Traducción de los significados del Sagrado Corán - Traducción Turca del Mujtasar para la exégesis del Sagrado Corán. * - Índice de traducciones


Traducción de significados Capítulo: Sura Al-Waaqia   Versículo:

Sûretu'l-Vâkıa

Propósitos del Capítulo:
بيان أحوال العباد يوم المعاد.
Kıyamet günü, kulların ne durumda olacakları anlatılmıştır.

إِذَا وَقَعَتِ ٱلۡوَاقِعَةُ
Kıyametin kopması kaçınılmazdır.
Las Exégesis Árabes:
لَيۡسَ لِوَقۡعَتِهَا كَاذِبَةٌ
Dünyada yalanladıkları gibi artık kıyametin kopmasını kimse yalanlayamayacaktır.
Las Exégesis Árabes:
خَافِضَةٞ رَّافِعَةٌ
Kâfir ve fâcirleri cehenneme koyarak alçaltıcı; Mümin ve takva sahiplerini cennete koyarak yükselticidir.
Las Exégesis Árabes:
إِذَا رُجَّتِ ٱلۡأَرۡضُ رَجّٗا
Yer büyük bir sarsıntı ile sarsıldığında.
Las Exégesis Árabes:
وَبُسَّتِ ٱلۡجِبَالُ بَسّٗا
Dağlar paramparça olduğu zaman.
Las Exégesis Árabes:
فَكَانَتۡ هَبَآءٗ مُّنۢبَثّٗا
Bu paramparça olmaktan dolayı yerinde sebat edemeden toz duman haline geldiği zaman.
Las Exégesis Árabes:
وَكُنتُمۡ أَزۡوَٰجٗا ثَلَٰثَةٗ
O günde sizler üç sınıf olduğunuz zaman.
Las Exégesis Árabes:
فَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ
Sağ taraf ehli öyle kimselerdir ki, imanları sebebiyle kitaplarını sağ taraftan alırlar. Onların makamları ne büyük, ne yüksektir!
Las Exégesis Árabes:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ
Sol taraf ehli öyle kimselerdir ki, kitaplarını sol taraflarından alırlar. Onların makamları ne kötü, ne aşağılıktır!
Las Exégesis Árabes:
وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ
Dünyada hayır işleme hususunda yarışanlar, ahirette cennete girme hususunda da en önce olanlardır.
Las Exégesis Árabes:
أُوْلَٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ
İşte onlar, Allah'ın katında yakınlaştırılmış kimselerdir.
Las Exégesis Árabes:
فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ
Onlar Naim cennetlerindedirler. Çeşitli nimetlerden faydalanmaktadırlar.
Las Exégesis Árabes:
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Onlar bu ümmetten ve geçmiş ümmetlerden oluşan bir topluluktur.
Las Exégesis Árabes:
وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
İnsanların az bir kısmı da ahir zamanda hayırda yarışıp yakınlaştırılmış kimselerdendir.
Las Exégesis Árabes:
عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ
Altınla dokunmuş tahtlar üzerindedirler.
Las Exégesis Árabes:
مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ
Karşılıklı oturup bu tahtlara yaslanırlar. Onlardan hiçbiri başkasının ensesine bakmaz.
Las Exégesis Árabes:
Beneficios de los versículos de esta página:
• دوام تذكر نعم الله وآياته سبحانه موجب لتعظيم الله وحسن طاعته.
Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın ayetlerini ve nimetlerini devamlı hatırlamak, Yüce Allah'ı tazim etmeyi ve O'na en güzel şekilde itaat etmeyi gerekli kılar.

• انقطاع تكذيب الكفار بمعاينة مشاهد القيامة.
Kıyameti ayan beyan görmeleri ile kâfirlerin yalanlamaları ortadan kalkmıştır.

• تفاوت درجات أهل الجنة بتفاوت أعمالهم.
Amellerinin farklılıklarına göre cennet ehlinin dereceleri de farklı olacaktır.

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ
Kendilerine yaşlılık ve fanilik isabet etmeyen gençler, onlara hizmet etmek için etraflarında dolaşır.
Las Exégesis Árabes:
بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ
(O hizmetçiler) kulpsuz kadehler, kulplu testiler ve cennetten akıp gelen ve kesintiye uğramayan şaraplarla dolu kadehlerle etraflarında dolaşırlar.
Las Exégesis Árabes:
لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ
Dünyadaki içkiler gibi değildir. Onu içenin ne başı ağrır, ne de aklı gider.
Las Exégesis Árabes:
وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
O hizmetlerinde bulunan gençler, istedikleri meyveler ile etraflarında dolanırlar.
Las Exégesis Árabes:
وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
Nefislerinin arzuladığı kuş etleriyle de etraflarında dolanırlar.
Las Exégesis Árabes:
وَحُورٌ عِينٞ
Cennette onlar için gözleri iri güzel kadınlar vardır.
Las Exégesis Árabes:
كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ
Sanki sedefinin içinde saklı inciler gibi.
Las Exégesis Árabes:
جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
(Bütün bunlar) dünyada işlemiş oldukları salih amellerin karşılığında mükâfat olarak verilir.
Las Exégesis Árabes:
لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا
Cennette ne boş bir söz, ne de sahibine günah getirecek söz işitirler.
Las Exégesis Árabes:
إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا
Meleklerin kendilerine verdiği selam ve birbirleri arasındaki selamlaşmalardan başka bir şey işitmezler.
Las Exégesis Árabes:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ
Sağ taraf ehli; öyle kimselerdir ki, imanları sebebiyle kitapları sağ taraflarından verilir. Allah katında onların makamları ne büyük, ne yücedir!
Las Exégesis Árabes:
فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ
Dikenleri olmayan ve kimseye eziyet vermeyen sedir ağaçlarında.
Las Exégesis Árabes:
وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ
Salkımları bir araya toplanmış muz ağaçlarında.
Las Exégesis Árabes:
وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ
Yok olmayacak devamlı uzun gölgeler vardır.
Las Exégesis Árabes:
وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ
Durmadan akan sular vardır.
Las Exégesis Árabes:
وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ
Sınırsız bir çok meyve vardır.
Las Exégesis Árabes:
لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ
O (meyveler) kesinlikle tükenmez, mevsime ihtiyaç duymazlar. Hangi vakit isterseler bir mani olmadan ulaşırlar.
Las Exégesis Árabes:
وَفُرُشٖ مَّرۡفُوعَةٍ
Tahtların üzerinde yükseltilmiş döşekler içindedirler.
Las Exégesis Árabes:
إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ
Biz bu zikredilen hurileri alışılmışın dışında yeniden yarattık.
Las Exégesis Árabes:
فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا
Onları daha önceden el değmemiş bakireler kıldık.
Las Exégesis Árabes:
عُرُبًا أَتۡرَابٗا
Onları aynı yaşta, eşlerine sevgili kıldık.
Las Exégesis Árabes:
لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Mutluluklarının göstergesi olarak sağ taraf ehli için onları (hurileri) yarattık.
Las Exégesis Árabes:
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Onlar, geçmiş ümmetlere (gönderilmiş) peygamberlerin topluluklarıdır.
Las Exégesis Árabes:
وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
Ümmetlerin sonuncusu Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ümetinden bir topluluktur.
Las Exégesis Árabes:
وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ
Sol taraf ehli öyle kimselerdir ki, kitaplarını sol taraflarından verilir. Onların halleri ve akibetleri ne kötüdür!
Las Exégesis Árabes:
فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ
Sıcaklığı şiddetli olan rüzgârlar ve sıcaklığı şiddetli olan sular içindedirler.
Las Exégesis Árabes:
وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ
Kapkara duman gölgesinin içindedirler.
Las Exégesis Árabes:
لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ
Güzel bir esinti de yoktur, güzel bir manzara da yoktur.
Las Exégesis Árabes:
إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ
Şüphesiz ki onlar, bu azaba uğratılmadan önce dünyada bolluk içinde yaşıyorlardı. Onlar ancak arzularını önemsiyorlardı.
Las Exégesis Árabes:
وَكَانُواْ يُصِرُّونَ عَلَى ٱلۡحِنثِ ٱلۡعَظِيمِ
Allah'ı küfretmek ve O'nun dışında putlara ibadet etmekte ısrar ediyorlardı.
Las Exégesis Árabes:
وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Yeniden dirilişi inkâr edip, alay ederek ve bunun olmasını uzak görerek şöyle diyorlardı: "Ölüp, toprak ve çürümüş kemik yığını haline geldikten sonra yeniden mi diriltileceğiz?"
Las Exégesis Árabes:
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
"Bizden önce ölen atalarımız da mı diriltilecekler?"
Las Exégesis Árabes:
قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ
-Ey Resul!- Yeniden dirilişi inkâr edene de ki: "Şüphesiz hem öncekiler, hem sonrakiler (diriltileceklerdir)."
Las Exégesis Árabes:
لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
Hesap ve karşılık için kıyamet gününde bir araya getirileceklerdir.
Las Exégesis Árabes:
Beneficios de los versículos de esta página:
• العمل الصالح سبب لنيل النعيم في الآخرة.
Salih amel, ahiretteki nimetlere nail olmanın sebebidir.

• الترف والتنعم من أسباب الوقوع في المعاصي.
Nimet ve bolluk içinde olmak, günaha girmenin sebeplerindendir.

• خطر الإصرار على الذنب.
Günahlarda ısrarcı olmak çok tehlikelidir.

ثُمَّ إِنَّكُمۡ أَيُّهَا ٱلضَّآلُّونَ ٱلۡمُكَذِّبُونَ
Sonra siz -Ey yeniden dirilişi yalanlayanlar! Dosdoğru yoldan sapanlar!- Kıyamet günü, meyvelerin en kötüsü ve pisi olan zakkum ağacının meyvesini muhakkak yiyeceksiniz.
Las Exégesis Árabes:
لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ
Sonra siz -Ey yeniden dirilişi yalanlayanlar! Dosdoğru yoldan sapanlar!- Kıyamet günü, meyvelerin en kötüsü ve pisi olan zakkum ağacının meyvesini muhakkak yiyeceksiniz.
Las Exégesis Árabes:
فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ
Boş midelerinizi bu ağacın acı (meyvesi) ile dolduracaksınız.
Las Exégesis Árabes:
فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ
Bunun üzerine de kaynar sudan içeceksiniz.
Las Exégesis Árabes:
فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ
Sürekli susuzluk hissetme hastalığı sebebi ile devenin çok su içtiği gibi siz de ondan içeceksiniz.
Las Exégesis Árabes:
هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Bu zikredilen acı yemek ve kaynar su, karşılık gününde kendisi ile karşılanacakları ziyafetleridir.
Las Exégesis Árabes:
نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ
-Ey yalanlayanlar!- Siz yok iken biz sizi yarattık. Öldükten sonra sizi diriltip hayat vereceğimizi tasdik etmeniz gerekmez mi?
Las Exégesis Árabes:
أَفَرَءَيۡتُم مَّا تُمۡنُونَ
-Ey insanlar- Hanımlarınızın rahimlerine döktüğünüz meniyi görmez misiniz?
Las Exégesis Árabes:
ءَأَنتُمۡ تَخۡلُقُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡخَٰلِقُونَ
O meniyi yaratan siz misiniz? Yoksa onu yaratan biz miyiz?
Las Exégesis Árabes:
نَحۡنُ قَدَّرۡنَا بَيۡنَكُمُ ٱلۡمَوۡتَ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ
Aranızda ölümü biz takdir ettik. Her birinizin takdir edilmiş bir eceli vardır. Ne öne alınır, ne de gecikir. Biz aciz de değiliz.
Las Exégesis Árabes:
عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ أَمۡثَٰلَكُمۡ وَنُنشِئَكُمۡ فِي مَا لَا تَعۡلَمُونَ
Yaratılmış olduğunuz tabiatı tanıyıp, bildiğiniz şeklinizi bilmediğiniz tabiat ve şekilde değiştirip, yaratalım diye.
Las Exégesis Árabes:
وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُولَىٰ فَلَوۡلَا تَذَكَّرُونَ
Sizi ilk olarak nasıl yarattığımızı biliyorsunuz? Sizi ilk olarak yaratanın öldükten sonra yeniden sizi diriltmeye kadir olduğunu bilip ibret almanız gerekmez mi?
Las Exégesis Árabes:
أَفَرَءَيۡتُم مَّا تَحۡرُثُونَ
Tarlaya ektiğiniz tohumu görmez misiniz?
Las Exégesis Árabes:
ءَأَنتُمۡ تَزۡرَعُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلزَّٰرِعُونَ
O tohumu bitiren siz misiniz? Yoksa bitiren biz miyiz?
Las Exégesis Árabes:
لَوۡ نَشَآءُ لَجَعَلۡنَٰهُ حُطَٰمٗا فَظَلۡتُمۡ تَفَكَّهُونَ
Bu ekini olgunlaşmaya ve yetişmeye yakın kuru bir çöp yapmayı dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık. Ona ne isabet ettiğine dair şaşırıp kalırdınız.
Las Exégesis Árabes:
إِنَّا لَمُغۡرَمُونَ
Şöyle dersiniz: "Harcadığımız şeylerin ziyana uğramasıyla azap ediliyoruz."
Las Exégesis Árabes:
بَلۡ نَحۡنُ مَحۡرُومُونَ
"Bilakis biz rızıktan mahrum edildik."
Las Exégesis Árabes:
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلۡمَآءَ ٱلَّذِي تَشۡرَبُونَ
Susadığınızda içtiğiniz suyu gördünüz mü?
Las Exégesis Árabes:
ءَأَنتُمۡ أَنزَلۡتُمُوهُ مِنَ ٱلۡمُزۡنِ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنزِلُونَ
Gökteki buluttan onu indiren siz misiniz? Yoksa onu indiren biz miyiz?
Las Exégesis Árabes:
لَوۡ نَشَآءُ جَعَلۡنَٰهُ أُجَاجٗا فَلَوۡلَا تَشۡكُرُونَ
Eğer bu suyu içme ve sulamada kullanamayacağınız şekilde çok tuzlu yapmak isteseydik, öyle yapardık. Size rahmet olarak bu suyu tatlı bir şekilde indirdiği için Yüce Allah'a şükretmeyecek misiniz?
Las Exégesis Árabes:
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي تُورُونَ
Kendisinden faydalanmak için tutuşturduğunuz ateşi gördünüz mü?
Las Exégesis Árabes:
ءَأَنتُمۡ أَنشَأۡتُمۡ شَجَرَتَهَآ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنشِـُٔونَ
Yakıp tutuşturduğunuz ağaçları sizler mi yarattınız? Yoksa size olan şefkatimizden dolayı onu yaratan bizler miyiz?
Las Exégesis Árabes:
نَحۡنُ جَعَلۡنَٰهَا تَذۡكِرَةٗ وَمَتَٰعٗا لِّلۡمُقۡوِينَ
Biz bu ateşi, ahiret ateşini size hatırlatan bir ibret ve sizden yolculuk edenler için bir faydalanma kıldık.
Las Exégesis Árabes:
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
-Ey Resul!- Azim olan Rabbini yakışık olmayan her şeyden tenzih et.
Las Exégesis Árabes:
۞ فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ
Yüce Allah, yıldızların yer ve yörüngelerine yemin etmiştir.
Las Exégesis Árabes:
وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ
Gerçekten yıldızların bu yörüngelerine edilen yemin -büyüklüğünü bilirseniz- içinde barındırdığı sayısız ibret ve ayetler bakımından pek büyüktür.
Las Exégesis Árabes:
Beneficios de los versículos de esta página:
• دلالة الخلق الأول على سهولة البعث ظاهرة.
İlk yaratılış, yeniden diriltmenin kolay olduğunun delilidir.

• إنزال الماء وإنبات الأرض والنار التي ينتفع بها الناس نعم تقتضي من الناس شكرها لله، فالله قادر على سلبها متى شاء.
Suyun indirilmesi, yerin ekinler bitirmesi ve insanların faydalanmakta olduğu ateş, insanların Yüce Allah'a şükretmelerini gerektiren nimetlerdendir. Allah Teâlâ dilediği zaman bu nimetlerini çekip almaya kadirdir.

• الاعتقاد بأن للكواكب أثرًا في نزول المطر كُفْرٌ، وهو من عادات الجاهلية.
Yağmurun yağmasında yıldızların etkisi olduğuna inanmak küfürdür ve bu cahiliye adetlerindendir.

إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ
-Ey insanlar!- Size okunan bu Kur'an, içinde barındırdığı büyük faydalar bakımından pek değerli bir Kur'an'dır.
Las Exégesis Árabes:
فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ
İnsanların gözlerinden gizlenmiş bir kitaptadır ki, o Levh-i Mahfûz'dur.
Las Exégesis Árabes:
لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ
Ona ancak günah ve kusurlardan temizlenmiş melekler dokunabilir.
Las Exégesis Árabes:
تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Tüm canlıların Rabbi olan Allah tarafından, peygamberi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirilmiştir.
Las Exégesis Árabes:
أَفَبِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ أَنتُم مُّدۡهِنُونَ
-Ey müşrikler!- Siz; bu sözü (Kur'an'ı) yalanlıyor, tasdik etmiyor musunuz?
Las Exégesis Árabes:
وَتَجۡعَلُونَ رِزۡقَكُمۡ أَنَّكُمۡ تُكَذِّبُونَ
Yüce Allah'ın sizi nimetlerle rızıklandırmasına karşılık O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz? Yağmurun yağmasını yıldızlara nispet edip; "Falanca ve filanca yıldız sayesinde bize yağmur verildi mi?" diyorsunuz.
Las Exégesis Árabes:
فَلَوۡلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلۡحُلۡقُومَ
Can boğaza gelip dayandığında.
Las Exégesis Árabes:
وَأَنتُمۡ حِينَئِذٖ تَنظُرُونَ
O vakit, siz önünüzde can çekişip ölüm döşeğinde olan kişiye bakakalırsınız.
Las Exégesis Árabes:
وَنَحۡنُ أَقۡرَبُ إِلَيۡهِ مِنكُمۡ وَلَٰكِن لَّا تُبۡصِرُونَ
Biz; ilmimiz, kudretimiz ve meleklerimiz ile ölülerinize sizden daha yakınız. Fakat sizler o melekleri görmüyorsunuz.
Las Exégesis Árabes:
فَلَوۡلَآ إِن كُنتُمۡ غَيۡرَ مَدِينِينَ
Madem iddia ettiğiniz gibi işlemiş olduğunuz amellerinizin karşılığını görmek için yeniden diriltilmeyeceksiniz.
Las Exégesis Árabes:
تَرۡجِعُونَهَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
Eğer doğru söylüyor iseniz, ölülerinizden çıkan bu ruhu geri çevirsenize! Ancak bunu yapmaya güç yetiremezsiniz.
Las Exégesis Árabes:
فَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
Eğer ölen kimse hayırda yarışan birisi ise.
Las Exégesis Árabes:
فَرَوۡحٞ وَرَيۡحَانٞ وَجَنَّتُ نَعِيمٖ
Onun için ardında yorgunluk olmayan rahatlık, güzel rızık ve rahmet vardır. Ve onun için canının çektiği şeylerle rızıklandırıldığı cennet vardır.
Las Exégesis Árabes:
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
90-91 Eğer ölen kişi sağ taraf ehlinden ise onların durumu için kaygı duyma. Zira onlar için selamet ve güven vardır.
Las Exégesis Árabes:
فَسَلَٰمٞ لَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
90-91 Eğer ölen kişi sağ taraf ehlinden ise onların durumu için kaygı duyma. Zira onlar için selamet ve güven vardır.
Las Exégesis Árabes:
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٱلضَّآلِّينَ
Eğer ölen kişi dosdoğru yoldan sapan, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in getirdiklerini yalanlayanlardan ise.
Las Exégesis Árabes:
فَنُزُلٞ مِّنۡ حَمِيمٖ
O kişinin karşılanacağı ziyafet alabildiğine kaynar sudur.
Las Exégesis Árabes:
وَتَصۡلِيَةُ جَحِيمٍ
Onun için cehennem ateşinde yanmak vardır.
Las Exégesis Árabes:
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ حَقُّ ٱلۡيَقِينِ
-Ey Resul!- Şüphesiz ki sana bu anlattıklarımız, üzerinde şüphe olmayan hakikatlerdir.
Las Exégesis Árabes:
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
Azim olan Rabbinin adını tespih et ve O'nu bütün noksanlıklardan tenzih et!
Las Exégesis Árabes:
Beneficios de los versículos de esta página:
• شدة سكرات الموت وعجز الإنسان عن دفعها.
Ölüm sarhoşluğu çok şiddetlidir ve insan bunu kendisinden defetmek konusunda son derece acizdir.

• الأصل أن البشر لا يرون الملائكة إلا إن أراد الله لحكمة.
Yüce Allah'ın bir hikmet gereği dilemesi hariç, asılda insanlar melekleri göremezler.

• أسماء الله (الأول، الآخر، الظاهر، الباطن) تقتضي تعظيم الله ومراقبته في الأعمال الظاهرة والباطنة.
Yüce Allah'ın (Evvel, Ahir, Zahir ve Bâtın) isimleri Allah'ı tazim etmeyi ve O'nun (kulları tarafından) açık ve gizli işlenen amellerde gözetlemesini içermektedir.

 
Traducción de significados Capítulo: Sura Al-Waaqia
Índice de Capítulos Número de página
 
Traducción de los significados del Sagrado Corán - Traducción Turca del Mujtasar para la exégesis del Sagrado Corán. - Índice de traducciones

La Traducción Turca del Mujtasar para la Exégesis del Sagrado Corán. Emitida por el Centro Tafsir para los estudios coránicos

Cerrar