د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - ترکي ژباړه - دکتور علی اوزک او نور * - د ژباړو فهرست (لړلیک)

XML CSV Excel API
Please review the Terms and Policies

د معناګانو ژباړه سورت: عبس   آیت:

Sûretu Abese

عَبَسَ وَتَوَلَّىٰٓ
(Peygamber), ötürü yüzünü ekşitti ve geri döndü.
عربي تفسیرونه:
أَن جَآءَهُ ٱلۡأَعۡمَىٰ
âmânın kendisine gelmesinden
عربي تفسیرونه:
وَمَا يُدۡرِيكَ لَعَلَّهُۥ يَزَّكَّىٰٓ
(Rasûlüm! Onun halini) sana kim bildirdi! Belki o temizlenecek
عربي تفسیرونه:
أَوۡ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ ٱلذِّكۡرَىٰٓ
yahut öğüt alacak da o öğüt ona fayda verecek.
عربي تفسیرونه:
أَمَّا مَنِ ٱسۡتَغۡنَىٰ
Kendini (sana) muhtaç görmeyene gelince,
عربي تفسیرونه:
فَأَنتَ لَهُۥ تَصَدَّىٰ
sen ona yöneliyorsun.
عربي تفسیرونه:
وَمَا عَلَيۡكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ
Oysa ki onun temizlenip arınmasından sen sorumlu değilsin.
عربي تفسیرونه:
وَأَمَّا مَن جَآءَكَ يَسۡعَىٰ
Fakat koşarak ve sana gelenle de
عربي تفسیرونه:
وَهُوَ يَخۡشَىٰ
(Allah'tan) korkarak
عربي تفسیرونه:
فَأَنتَ عَنۡهُ تَلَهَّىٰ
ilgilenmiyorsun.
عربي تفسیرونه:
كَلَّآ إِنَّهَا تَذۡكِرَةٞ
Hayır, şüphesiz bunlar (ayetler ), bir öğüttür.
عربي تفسیرونه:
فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ
Dileyen ondan ( Kur'an'dan ) öğüt alır.
عربي تفسیرونه:
فِي صُحُفٖ مُّكَرَّمَةٖ
Tertemiz kılınmış mukaddes sahifelerde (yazılı)
عربي تفسیرونه:
مَّرۡفُوعَةٖ مُّطَهَّرَةِۭ
yüce makamlara kaldırılmış,
عربي تفسیرونه:
بِأَيۡدِي سَفَرَةٖ
katiplerin elleriyle ( yazılıp )
عربي تفسیرونه:
كِرَامِۭ بَرَرَةٖ
değerli ve itaatkar meleklerin.
عربي تفسیرونه:
قُتِلَ ٱلۡإِنسَٰنُ مَآ أَكۡفَرَهُۥ
Kahrolası insan! Ne inkârcıdır!
عربي تفسیرونه:
مِنۡ أَيِّ شَيۡءٍ خَلَقَهُۥ
Allah onu neden yarattı?
عربي تفسیرونه:
مِن نُّطۡفَةٍ خَلَقَهُۥ فَقَدَّرَهُۥ
Bir nutfeden (spermadan) yarattı da ona şekil verdi.
عربي تفسیرونه:
ثُمَّ ٱلسَّبِيلَ يَسَّرَهُۥ
Sonra ona yolu kolaylaştırdı.
عربي تفسیرونه:
ثُمَّ أَمَاتَهُۥ فَأَقۡبَرَهُۥ
Sonra onun canını aldı ve kabre soktu.
عربي تفسیرونه:
ثُمَّ إِذَا شَآءَ أَنشَرَهُۥ
Sonra dilediği bir vakitte onu yeniden diriltir.
عربي تفسیرونه:
كَلَّا لَمَّا يَقۡضِ مَآ أَمَرَهُۥ
Hayır! (İnsan) Allah'ın emrettiğini yapmadı.
عربي تفسیرونه:
فَلۡيَنظُرِ ٱلۡإِنسَٰنُ إِلَىٰ طَعَامِهِۦٓ
İnsan, yediğine bir baksın!
عربي تفسیرونه:
أَنَّا صَبَبۡنَا ٱلۡمَآءَ صَبّٗا
Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık.
عربي تفسیرونه:
ثُمَّ شَقَقۡنَا ٱلۡأَرۡضَ شَقّٗا
Sonra toprağı göz göz yardık da
عربي تفسیرونه:
فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا حَبّٗا
oradan ekinler bitirdik.
عربي تفسیرونه:
وَعِنَبٗا وَقَضۡبٗا
Üzüm bağları, sebzeler,
عربي تفسیرونه:
وَزَيۡتُونٗا وَنَخۡلٗا
zeytin ve hurma ağaçları,
عربي تفسیرونه:
وَحَدَآئِقَ غُلۡبٗا
iri ve sık ağaçlı bahçeler,
عربي تفسیرونه:
وَفَٰكِهَةٗ وَأَبّٗا
meyveler ve çayırlar.
عربي تفسیرونه:
مَّتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ
(Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
عربي تفسیرونه:
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ
Kulakları sağır eden o ses geldiğinde,
عربي تفسیرونه:
يَوۡمَ يَفِرُّ ٱلۡمَرۡءُ مِنۡ أَخِيهِ
İşte o gün kişi kardeşinden kaçar.
عربي تفسیرونه:
وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ
Annesinden, babasından,
عربي تفسیرونه:
وَصَٰحِبَتِهِۦ وَبَنِيهِ
eşinden ve çocuklarından.
عربي تفسیرونه:
لِكُلِّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ يَوۡمَئِذٖ شَأۡنٞ يُغۡنِيهِ
O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır.
عربي تفسیرونه:
وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ مُّسۡفِرَةٞ
O gün bir takım yüzler parlak,
عربي تفسیرونه:
ضَاحِكَةٞ مُّسۡتَبۡشِرَةٞ
güleç ve sevinçlidir.
عربي تفسیرونه:
وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذٍ عَلَيۡهَا غَبَرَةٞ
Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş,
عربي تفسیرونه:
تَرۡهَقُهَا قَتَرَةٌ
hüzünden kapkara kesilmiştir.
عربي تفسیرونه:
أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡكَفَرَةُ ٱلۡفَجَرَةُ
İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır.
عربي تفسیرونه:
 
د معناګانو ژباړه سورت: عبس
د سورتونو فهرست (لړلیک) د مخ نمبر
 
د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - ترکي ژباړه - دکتور علی اوزک او نور - د ژباړو فهرست (لړلیک)

په ترکي ژبه د قرانکریم د معناګانو ژباړه، د پوهانو د یوې ډلې لخوا ژباړل شوې. دا د مرکز رواد الترجمة تر څارنې لاندې اصلاح شوې او اصلي ژباړه د نظر څرګندولو، ارزونې او دوامداره پرمختګ لپاره شتون لري.

بندول