மொழிபெயர்ப்பு அத்தியாயம் ஸூரா அர்ரஹ்மான் - துருக்கிய மொழிபெயர்ப்பு - டாக்டர். அலி ஓஸ்க் மற்றும் பலர் - அல்குர்ஆன் கலைக்களஞ்சியம்

Sûretu'r-Rahmân

வசனம்: 1

ٱلرَّحۡمَٰنُ

Rahman

வசனம்: 2

عَلَّمَ ٱلۡقُرۡءَانَ

Kur'anı öğretti.

வசனம்: 3

خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ

İnsanı yarattı.

வசனம்: 4

عَلَّمَهُ ٱلۡبَيَانَ

Ona, beyanı (konuşmayı hidayet ve sapıklık yolunu) öğretti . @திருத்தம் செய்யப்பட்டது

மூலம்(அசல் உரை)ona açıklama öğretti . வேறுபாட்டை எடுத்துப் பார்க்கவும்

வசனம்: 5

ٱلشَّمۡسُ وَٱلۡقَمَرُ بِحُسۡبَانٖ

Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir.

வசனம்: 6

وَٱلنَّجۡمُ وَٱلشَّجَرُ يَسۡجُدَانِ

Bitkiler ve ağaçlar secde ederler.

வசனம்: 7

وَٱلسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ ٱلۡمِيزَانَ

Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu.

வசனம்: 8

أَلَّا تَطۡغَوۡاْ فِي ٱلۡمِيزَانِ

Sakın dengeyi bozmayın.

வசனம்: 9

وَأَقِيمُواْ ٱلۡوَزۡنَ بِٱلۡقِسۡطِ وَلَا تُخۡسِرُواْ ٱلۡمِيزَانَ

Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayın.

வசனம்: 10

وَٱلۡأَرۡضَ وَضَعَهَا لِلۡأَنَامِ

Allah, yeri canlılar için yaratmıştır.

வசனம்: 11

فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَٱلنَّخۡلُ ذَاتُ ٱلۡأَكۡمَامِ

Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır.

வசனம்: 12

وَٱلۡحَبُّ ذُو ٱلۡعَصۡفِ وَٱلرَّيۡحَانُ

Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.

வசனம்: 13

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 14

خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ مِن صَلۡصَٰلٖ كَٱلۡفَخَّارِ

Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.

வசனம்: 15

وَخَلَقَ ٱلۡجَآنَّ مِن مَّارِجٖ مِّن نَّارٖ

Cinleri öz ateşten yarattı.

வசனம்: 16

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 17

رَبُّ ٱلۡمَشۡرِقَيۡنِ وَرَبُّ ٱلۡمَغۡرِبَيۡنِ

(O,) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

வசனம்: 18

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? 

வசனம்: 19

مَرَجَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ يَلۡتَقِيَانِ

İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.

வசனம்: 20

بَيۡنَهُمَا بَرۡزَخٞ لَّا يَبۡغِيَانِ

Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar.

வசனம்: 21

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 22

يَخۡرُجُ مِنۡهُمَا ٱللُّؤۡلُؤُ وَٱلۡمَرۡجَانُ

İkisinden de inci ve mercan çıkar.

வசனம்: 23

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 24

وَلَهُ ٱلۡجَوَارِ ٱلۡمُنشَـَٔاتُ فِي ٱلۡبَحۡرِ كَٱلۡأَعۡلَٰمِ

Denizde yüce dağlar gibi yükselen gemiler de O’nundur.

வசனம்: 25

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 26

كُلُّ مَنۡ عَلَيۡهَا فَانٖ

Yer yüzünde bulunan her canlı yok olacak.

வசனம்: 27

وَيَبۡقَىٰ وَجۡهُ رَبِّكَ ذُو ٱلۡجَلَٰلِ وَٱلۡإِكۡرَامِ

Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin yüzü bâki kalacak.

வசனம்: 28

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 29

يَسۡـَٔلُهُۥ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ كُلَّ يَوۡمٍ هُوَ فِي شَأۡنٖ

Göklerde ve yerde bulunan herkes, O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir.

வசனம்: 30

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 31

سَنَفۡرُغُ لَكُمۡ أَيُّهَ ٱلثَّقَلَانِ

Ey insan ve cin! Sizin de hesabınızı ele alacağız.

வசனம்: 32

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Hal bu iken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 33

يَٰمَعۡشَرَ ٱلۡجِنِّ وَٱلۡإِنسِ إِنِ ٱسۡتَطَعۡتُمۡ أَن تَنفُذُواْ مِنۡ أَقۡطَارِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ فَٱنفُذُواْۚ لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلۡطَٰنٖ

Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz.

வசனம்: 34

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 35

يُرۡسَلُ عَلَيۡكُمَا شُوَاظٞ مِّن نَّارٖ وَنُحَاسٞ فَلَا تَنتَصِرَانِ

Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız.

வசனம்: 36

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 37

فَإِذَا ٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ وَرۡدَةٗ كَٱلدِّهَانِ

Gök yarılıp da kızarmış yağ renginde gül gibi olduğu zaman,

வசனம்: 38

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 39

فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُسۡـَٔلُ عَن ذَنۢبِهِۦٓ إِنسٞ وَلَا جَآنّٞ

İşte o gün insana da cine de günahı sorulmaz.

வசனம்: 40

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 41

يُعۡرَفُ ٱلۡمُجۡرِمُونَ بِسِيمَٰهُمۡ فَيُؤۡخَذُ بِٱلنَّوَٰصِي وَٱلۡأَقۡدَامِ

Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. 

வசனம்: 42

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 43

هَٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِي يُكَذِّبُ بِهَا ٱلۡمُجۡرِمُونَ

İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir.

வசனம்: 44

يَطُوفُونَ بَيۡنَهَا وَبَيۡنَ حَمِيمٍ ءَانٖ

Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşır dururlar.

வசனம்: 45

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 46

وَلِمَنۡ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ جَنَّتَانِ

Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır.

வசனம்: 47

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 48

ذَوَاتَآ أَفۡنَانٖ

İki cennette çeşit çeşit ağaçlarla doludur.

வசனம்: 49

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 50

فِيهِمَا عَيۡنَانِ تَجۡرِيَانِ

İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.

வசனம்: 51

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 52

فِيهِمَا مِن كُلِّ فَٰكِهَةٖ زَوۡجَانِ

İkisinde de her türlü meyveden çift çift vardır.

வசனம்: 53

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 54

مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ فُرُشِۭ بَطَآئِنُهَا مِنۡ إِسۡتَبۡرَقٖۚ وَجَنَى ٱلۡجَنَّتَيۡنِ دَانٖ

Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. İki cennetin de meyvesinin devşirilmesi yakındır.

வசனம்: 55

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 56

فِيهِنَّ قَٰصِرَٰتُ ٱلطَّرۡفِ لَمۡ يَطۡمِثۡهُنَّ إِنسٞ قَبۡلَهُمۡ وَلَا جَآنّٞ

Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.

வசனம்: 57

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 58

كَأَنَّهُنَّ ٱلۡيَاقُوتُ وَٱلۡمَرۡجَانُ

Sanki onlar yakut ve mercandırlar.

வசனம்: 59

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 60

هَلۡ جَزَآءُ ٱلۡإِحۡسَٰنِ إِلَّا ٱلۡإِحۡسَٰنُ

İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?

வசனம்: 61

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 62

وَمِن دُونِهِمَا جَنَّتَانِ

Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.

வசனம்: 63

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 64

مُدۡهَآمَّتَانِ

Bu cennetler koyu yeşildirler.

வசனம்: 65

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 66

فِيهِمَا عَيۡنَانِ نَضَّاخَتَانِ

İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır.

வசனம்: 67

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 68

فِيهِمَا فَٰكِهَةٞ وَنَخۡلٞ وَرُمَّانٞ

İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır.

வசனம்: 69

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 70

فِيهِنَّ خَيۡرَٰتٌ حِسَانٞ

İçlerinde huyu güzel, yüzü güzel kadınlar vardır.

வசனம்: 71

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 72

حُورٞ مَّقۡصُورَٰتٞ فِي ٱلۡخِيَامِ

Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş huriler vardır.

வசனம்: 73

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 74

لَمۡ يَطۡمِثۡهُنَّ إِنسٞ قَبۡلَهُمۡ وَلَا جَآنّٞ

Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.

வசனம்: 75

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 76

مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ رَفۡرَفٍ خُضۡرٖ وَعَبۡقَرِيٍّ حِسَانٖ

Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel döşemelere yaslanırlar.

வசனம்: 77

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ

Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?

வசனம்: 78

تَبَٰرَكَ ٱسۡمُ رَبِّكَ ذِي ٱلۡجَلَٰلِ وَٱلۡإِكۡرَامِ

Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir.