Check out the new design

《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 * - 译解目录


含义的翻译 章: 尼萨仪   段:
وَمَا لَكُمۡ لَا تُقَٰتِلُونَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱلۡمُسۡتَضۡعَفِينَ مِنَ ٱلرِّجَالِ وَٱلنِّسَآءِ وَٱلۡوِلۡدَٰنِ ٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَآ أَخۡرِجۡنَا مِنۡ هَٰذِهِ ٱلۡقَرۡيَةِ ٱلظَّالِمِ أَهۡلُهَا وَٱجۡعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيّٗا وَٱجۡعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيرًا
Ey Müminler! Allah’ın kelimesi en yüce olsun diye O'nun yolunda cihat etmenize ve aciz erkek, kadın ve çocukları kurtarmanıza ne engeldir? Ki onlar Allah'a şöyle seslenerek dua ederler: "Ey Rabbimiz! Ahalisi Allah'a şirk koşarak ve kullarına saldırarak zulmettiği için bizi bu Mekke’den çıkar. Bize senin katından bizim gözetim ve koruma sorumluluğumuzu yüklenecek ve bizden zararı def ederek yardımcı olacak birini gönder."
阿拉伯语经注:
ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يُقَٰتِلُونَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُقَٰتِلُونَ فِي سَبِيلِ ٱلطَّٰغُوتِ فَقَٰتِلُوٓاْ أَوۡلِيَآءَ ٱلشَّيۡطَٰنِۖ إِنَّ كَيۡدَ ٱلشَّيۡطَٰنِ كَانَ ضَعِيفًا
Samimi Müminler Allah'ın kelimesi en yüce olsun diye, O'nun yolunda savaşırlar. Kâfirler ise ilahlarının uğruna savaşırlar. Öyleyse sizler, şeytanın yardımcılarına karşı savaşın. Eğer onlarla savaşırsanız onları yenersiniz. Çünkü şeytanın düzeni zayıftır. Allah Teâlâ’ya tevekkül edenlere bir zarar veremez.
阿拉伯语经注:
أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ قِيلَ لَهُمۡ كُفُّوٓاْ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقِتَالُ إِذَا فَرِيقٞ مِّنۡهُمۡ يَخۡشَوۡنَ ٱلنَّاسَ كَخَشۡيَةِ ٱللَّهِ أَوۡ أَشَدَّ خَشۡيَةٗۚ وَقَالُواْ رَبَّنَا لِمَ كَتَبۡتَ عَلَيۡنَا ٱلۡقِتَالَ لَوۡلَآ أَخَّرۡتَنَآ إِلَىٰٓ أَجَلٖ قَرِيبٖۗ قُلۡ مَتَٰعُ ٱلدُّنۡيَا قَلِيلٞ وَٱلۡأٓخِرَةُ خَيۡرٞ لِّمَنِ ٱتَّقَىٰ وَلَا تُظۡلَمُونَ فَتِيلًا
Ey Peygamber! Üzerlerine cihadın farz kılınmasını isteyerek bu hususta sana soru soran bazı sahabelerin durumunu bilmiyor musun? Onlara şöyle denildi: "Savaştan ellerinizi çekin ve namazlarınızı kılın ve zekâtlarınızı verin!" Tabi ki bu durum Müslümanlar Medine’ye hicret edip, cihadın farz kılınmasından önceydi. İslam’ın bir mukavemet gücü olunca savaş farz kılındı. Cihadın farz kılınması bazılarına zor geldi ve Allah'tan korkar gibi veya daha şiddetli bir şekilde insanlardan korkmaya başladılar ve şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Neden bize savaşı farz kıldın? Onu yakın bir zamana ertelesen de, bizler dünyadan biraz daha lezzet alsak olmaz mı?" Ey Peygamber! Onlara de ki: "Dünya malı ne kadar artarsa artsın az ve geçicidir. Oysa ahiret hayatı içindeki nimetlerin sürekli olması sebebiyle, Allah'tan korkan kimse için daha hayırlıdır. Sizin yaptığınız salih amellerinizden hurma çekirdeğinin üzerindeki ip (ince zar) kadar dahi bir şey eksiltilmeyecektir.
阿拉伯语经注:
أَيۡنَمَا تَكُونُواْ يُدۡرِككُّمُ ٱلۡمَوۡتُ وَلَوۡ كُنتُمۡ فِي بُرُوجٖ مُّشَيَّدَةٖۗ وَإِن تُصِبۡهُمۡ حَسَنَةٞ يَقُولُواْ هَٰذِهِۦ مِنۡ عِندِ ٱللَّهِۖ وَإِن تُصِبۡهُمۡ سَيِّئَةٞ يَقُولُواْ هَٰذِهِۦ مِنۡ عِندِكَۚ قُلۡ كُلّٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِۖ فَمَالِ هَٰٓؤُلَآءِ ٱلۡقَوۡمِ لَا يَكَادُونَ يَفۡقَهُونَ حَدِيثٗا
Nerede olursanız olun, isterseniz bir savaş alanından uzak dayanıklı kaleler içinde olun. Eğer ecel vaktiniz gelmişse ölüm sizi bulacaktır. O münafıklar onları sevindiren, pek çok çocuk ve rızık elde ederlerse şöyle derler: "İşte bunlar Allah’ın katındandır.” Eğer onların çocuk ve rızıklarında bir sıkıntı meydana gelirse, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘in uğursuzluğunu iddia ederek şöyle derler: "Bu sıkıntı senin yüzünden gelmiştir.” Ey Peygamber! Onlara cevap olarak de ki: "Bütün bolluk da, sıkıntı da Allah’ın takdiri ve kaderiyledir.” Bu sözü söyleyen o kimselerin nesi var? Neredeyse onlara söylediğin sözü anlamıyorlar.
阿拉伯语经注:
مَّآ أَصَابَكَ مِنۡ حَسَنَةٖ فَمِنَ ٱللَّهِۖ وَمَآ أَصَابَكَ مِن سَيِّئَةٖ فَمِن نَّفۡسِكَۚ وَأَرۡسَلۡنَٰكَ لِلنَّاسِ رَسُولٗاۚ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدٗا
Ey Âdemoğlu! Elde etmiş olduğun seni mutlu eden rızık ve çocuklar Allah'tandır. O, sana lütfetmiştir. Rızık ve çocuklara dair seni üzen şeyler ise işlediğin günahlar sebebiyle kendi nefsin yüzündendir. Ey Peygamber! Biz seni Rabbinin mesajını tebliğ etmen için bütün insanlara, Allah’ın bir elçisi olarak gönderdik. Sana verdiği deliller ve kanıtlarla, O'ndan tebliğ ettiklerinde doğru söylediğine şahit olarak Allah yeter.
阿拉伯语经注:
这业中每段经文的优越:
• وجوب القتال لإعلاء كلمة الله ونصرة المستضعفين، وذم الخوف والجبن والاعتراض على أحكام الله.
Allah’ın kelimesinin yücelmesi ve savunmasız insanlara yardım etmek için savaşıp, cihat etmek farz kılınmıştır. Korkaklık, ödleklik ve Allah’ın hükümlerine karşı çıkmak kınanmıştır.

• الدار الآخرة خير من الدنيا وما فيها من متاع وشهوات لمن اتقى الله تعالى وعمل بطاعته.
Allah Teâlâ’dan korkan ve O'na itaat ederek amel yapan kimse için ahiret hayatı, dünya ve içinde bulunan bütün metalardan ve zevklerden daha hayırlıdır.

• الخير والشر كله بقدر الله، وقد يبتلي الله عباده ببعض السوء في الدنيا لأسباب، منها: ذنوبهم ومعاصيهم.
Hayır da, şer de Allah’ın takdiriyledir. Allah, kullarını günah ve itaatsizlik gibi bazı sebeplerden ötürü dünyada bazı sıkıntılarla imtihan eder.

 
含义的翻译 章: 尼萨仪
章节目录 页码
 
《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。 - 译解目录

古兰经注释研究中心发行。

关闭