරු
Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka tanrılar bulunsaydı, yer ve gök, (bunların nizamı) kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki Arş'ın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıktan sıfatlardan münezzehtir.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
لَا يُسۡـَٔلُ عَمَّا يَفۡعَلُ وَهُمۡ يُسۡـَٔلُونَ
Allah, yaptığından sorumlu tutulamaz; onlar ise sorguya çekileceklerdir.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
أَمِ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِهِۦٓ ءَالِهَةٗۖ قُلۡ هَاتُواْ بُرۡهَٰنَكُمۡۖ هَٰذَا ذِكۡرُ مَن مَّعِيَ وَذِكۡرُ مَن قَبۡلِيۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ ٱلۡحَقَّۖ فَهُم مُّعۡرِضُونَ
Yoksa O'nu bırakıp bir takım ilâhlar mı edindiler? (Ey Muhammed! Onlara) de ki: "Öyleyse (ilâhlar edinmenizin) kesin delilini getirin. İşte benimle beraber olanlara ve benden öncekilere gönderilen kitap bu; fakat onların çoğu hakkı bilmiyorlar; bu yüzden de ondan yüz çeviriyorlar. @නිවැරදිකරු
Yoksa O'ndan başka birtakım tanrılar mı edindiler? de ki: Haydi delillerinizi getirin! İşte benimle beraber olanların Kitab'ı ve benden Öncekilerin Kitab'ı. Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler; bu yüzden de yüz çevirirler.
අල්කුර්ආන් අරාබි අර්ථ විවරණ:
 
අර්ථ කථනය පරිච්ඡේදය: අල් අන්බියා
සූරා පටුන පිටු අංක
 
ශුද්ධවූ අල් කුර්ආන් අර්ථ කථනය - තුර්කි පරිවර්තනය - ආචාර්ය. අලි ඔස්ක් සහ වෙනත් විද්වත් කණ්ඩායමක් විසින් - පරිවර්තන පටුන

උස්බෙක් සහ අනෙකුත් කණ්ඩායමක් විසින් මෙය පරිවර්තනය කරන ලදී. රුව්වාද් පරිවර්තන මධ්‍යස්ථානයේ අධීක්ෂණය යටතේ වැඩි දියුණු කර ඇති අතර අදහස් ප්‍රකාශ කිරීම, ඇගයීම සහ අඛණ්ඩ සංවර්ධනය සඳහා මෙහි මුල් පරිවර්තනය ලබා ගත හැකිය.

වසන්න