Check out the new design

《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 章: 优努斯   段:
فَلَوۡلَا كَانَتۡ قَرۡيَةٌ ءَامَنَتۡ فَنَفَعَهَآ إِيمَٰنُهَآ إِلَّا قَوۡمَ يُونُسَ لَمَّآ ءَامَنُواْ كَشَفۡنَا عَنۡهُمۡ عَذَابَ ٱلۡخِزۡيِ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَمَتَّعۡنَٰهُمۡ إِلَىٰ حِينٖ
Yunus -aleyhisselam-'ın kavmi hariç kendilerine elçilerimizi göndermiş olduğumuz ülkelerden herhangi bir ülke azabı görmeden önce kabul olunacak iman ile iman etmedi. Oysa ki onlara azabı görmeden önce iman etmeleri fayda verir. Yunus -aleyhisselam-'ın kavmi doğru bir iman ile iman edince onlardan dünya hayatında zillet ve alçaklık azabını kaldırdık ve onları, ecelleri gelinceye kadar faydalandırdık.
阿拉伯语经注:
وَلَوۡ شَآءَ رَبُّكَ لَأٓمَنَ مَن فِي ٱلۡأَرۡضِ كُلُّهُمۡ جَمِيعًاۚ أَفَأَنتَ تُكۡرِهُ ٱلنَّاسَ حَتَّىٰ يَكُونُواْ مُؤۡمِنِينَ
-Ey Peygamber!- Eğer Rabbin, yeryüzünde bulunanların tamamının iman etmesini isteseydi onlar iman ederlerdi. Fakat O, hikmeti gereği böyle olmasını dilemedi. O, dilediğini adaleti ile saptırır. Dilediğini ise lütfu ile hidayete erdirir. İman etmeleri için insanları zorlaman senin güç yetireceğin bir şey değil. Onların hidayete ermeleri hususunda muvaffak kılınmaları tek olarak sadece Allah'ın elindedir.
阿拉伯语经注:
وَمَا كَانَ لِنَفۡسٍ أَن تُؤۡمِنَ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ وَيَجۡعَلُ ٱلرِّجۡسَ عَلَى ٱلَّذِينَ لَا يَعۡقِلُونَ
Hiçbir nefis Allah'ın izni olmadan kendiliğinden iman edemez. İman, ancak Allah'ın izni ile olur. Sen kendini onlar için üzme. Yüce Allah; azabı ve alçaklığı delillerini, emirlerini ve yasaklarını idrak etmeyenlerin üzerine indirir.
阿拉伯语经注:
قُلِ ٱنظُرُواْ مَاذَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَمَا تُغۡنِي ٱلۡأٓيَٰتُ وَٱلنُّذُرُ عَن قَوۡمٖ لَّا يُؤۡمِنُونَ
-Ey Peygamber!- Sana ayetlerden soran müşriklere de ki: Göklerde ve yerde Allah'ın birliğine ve kudretine delalet eden ayetlere bakın da ibret alın! Küfürde ısrar etmeleri sebebi ile iman etmeye istekli olmayan bir kavme ayetlerin ve kesin kanıtların indirilmesi ve peygamberlerin gönderilmesi fayda vermez.
阿拉伯语经注:
فَهَلۡ يَنتَظِرُونَ إِلَّا مِثۡلَ أَيَّامِ ٱلَّذِينَ خَلَوۡاْ مِن قَبۡلِهِمۡۚ قُلۡ فَٱنتَظِرُوٓاْ إِنِّي مَعَكُم مِّنَ ٱلۡمُنتَظِرِينَ
O yalanlayıcılar Allah'ın, (peygamberleri) yalanlayan daha önceki ümmetleri uğrattığına benzer bir azabı mı bekliyorlar? -Ey Peygamber!- Onlara de ki: Allah'ın azabını bekleyin! Şüphesiz ben de sizinle birlikte Rabbimin vaadini bekleyenlerdenim.
阿拉伯语经注:
ثُمَّ نُنَجِّي رُسُلَنَا وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۚ كَذَٰلِكَ حَقًّا عَلَيۡنَا نُنجِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
Sonra onların (yalanlayanların) üzerine azabımızı indiririz ve peygamberlerimizi ve onlarla birlikte iman edenleri ise kurtarırız. Onlara (iman edenlere), kavimlerine isabet eden (ceza) isabet etmez. İşte o peygamberleri ve onlara iman eden Müminleri (daha önce) kurtardığımız gibi Allah'ın resulü (Muhammed) -sallallahu aleyhi ve sellem-'i ve onunla birlikte iman eden Müminleri de kurtarmak bizim üzerimize sabit olan bir haktır.
阿拉伯语经注:
قُلۡ يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ إِن كُنتُمۡ فِي شَكّٖ مِّن دِينِي فَلَآ أَعۡبُدُ ٱلَّذِينَ تَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَلَٰكِنۡ أَعۡبُدُ ٱللَّهَ ٱلَّذِي يَتَوَفَّىٰكُمۡۖ وَأُمِرۡتُ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ
-Ey Peygamber!- De ki; Ey insanlar! Sizler, benim sizi çağırdığım dinimden ki o tevhit dinidir şüphe ediyorsanız, ben sizin dininizin bozuk olduğu hususunda kesin inanca sahibim ve sizin dininize tabi olmam. Ve ben sizin, Allah'tan başka ibadet ettiklerinize ibadet etmem (tapmam). Fakat ben, sizi öldürecek olan Allah'a ibadet ederim. Yüce Allah bana kendisine dini halis kılarak iman edenlerden olmamı emretti.
阿拉伯语经注:
وَأَنۡ أَقِمۡ وَجۡهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفٗا وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ
Ve Rabbim bana, hak din üzere olmamı emredip beni, sapmış olan bütün dinlerden uzaklaştırarak hak din üzerinde sabit kıldı. Ve kendisine ortak koşanlardan olmamı bana yasak etti.
阿拉伯语经注:
وَلَا تَدۡعُ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَنفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَۖ فَإِن فَعَلۡتَ فَإِنَّكَ إِذٗا مِّنَ ٱلظَّٰلِمِينَ
-Ey Peygamber!- (Faydanın ve zararın sahibi olan) Allah'ın dışında herhangi bir zarar yahut fayda vermeye sahip olmayan putlara ve bunun dışındaki şeylere sakın dua edip yalvarma! Eğer onlara ibadet edersen şüphesiz sen, Allah'ın ve kendi nefislerinin hakkını çiğneyip haddi aşan zalimlerden olursun.
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• الإيمان هو السبب في رفعة صاحبه إلى الدرجات العلى والتمتع في الحياة الدنيا.
İman, kişinin yüksek derecelere ulaşmasına ve dünya hayatında dünya nimetlerinden istifade etmesine vesiledir.

• ليس في مقدور أحد حمل أحد على الإيمان؛ لأن هذا عائد لمشيئة الله وحده.
Bir kimseyi imana sevk etmek hiç kimsenin gücü dahilinde değildir. Çünkü bu sadece Allah Teâlâ'nın istemesine döner.

• لا تنفع الآيات والنذر من أصر على الكفر وداوم عليه.
Küfürde ısrar eden ve küfür üzere devam eden bir kimseye ayetler ve uyarılar fayda vermez.

• وجوب الاستقامة على الدين الحق، والبعد كل البعد عن الشرك والأديان الباطلة.
Hak din üzerinde dosdoğru olarak devam etmenin, şirkten ve batıl dinlerden uzak durmanın farz oluşu beyan edilmiştir.

 
含义的翻译 章: 优努斯
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

古兰经注释研究中心发行。

关闭