Check out the new design

《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 章: 尼萨仪   段:
أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ يَزۡعُمُونَ أَنَّهُمۡ ءَامَنُواْ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡكَ وَمَآ أُنزِلَ مِن قَبۡلِكَ يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُوٓاْ إِلَى ٱلطَّٰغُوتِ وَقَدۡ أُمِرُوٓاْ أَن يَكۡفُرُواْ بِهِۦۖ وَيُرِيدُ ٱلشَّيۡطَٰنُ أَن يُضِلَّهُمۡ ضَلَٰلَۢا بَعِيدٗا
Ey Peygamber! Münafıkların, sana ve senden önceki peygamberlere indirilenlere dair çelişkilerini görmüyor musun? Onlar aralarındaki anlaşmazlıklarda, Allah’ın dini dışında insanların koyduğu hükümlerle hükmedilmesini istiyorlar. Oysa onlar bunu inkâr etmekle emrolunmuşlardı. Doğrusu şeytan onları doğru yolu asla bulamayacakları şekilde haktan çok çok uzaklaştırmak istiyor.
阿拉伯语经注:
وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ تَعَالَوۡاْ إِلَىٰ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ وَإِلَى ٱلرَّسُولِ رَأَيۡتَ ٱلۡمُنَٰفِقِينَ يَصُدُّونَ عَنكَ صُدُودٗا
Ey Peygamber! O münafıklara: "Aranızdaki anlaşmazlıklarda hükmetmesi için Allah'ın kitabında indirdiği hükme ve resulünün hükmüne gelin!" denilse, başkasının hüküm vermesi için onların senden büsbütün olarak yüz çevirdiklerini görürsün.
阿拉伯语经注:
فَكَيۡفَ إِذَآ أَصَٰبَتۡهُم مُّصِيبَةُۢ بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡ ثُمَّ جَآءُوكَ يَحۡلِفُونَ بِٱللَّهِ إِنۡ أَرَدۡنَآ إِلَّآ إِحۡسَٰنٗا وَتَوۡفِيقًا
Ey Peygamber! O münafıklar, işledikleri günahlar sebebiyle başlarına musibetler geldiğinde, sana gelerek, özür dileyip, Allah’a yemin ederek: “Bizler, aramızda senin yerine başkasının hüküm vermesini isteyerek birbiriyle anlaşamayan bu iki kişinin arasını bulmak ve iyilik etmekten başka bir şey kastetmedik” dediklerinde halleri nasıl olur? Onlar bu söylediklerinde yalancıdırlar. Şüphesiz iyilik, kulları üzerinde Allah'ın şeriatıyla hükmetmektir.
阿拉伯语经注:
أُوْلَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ يَعۡلَمُ ٱللَّهُ مَا فِي قُلُوبِهِمۡ فَأَعۡرِضۡ عَنۡهُمۡ وَعِظۡهُمۡ وَقُل لَّهُمۡ فِيٓ أَنفُسِهِمۡ قَوۡلَۢا بَلِيغٗا
Allah, onların kalplerinde gizledikleri ikiyüzlülüğü ve adi maksatlarını bilir. Ey Peygamber! Onları bırak ve onlardan yüz çevir. Özendirerek ve korkutarak onlara Allah'ın hükmünü açıkla. Onlara nefislerinde yer edecek çok etkileyici büyük sözler söyle.
阿拉伯语经注:
وَمَآ أَرۡسَلۡنَا مِن رَّسُولٍ إِلَّا لِيُطَاعَ بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ وَلَوۡ أَنَّهُمۡ إِذ ظَّلَمُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ جَآءُوكَ فَٱسۡتَغۡفَرُواْ ٱللَّهَ وَٱسۡتَغۡفَرَ لَهُمُ ٱلرَّسُولُ لَوَجَدُواْ ٱللَّهَ تَوَّابٗا رَّحِيمٗا
Şüphesiz her bir peygamberi sadece, Allah'ın dilemesi ve takdirine göre emrettikleri konularda, kendilerine itaat edilmesi gayesiyle gönderdik. Ey Peygamber! Şayet onlar daha sen hayattayken işledikleri günah sebebiyle kendilerine zulmettiklerinde, günahlarını kabullenip, pişmanlık içinde tövbe ederek sana gelseler ve Allah'tan affedilmeyi dileselerdi, sen de onların bağışlanmalarını talep etseydin, muhakkak ki Allah’ı kendilerine karşı bağışlayıcı ve merhametli olarak bulurlardı.
阿拉伯语经注:
فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤۡمِنُونَ حَتَّىٰ يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيۡنَهُمۡ ثُمَّ لَا يَجِدُواْ فِيٓ أَنفُسِهِمۡ حَرَجٗا مِّمَّا قَضَيۡتَ وَيُسَلِّمُواْ تَسۡلِيمٗا
Durum hiç de bu münafıkların iddia ettiği gibi değildir. Allah -Azze ve Celle-, onların aralarında meydana gelen bütün anlaşmazlıklarda, hayattayken peygamberin kendisine, ölümünün ardından ise şeriatının hükmüne başvurmadan tasdik etmiş olmayacaklarını belirterek zatı adına yemin ediyor. Sonra da kalplerinde hiçbir sıkıntı ve şüphe duymadan peygamberin hükmüne razı olurlar. Bu hükme kalben ve bedenen boyun eğerek tam bir teslimiyetle teslim olurlar.
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• الاحتكام إلى غير شرع الله والرضا به مناقض للإيمان بالله تعالى، ولا يكون الإيمان التام إلا بالاحتكام إلى الشرع، مع رضا القلب والتسليم الظاهر والباطن بما يحكم به الشرع.
Allah’ın dini dışında başka bir hükme başvurmak ve o hükme rıza göstermek, Allah Teâlâ’ya olan imanı iptal eder. Anlaşmazlıklar karşısında şeriatın hükmüne başvurarak şeriatın emrettiği hükümden razı olup, kalben ve bedenen teslim olmadıkça iman tam bir iman olmaz.

• من أبرز صفات المنافقين عدم الرضا بشرع الله، وتقديم حكم الطواغيت على حكم الله تعالى.
Münafıkların en belirgin sıfatlarından biri de Allah’ın şeriatına rıza göstermemeleri ve tağutların hükmünü Allah Teâlâ’nın hükmünün önüne geçirmeleridir.

• النَّدْب إلى الإعراض عن أهل الجهل والضلالات، مع المبالغة في نصحهم وتخويفهم من الله تعالى.
Ayet, cahil ve dalalet ehli kimselerden yüz çevirmeye ve bununla beraber onlara nasihat etmede aşırıya gidip Allah Teâlâ’dan korkutmaya çağırmıştır.

 
含义的翻译 章: 尼萨仪
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

古兰经注释研究中心发行。

关闭